İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

IŞİD, Müslümanlık ve Arap Petrolleri

Nurettin Değirmenci

 “İnsanın asıl karakteri, eline güç geçtiğinde ortaya çıkar” Abraham Lincoln
Islamic-state-dabiq-magazine-issue 7 (Dabiq) yayınlandı. Bu dergiden bazı resim ve alıntılara göz atalım. Kafese konup yakılan Ürdünlü pilotun yanık resimleri gözüküyor.  Ürdünlü pilotun kafeste yakılmasına dini gerekçeler olarak, IŞİD: “Bu nedenle, kim size saldırırsa siz de ona, yaptığı saldırının aynısıyla saldırın…” Bakara-194 “Ve eğer ceza ile karşılık verecek olursanız, ancak size uygulanan cezanın eşdeğeri ile karşılık veriniz.” 16-126. El-Buhari ve Müslim’den bir hadis alıntılıyor, “Peygamber, Uranilerin gözlerini kızgın demirle oydu” diyor. (Uraniler, Müslümanlığın ortaya çıktığı devirlerde Arap Yarımadasında yaşayan bir kabileydi.

Bunu araştırmacının biri yazsa; Müslümanlar, “Peygambere hakaret ediliyor” diye, yeri-göğü birbirine katarlar.)
-“Doğru-adil olan halifeler devrinde, sahabeler, pek çok insanı ateş ile cezalandırdı” diyor. 
Benzer kavramlara sahip insanlar, farklı süre ve mekânda, benzer inanışlara sahip olurlar.

“Bu ay, Hilafet’in Trablus Vilayetindeki askerleri 21 Kopti haçlı yakaladı. Yaklaşık beş yıl önce kutsal bir eylemle Bağdat kilisesi yakıldı. 21 Kopti, Kamilia Shehata ve Wafa Constantine’in öcünü almak için kafaları kesildi.”
(IŞİD’İN iddiasına göre, Kamilia Shehata ve Wafa Constantine, Müslüman oldukları için Mısır Kopti Kilisesi tarafından işkence edilerek öldürülmüşler.)
Başka sayfalarda, Kopti işçilerin kellelerinin kesilme resimleri veriliyor.
Suçun ve günahın ferdi olma ilkesine yabancı olanlar, 100, 200, 500 yıl önce öldürülenlerin öcünü alabilir, bütün kabile, toplum, dinden olanları düşman sayabilirler. 
“Mısırlı 21 Koptinin öldürülmesi üzerine; Mısır, Libya’daki IŞİD mevzilerini bombaladı. Libya ile birlikte hareket eden Mısır, IŞİD’İN Derne’deki mevzilerini vurdu…” bbc.co.uk-16-2-2015


Mısır’daki Koptiler, Libya’da çalışan Koptilerin korunmaları için Mısır’ın daha etkili önlemler almasını istiyorlar. 16-2-2015

Mısır’ın kuzeyindeki Sina yarımadasında meydana gelen saldırılarda en az 26 kişinin öldüğünü, 30’dan fazlasının ise yaralandığını belirtildi.
Ölenlerin çoğunun Mısır güvenlik kuvvetleri ekibinden olduğu ve bölgedeki İslamcı militanlarla savaştıkları öğrenildi. 30-1-2015
IŞİD’İN yayın organını okumaya devam ediyoruz:
Rakka’da, zina yaptığı iddia edilen kadın taşlanarak öldürülür.
Zina yaptığı iddia edilen kadın taşlanıyor. (Asırlar önce bilgeler, “Yargıç kararı olmadan kimse suçlu ilan edilemez” derler.)
Bir homoseksüelin taşlanarak öldürülmesi…
Aç, yoksul, zorunlu ihtiyaçlarını karşılamaktan aciz, düşünme yetisini kaybedeli yıllar olmuş ayaktakımlarının hepsi kadı, infaz görevlisi, toplumun koruyucusu…
“Eğer bir kişi eşcinsel, iyi niyetli ve Tanrı’yı arıyorsa; ben kimim ki, onu yargılayayım?” Papa
Francis 29-7-2013
İslam kılıç dinidir barışsever değil! S.20
(ISLAM IS THE RELIGION OF THE SWORD NOT PACIFISM)
THE SOLDIERS OF WILĀYAT KHURĀSĀN
Horasan Vilayeti askerleri (Horasan, İran, Türkmenistan, Pakistan, Afganistan’ı kapsayan bölge adıdır.)
Horasan askerlerinin yaptıklarına göz atalım:
Peşevar’da Şii camisine yapılan silahlı saldırıda en az 20 kişi öldü, yüzlerce insan yaralandı.
Şiiler namaz kılmak için camiye girdikten sonra, silahlı kişiler namaz kılanlara ateş açtı. Resimde, saldırıda yakınlarını kaybedenlerden bir küme gözüküyor. 13-2-2015
İnsanlar baskı, emir ve kör inanışla hareket ettiklerinde; vicdan ateşleri küllenir, gözleri kör olur.
Şii cami bombalandı; düzinelerle ölü var. Şikarpur-Pakistan-30-1-2015
Şii camine yapılan saldırıda en az 40 kişi öldü. Saldırıyı, Pakistan’da IŞİD’E destek veren örgüt üstlendi.
Irak’ın Bağdat, Kerkük, Musul, Selahaddin ve Anbar illerinde meydana gelen terör saldırılarında toplam 114 kişi öldü yüzlerce kişi yaralandı… 30-1-2015
Cennete uçmak için hiçbir çabasını esirgemeyen bir IŞİD’Lİ son nefesini veriyor.
“Cennet kılıçların gölgesinin altındadır.” IŞİD’IN sıkça kullandığı sloganlardan biri.
(“PARADISE IS UNDER THE SHADES OF SWORDS!”)
Bu genç, çevresine saldığı acılardan, nefretlerden, kinlerden ötürü mü cennete gitmeyi umut ediyor? Cennet, ölen ve öldürenlerin toplandığı yer midir?
Bu genç, başta insanlar olmak üzere canlılara hangi iyiliklerde bulundu?
Bu genç, cennette, öldürdüğü Şii gençlerle karşılaşabilir mi? Şii şehitler mi, Suni şehitler mi cennete baş köşeleri kaparlar? (Kör inanış bataklığına saplanmışlarda, evrensel mantık ve ölçü ile yargılama beklemek boşunadır. Kutsal olan onurlu biçimde yaşamak ve yaşatmaktır; ölmek ve öldürmek değil!)
IŞİD, Arap petrollerine sahip olmak mı istiyor, Müslümanlığı yaymaya mı çalışıyor?
Bu iki etkinlik tamamen farklı yol ve yöntemlerle sürdürülür.
IŞİD’İN yaptığı yararlı eylem yok mu?
Çarşaf fabrikasının içinden görüntüler
Fotoğraflarda kadınlar çarşaf dikerken fabrikada oynayan çocuklar görülüyor. 11-2-2015
Cehalet ve yoksulluk doktrinlerle vahşete ulaşır.
IŞİD tarafından esir alınan bir Yezidi çocuk, yaklaşık beş ay sonra serbest bırakılıyor. Fotoğraf: Reuters 18-1-2015
Suriyeli mülteciler kışa fena yakalandı.
Lübnan’ın Bekaa Vadisinde derme çatma barakalarda yaşayan Suriyeli göçmenler, havaların soğuması (-5C)  ile kötü duruma düştüler. Fotoğraf: Ralph Baydoun/World Vision 15-1-2015
Ortadoğu Stratejik Araştırmalar Merkezi (ORSAM) ve Türkiye Ekonomik ve Sosyal Etütler Vakfı’nın (TESEV) açıkladığı rapora göre, Kasım 2014 itibarıyla:
Türkiye’deki resmi rakamlara göre 1 milyon 650 bin, resmi olmayan rakamlara göre 2 milyon civarında Suriyeli göçmenin yaşamakta olduğu bildirildi. 9-1-2015 
Bunların IŞİD’TEN kaçtıklarını unutmamak gerekir.
—-
18, 19, 20. Yüzyıllar dünya üzerinde zenginliklerin paylaşıldığı, zenginlikler için kocaman savaşların çıkartıldığı ve zenginliklerine sahip çıkmaya çalışan toplumların ortaya çıktığı asırlardır.
1-Yeterli bilgi, beceri, araç-gereç birikimine sahip, geniş ölçekli üretim yapan ülkeler kendi aralarında ve geri toplumlarla askeri-siyasi mücadele ederler. Mücadelede doktrinler etkili olur.
2-Gelişmiş ülkeler din, mezhep, tarikat… Kısaca: öte dünya ile değil, bu dünyanın zenginlikleri ile ilgilenirler. Bu nedenle, bu dünya doktrini olan milliyetçilikten etkili biçimde yararlanırlar.
3-Gelişmiş toplumlarda, “Her yurttaş öte dünyada kendi hesabını kendi verir. Her yurttaş sahip olduğu dini inanışla mutlu oluyorsa, yöneticilere düşen görev, vatandaşın mutluğunu bozacak etkileri engellemektir…”
Genel inanış ise şöyle özetlenebilir:  Tanrı, yasaları ile Evreni yönetir. Tanrı mutlak ruh, mutlak bilge, mutlak zekâdır. Tanrı, maddi dünyaya müdahale edemez
3-Gelişmiş ülkeler, geri toplumlarda, hain bir tabaka ile sıkı işbirliği yapar; onlardan elde ettiği zenginliklerden bir miktar, bu hain tabakaya verirler.
Zenginliğinden pay kapan hain tabaka, bolca silahlanır ve lüks içinde yaşar.
Sonuçta: Geri toplumlarda; bir avuç rezalet, çoğunluk sefalet içinde yaşam sürer.
4-Geri toplumlardaki hain tabakanın varlığını sürdürmesi, gelişmiş ülkelerin görevleri olur. Bunun için toplum bilimciler, araştırmacılar yeni teoriler yaratır; istihbarat örgütleri, teorileri uygulamaya koymak için yoğun çaba harcarlar.
5-Gelişmiş ülkelerin istihbarat örgütlerinin önemli bir görevi, geri toplumlarda, liderin istemediği siyasi eğilimleri yok etmeye yönelik gizli-yerel-gelişmiş ülke istihbaratı ile ilişkili örgütler yaratmaktır.
6-Geri toplumlardaki gizli örgütler denetim dışına çıkarsa neler olur?
_Örgüt üyeleri gizlice ortadan kaldırılırlar. Kimsenin haberi bile olmaz. 
_Rakip gelişmiş ülkenin, istihbarat örgütünün etkisi ile güçlenir ve toplumda yıkıcı eylemlere girişirler.
7-Geri toplumlar ile gelişmiş toplumlar arasındaki her alandaki; gelir, yaşam düzeyi, insani değerler, inanış uçurumu açıldıkça; yoksul toplumlarda içe-geçmişe dönük davranışlar artar. Daha doğrusu, yoksullar, bu dünyadan umut keser ve başları öte dünyaya döner.
8-Geri toplumların güçlenen gizli örgütleri, bu dünyadan umudunu kesen yoksul gençlere, yağma-talan ile öte dünya umudu dağıtarak etkinliğini arttırır.
9-Yağma-talan sevgiyi değil, korkuyu besler. Zaten, korkunun her türü ile iç içe yaşayan yoksul gençler kendilerini örgütlerine adarlar. (Korku teslim olmayı emreder.) Tam anlamıyla örgütlerine biat ederler (Boyun eğerler)
10-IŞİD’İN de doğru olarak tanımladığı gibi; Müslümanlık, Arap gelenekleri, kılıç, baskı, korku üzerine kurulu yağma-talanı teşvik eden bir dindir. Katı örgüt taraftarlarının, evrensel yasa, evrensel mantık-yöntem, evrensel ölçü, evrensel inanışa ulaşmaları; dolayısıyla, bilgi, ikna, inanma ve sevgi ile toplum üyelerine yaklaşmaları, Vietnam gibi dünyada taraftar bulmaları, sonunda petrollerine sahip olmaları olanaksız gibi gözüküyor. Zaten, açık-seçik, “Biz zenginliklerimize sahip olacağız!” demiyorlar ki! “Başta Peygamber olmak üzere İslam için öleceğiz!” diyorlar.
Ortadoğu toplumlarında, Arap gelenekleri gereği, savaş kutsal, çalışma pis etkinlik kabul edilir. Bunun sonucu bilgi, beceriye ihtiyaç olmaz ve çalışıp üretmeye yatırım yapılmaz. Yani: toplumlarda bilgi, beceri, araç-gereç birikimi olmaz ve çalışıp üretme yaygınlaşmaz. Bu koşularda, Ortadoğu’da, Müslümanlar IŞİD’E destek verecek ya da Arap kellerine katlanacaklar.
Esasında: Çalışıp üretmeyi bilmeyen insanlar, savaşmayı da bilmezler.
Batılı ülkeler, Ortadoğu’da, IŞİD, el-Kaide, el-Şebab… Gibi örgütlerle değil, petrol ile ilgileniyorlar.
A-IŞİD, el-Kaide, el-Şebab… Gibi örgütler Batılı ülkelerde, ara sıra ses getiren eylemler yapsalar da, uzun sürede nefes bile alamazlar.
B-Ortadoğu ve Afrika’da daha epeyce yıkım yaparlar. Örneğin, Mısır’da, kanlı eylemler artabilir.
Düsseldorf, Almanya- IŞİD ve el Kaide figürleri, “Terör yarışması” sergiliyorlar.
Fotoğraf: Patrik Stollarz/AFP/Getty Images 16-2-2015
degirmencinurettin@gmail.com
Nurettin Değirmenci

Elk. Yük. Müh.  

Yorumlar kapatıldı.