İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

İttihatçıların ihtilalı ve Batı Ermenileri

Bu siyasetin amacı, tüm Türk olmayan halkları Türkleştirmekti. Genç Türklerin siyaseti, bu halkların direnişiyle karşılaşıp, başarısızlığa uğrar. Daha sonra ise Panislamizm ve Pantürkizm ideolojilerini ortaya atarlar. Birincisi, Müslümanlarla yerleşik ülkeleri ve bölgeleri Türkiye etrafında toplamayı, ikincisi ise, Türkçe konuşan halkları birleştirmeyi amaç edinmekteydi. Genç Türkler, imparatorluğun Türk olmayan halklarını cebren Türkleştirmeyi görev edinir… Genç Türkler, yönetime gelip, milli baskıları arttırarak, milliyetçiliği devlet politikası mertebesine ulaştırır. İttihatçılar, milli siyaset açısından fiili olarak II. Abdülhamit’in varisleri olmuş, padişahın Ermenileri imha etme konusundaki faaliyetlerini özümseyip, mükemmelleştirmişlerdir.  İttihatçılar, egemenliklerini sağlamlaştırdıktan sonra, Kilikya Ermenilerinin katliamlarını gerçekleştirir.

***
Görüldüğü gibi, Osmanlı İmparatorluğu ekonomik ve siyasi açıdan buhran yaşamaktayken, tabi olan halkların kurtuluş hareketleri ivme kazanmış, Türk toplumu arasında, ülkeyi bu ağır durumdan çıkartmak ve imparatorluğu her ne pahasına olursa olsun korumak isteyen güçler oluşur. 1889 yılında örgütlenen “İttihat ve Terakki” partisi, padişah karşıtı güçlerin önderliğini üstlenir.
İttihat ve Terakki ile Daşnaktsutyun Partileri, Arap, Yahudi ve Makedon komiteleri ile birlikte 1907 Aralığında Paris’te, ortak çabalarla Hamit yönetimini yıkma ve ülkede anayasal düzen oluşturma konusunda anlaşmaya varır.
Makedonya’daki ordu birlikleri, Niyazi ve Enver adındaki subaylar yönetiminde, Temmuz 1908’de ayaklanır. Osmanlı İmparatorluğu’nda kısa süre içinde darbe gerçekleştirilir. Ülkede tesis edilen anayasal düzenin başrolünü Genç Türkler üstlenir.
Hamit istibdadının yıkılması, Ermeniler de dâhil olmak üzere, imparatorluk dâhilinde yaşayan tüm halklar tarafından coşkuyla karşılanır. Ermenilerin büyük bir kısmı, eziyetlerine son verileceğini sanıp, Genç Türklerin vaatlerine inanır. Lakin Genç Türkler vaatlerini yerine getirmeyerek, Osmanlı İmparatorluğu’nu, bünyesinde yaşayan halkların vatanı olarak kabul eden, Osmanlıcılık siyasetini şiar edinir.
Gerçekte ise bu siyasetin amacı, tüm Türk olmayan halkları Türkleştirmekti. Genç Türklerin siyaseti, bu halkların direnişiyle karşılaşıp, başarısızlığa uğrar. Daha sonra ise Panislamizm ve Pantürkizm ideolojilerini ortaya atarlar. Birincisi, Müslümanlarla yerleşik ülkeleri ve bölgeleri Türkiye etrafında toplamayı, ikincisi ise, Türkçe konuşan halkları birleştirmeyi amaç edinmekteydi.
Genç Türkler, imparatorluğun Türk olmayan halklarını cebren Türkleştirmeyi görev edinir. II. Abdülhamit ise diğer taraftan, monarşiyi tekrar tesis edebilmek niyetiyle gizli hazırlıklar içinde olup, 31 Mart 1909 tarihinde bir ihtilal denemesinde bulunur. Lakin hükümete sadık birlikler Genç Türklerin egemenliğini yeniden tesis eder ve padişah azledilir. II.  Abdülhamit’in kardeşi V. Mehmet Genç Türkler tarafından tahta çıkartılır.
Adana katliam
Genç Türkler, yönetime gelip, milli baskıları arttırarak,

milliyetçiliği devlet politikası mertebesine ulaştırır. İttihatçılar, milli siyaset açısından fiili olarak II. Abdülhamit’in varisleri olmuş, padişahın Ermenileri imha etme konusundaki faaliyetlerini özümseyip, mükemmelleştirmişlerdir.

İttihatçılar, egemenliklerini sağlamlaştırdıktan sonra, Kilikya Ermenilerinin katliamlarını gerçekleştirir.
XX. yüzyıl başında Adana Ermeni Vilayeti’nin büyük bir kısmı (400 bin) ve Adana şehrinde yaşayan 60 bin kişilik ahalinin 22 binini teşkil eden Ermeniler, vilayet ekonomisinin itici gücünü oluşturmaktaydı.
İlk darbe, refah seviyesiyle göze çarpan Adana’ya indirilir.
Hükümet, Ermenilerin mal varlığına sahip olmak ve öncelikle, olası milli taleplere son vermek istemekteydi.
Türkler, 1 Nisan 1909 tarihinde Adana yöneticilerinin talimatıyla Ermeni mahallelerine saldırarak, katliam ve yağmaya başlarlar.
Üç gün süren cinayetler esnasında, katliamcıların başlıca kurbanı kadın, çocuk ve yaşlılar olur.

Katliamlar Adana şehriyle sınırlandırılmaz ve Kilikya’nın diğer Ermeni yerleşimlerinde de katliamlar gerçekleştirilir. Kilikya’nın bazı bölgelerinde Ermeniler öz savunmaya başvurur ve bu sayede birçok kişi ölümden kurtulur.
Adana katliamlarının ilk günü olan 1 Nisanda, şehrin üç Ermeni mahallelerinin sakinleri öz savunma düzenler. 173 Ermeni, büyük sayıdaki güçlere karşı koyar.
Şehir yöneticileri, ilk katliamdan sonra Ermenileri kandırarak silahlarını alır. Kendilerini olası bir savunmaya karşı garantiye alan Türkler katliamları sürdürür. Osmanlı ordu birlikleri de bu katliama katılır. Ermeniler Adana’da 18 binin üzerinde kayıp verir.
Genç Türk saldırganlar her seferinde Ermeni ahaliyi kolaylıkla imha etmeyi başaramaz. Kilikya’nın bazı bölgelerinde Ermeniler direniş tertiplemeyi başarır.
Dörtyol Köyü’nün 400 Ermeni’si, Mihran Melkonyan liderliğinde, üstün sayıda güçlere karşı direniş sergiler. Tırpanlarla silahlanmış 100 kadın ve genç de erkeklere katılır. Türkler, 13 gün boyunca köyün üzerine neticesiz saldırılar gerçekleştirir, yabancı elçilerin aracılığı ve Ermenilerin kahramanca direnişi sayesinde Türkler, Dörtyol kuşatmasını kaldırır.
Sis (Kozan-çev. notu) şehrinin 1.500 Ermeni’si de katliamcılara karşı koyar. Halk rahip Ğevond Tursargsyan ve rahip Güt liderliğinde manastıra sığınarak, katliamcılara direnir. Bir hafta süren kuşatmadan sonra karşı taraf sonuç alamadan uzaklaşır.
Şeyh Murat Köyü gençlerinin beş günlük direnişi sayesinde halk uzaklaşıp, Adana’ya sığınmayı başarır.
Kilikya Ermenilerinin kahramanca savunması açısından Hacın’ın 12 günlük direnişi ünlüdür.
Şehir halkı, sayıları binleri bulan Türk güruhuna karşı rahip Nerses liderliğinde koyar. Sonunda, Mersin’de bulunan İngiliz elçisinin aracılığıyla kuşatma kaldırılır.
Maraş Ermenilerinin katledilmesi durumunda kendilerinin, soydaşlarının akıbetine ilgisiz kalmayacağını önceden bildirmiş olan Zeytunluların (Süleymaniye-çev. notu) karşı saldırısından korktuklarından dolayı Maraş Türk yöneticileri yerel Ermenilere saldırmaktan çekinir.
Daha başka Ermeni yerleşimlerinde de öz savunma çarpışmaları yaşanır.
Kilikya Ermenilerinin katliamında genel olarak 30 binin üzerinde Ermeni hayatını kaybeder. Ermenilerin, sadece Adana Vilayeti’ndeki maddi kaybı 20 milyon Türk lirasını bulmaktaydı.
http://www.findarmenia.com/arm/history/25/486
http://akunq.net/tr/?p=33752

Yorumlar kapatıldı.