Bakırköylü bir Ermeni kadının evine tehditle el konularak evi zorla elinden alındı. Bakırköylü bir Ermeni olan Z.K. çalıştığı iş yerinin sahibi ve muhasebecisi tarafından tehdit edilerek evine zorla el konuldu. Z.K. maruz kaldığı tehditleri ve evinin zorla elinden alınması sürecini mahkemeye taşıdı. Eşinden ayrı ve bir çocuğuyla yalnız yaşayan Z.K. 2010 yılında Aziz Kadakal’ın sahibi olduğu bir şirkette çalışmaya başladı. Şirket sahibine borç veren Z.K. verdiği paranın yarısını bugüne kadar geri alabilmiş değil. Z.K, iş yerinden ayrılarak başka bir işte çalışmaya başladı. İşten ayrıldıktan sonra 2012’de Kadakal tarafından tehdit edilen Z.K., polise şikâyette bulundu, ancak şikâyetlerinden hiçbir sonuç alamadı.
Uygar Gültekin’in Agos’ta yayımlanan haberine göre, bu konuda emniyet tarafından herhangi bir işlem başlatılmamasının ardından Z.K.’ya yönelik tehditler artarak devam etti. Sen Ermeni’sin, yalnızsın. Çocuğunun okuduğu okulu biliyoruz denilerek tehdit edilen kadın, bu tehditlerin ardından zorla bir vekâletnameyi imzalamak zorunda kaldı. Baskı altında imzaladığı belgenin tanıdıkları aracılığıyla, Noter’den iptal edilmesini sağlamasına rağmen, zorla imzalatılan vekâletname ile evinin satışının yapıldığını öğrendi. Tapuda, işlemi geri döndürmek için hiçbir şey yapamayan Z.K., olayı yargıya intikal ettirdi.
Bakırköy 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde tehdit ve dolandırıcılık davası açan kadın, ardından Hukuk Mahkemesi’ne de başvuruda bulunarak, tapuyla ilgili tedbir kararı aldırmayı başardı. Aziz Kadakal ve Z. K.’nın çalıştığı eski iş yerinden Serdar Erşahin, davada sanık olarak yargılanmaya başlandı. Davanın, 4 Mart’ta görülen duruşmasında mahkeme heyeti, Z.K.’nın avukatlarının talebi üzerine tanıkların dinlenmesine karar vererek duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.
Yorumlar kapatıldı.