İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

24 Nisan’a doğru

Hamdi Yılmaz    
Türkiye’den, “İkinci Dünya Savaşı sonrası Federal Alman Cumhuriyeti’ni örnek alarak tarihle yüzleşmesi ve Ermeni soykırımı gerçeğini kabullenmesi” isteniyor. Bununla yetinilmiyor, Türk hükümetinin, “geçtiğimiz yüzyılda Anadolu’da imha edilmiş veya harabe haline gelmiş Ermeni kültürel mirasının envanterini çıkarması ve ‘tarihi Batı Ermenistan’da bulunan kilise, okul, kale, mezar gibi eserlerin restore edilip, kullanılabilir kültürel ve dini kurumlar haline getirmesi talep ediliyor. Bu mekanların Ermenilere iadesinin istendiği kararda, Türk-Ermeni ilişkilerinin normalleşmesi ve “Avrupalılaşması” çağrısı da yer alıyor. İade kapsamında Ermeni halkına Anadolu’ya dönme hakkı sağlanması talep ediliyor.” 

***     
Avrupalıların kafası karışık. Türkiye’nin Doğu’sunda Kürdistan mı kurulsun, yoksa Büyük Ermenistan’ın bir parçası olarak düşünülen ‘Batı Ermenistan mı’, bir türlü karar veremediler.
Pek AB ülkesinde tek başına veya koalisyon yoluyla iktidarda bulunan  Hristiyan Demokratlar’ın siyasi birliği Avrupa Halk Partisi’nin (EPP) Brüksel’de harekete geçti. “Avrupa Parlamentosu’ndaki Hristiyan Demokratlar, Avrupa kurumları ve uluslararası kamuoyuna 24 Nisan’ı ‘Ermeni soykırımını anma ve kınama günü’ olarak ilan etme çağrısında bulundu.”
Ne istiyor bu beyler, hanımefendiler?
“Tarihi Batı Ermenistan”da bulunan kilise, okul, kale, mezar gibi eserleri restore edip, kullanılabilir kültürel ve dini kurumlar haline getirmesi talep edildi. Bu mekanların Ermenilere iadesinin istendiği kararda, Türk-Ermeni ilişkilerinin normalleşmesi ve ‘Avrupalılaşması’ çağrısı da yer alıyor. İade kapsamında Ermeni halkına Anadolu’ya dönme hakkı sağlanması talep ediliyor.”
Bizim Dışişleri Bakan’ının Frankfurt’ta, yüz bilmem kaç küsür ülkeye vizeyi kaldırmakla övündüğü gün, bir kaç yüz kilometre ötesinde “Avrupa Halk Partisi’nin (EPP) siyasi meclisi tarafından kabul edilen ‘Ermeni Soykırımı ve Avrupa Değerleri’ başlıklı kararda, ‘Osmanlı İmparatorluğu ve Türkiye’nin muhtelif rejimleri tarafından 1894-1923 yılları arasında planlanıp daimi biçimde gerçekleştirilmiş soykırımcı eylemler’, ‘Ermeni mirasının yok edilmesi’ ve ‘soykırımın inkârı’ kınanıyor, ‘Ermeni soykırımının’ sadece Ermeni halkını değil, ‘Pontus Rumlar ve Asurileri’ de kapsadığı savunuluyor.
Türkiye’den, “İkinci Dünya Savaşı sonrası Federal Alman Cumhuriyeti’ni örnek alarak tarihle yüzleşmesi ve Ermeni soykırımı gerçeğini kabullenmesi” isteniyor.
Bununla yetinilmiyor, Türk hükümetinin, “geçtiğimiz yüzyılda Anadolu’da imha edilmiş veya harabe haline gelmiş Ermeni kültürel mirasının envanterini çıkarması ve ‘tarihi Batı Ermenistan’da bulunan kilise, okul, kale, mezar gibi eserlerin restore edilip, kullanılabilir kültürel ve dini kurumlar haline getirmesi talep ediliyor.
Bu mekanların Ermenilere iadesinin istendiği kararda, Türk-Ermeni ilişkilerinin normalleşmesi ve “Avrupalılaşması” çağrısı da yer alıyor. İade kapsamında Ermeni halkına Anadolu’ya dönme hakkı sağlanması talep ediliyor.”
“Avrupa’da sağ ve merkez sağın çatı örgütlenmesi olarak 1976 yılında kurulan EPP, bugün 39 ülkeden 78 siyasi partiyi bünyesinde topluyor. Üyeleri arasında Almanya’dan CDU-CSU, Fransa’dan UMP, İspanya’dan PP, İtalya’dan “Forza Italia”nın da bulunduğu EPP içinde şu an için Türkiye’den bir parti yok.”
25 Nisan’da Paris’te başlayacak ‘Soykırım Anma Etkinlikleri’ ise ayrı bir konu.
Hükümetin işi zor.
Mâlum, 7 Haziran’da seçim var. Oy almak için ‘Barış geliyor’ diye milleti mi uyutacak, mustakbel Kürdistan’a giden yoldaki taşları mı ayıklayacak, Batılı müttefiklerin Batı Ermenistan taleplerini mi değerlendirecek?
Batılılarda hiç insaf yok! Bu kadar da yüklenilmez ki..

Yorumlar kapatıldı.