İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Bafra Tütün Tarihi

Turgut Demir / radyobaris55@gmail.com
Belgeler doğrultusunda 1835 yılında Bafra’dan elde edilen tütünün doğrudan İstanbul pazarına gemilerle gönderildiği belirlenmiştir. Ayrıca 1835 yılından itibaren İstanbul pazarının yanı sıra İngiliz ve Avusturyalı tüccarlar aracılığıyla yabancı pazarlara da aktarıldığı anlaşılmaktadır… Bafra’da yer alan Rum ve Ermeni mahalleleri ile Bafra kırsalındaki Rum ve Ermeni köyleri yöredeki tütün üretiminin öncüleri olmuştur. Bafra kırsalında tütün üretimi yapan Hıristiyan köyler, zamanla bu köylere komşu Müslüman yerleşkelerini etkilemeye başlaması ile tütün üretimi tüm Bafra’ya yayılır.

***
İlk kez 1788-1790 yıllarında Bafra yöresinde ekimi yapılan Tütün aradan geçen 215 yılda bir şehrin kaderi, çilesi, kurtuluşu olduğu gibi batışına da sebep olmuştur.
Belgeler doğrultusunda 1835 yılında Bafra’dan elde edilen tütünün doğrudan İstanbul pazarına gemilerle gönderildiği belirlenmiştir. Ayrıca 1835 yılından itibaren İstanbul pazarının yanı sıra İngiliz ve Avusturyalı tüccarlar aracılığıyla yabancı pazarlara da aktarıldığı anlaşılmaktadır.
Bafra’da yer alan Rum ve Ermeni mahalleleri ile Bafra kırsalındaki Rum ve Ermeni köyleri yöredeki tütün üretiminin öncüleri olmuştur. Bafra kırsalında tütün üretimi yapan Hıristiyan köyler, zamanla bu köylere komşu Müslüman yerleşkelerini etkilemeye başlaması ile tütün üretimi tüm Bafra’ya yayılır.
Tütünün ekonomik bir araç olması yerli ve yabancı birçok tüccarı Bafra’ya çekmiş ticaret hayatı canlanan şehirde 1903 yılında Ticaret ve Sanayi Odası kurulmasına sebep olmuştur. O dönem Bafra’dan Samsun limanına katır ve develerle nakledilen tütünün naklini kolaylaştırmak amacı ile bataklık olan Bafra yolu Reji’nin çıkarları için (Tekel’den önce ki tütün şirketi) Reji tarafından yapılan bağışlarla sağlam yol haline getirilmiştir. Demir yolu projesi de hazırlanmış ancak hayata geçememiştir. TEKEL’in kurulması ile Tütüne bağlı ekonomik gelişmeler sonucu Bafra’nın sosyal ve kültürel yaşantısında ciddi bir gelişme gözlemlenmiş. 25 bin aile üretici ve bin civarında çalışan ile şehir ekonomisinin %80’ni tütüne bağlı hale gelmiştir.
Diğer yandan 1883 den 1925 yılına kadar Reji şirketinin çıkarlarını korumak amacı ile yasal zeminde oluşturulan Rejinin güvenlik kuvveti yani ‘’kolcular’’ marifeti ile Bafra da adeta terör estirilmiştir. Bu dönem birçok kişi haksızlığa uğramış, öldürülmüş, sakat kalmış, tüccar ve rejinin ödemediği vergiler yüzünden ürününe el konarak haczedilmiş sefalet ve açlığa mahkûm bırakılmış. Bu nedenle Samsun da ki Reji idaresi önünde en az 5-6 kez başkaldırı ve isyan çıkışı olmuştur.
II. Abdülhamit devrinde tütün tiryakilerinin en çok rağbet etiği sigara kâğıdı Seferoğlu ailesinin ürettiği Bafra sigara kâğıdı idi. Aynı adı taşıyan filtresiz Bafra sigarası ise 1970’li yılların sonuna kadar Türkiye’de tiryakilerin en sevdiği filtresiz sigara idi. Diğer sigara kâğıtlarının 5 ila 10 paraya satıldığı devirde Bafra sigara kâğıdının fiyatı 20 paraymış. Bafra sigara kâğıdının kapağında ise (bugünkü uygulamalarla pek çatışacak bir biçimde) tütünü öven şu beyitler yazılıymış:
Kırk senedir ben sigara içeli
İyiyi, kötüyü ancak seçeli
Her çeşit kağıdı istimal ettim (kullandım)
Bafra kağıdında ben karar verdim
Her türlü muzır mevaddan âri
(Her türlü zararlı cisimden temiz)
Pirinçten mamuldür yaprağı zarı
Ta sonuna kadar söndürmez nârı(ateşi)
Bir cigara yap da görürsün bari
Ol sebepten başka kağıt içemem
(O neden dolayı başka kağıt içemem)
Seferoğlu Bafrası’ndan vazgeçemem

Tekel’in kapatılması ve tütünde ki devlet desteğinin çekilmesi ile Bafra da ki 25 bin üretici sayısı 4 binlere gerilemiştir. Şark tipi tütünün en büyük özelliği diğer ürünlerin pek sevmediği kıraç-yamaç ve meyilli arazilerde sulanmadan yetişmesidir. Tütünün yerine bu topraklara hangi ürün ekilirse ekilsin ne yazık ki, tütünden elde edilen geliri elde etmek mümkün olmadığından çiftçi tütün ekemediği tarım arazisi için gelir kaybına uğramaktadır. Bunun sonucunda yabancı tütün ve sigaralara pazar yaratma uğruna, tütün üreticisi yoksulluğa mahkûm edilmiş ve bu yoksulluk göçü tetiklemiştir.
Sonuç bugün her şeyinden şikâyet ettiğimiz Bafra’dır.

Yorumlar kapatıldı.