İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Ama Çanakkale 18 Mart

Mustafa Yıldırım 
 Her yıl 18 Mart’ta kutlanılan Çanakkale Zaferi, bu yıl 24 Nisan’da kutlanılacağı kararlaştırıldı. Çanakkale zaferinin yüzüncü yılının 24 Nisan’da kutlanmasına saygın dünya devletleri ve Ermenistan başta olmak üzere komşu devletler davet edildi. 24 Nisan, Ermeni Katliamının anılma tarihidir; bu yıl ki 24 Nisan’da Ermeni Katliamının yüzüncü yılı… Şimdi bir soru soralım: 24 Nisan 1915’te acı bir olay yaşayan Ermeni halkının devletini, 24 Nisan 2015’te Çanakkale Zaferi kutlamaları için davet etmek, âdetâ sövmek değil midir?

Bu yıl ki 18 Mart nasıl Çanakkale Zaferinin yüzüncü yıl dönümüyse, bu yıl ki 24 Nisan’da Ermeni katliamının yüzüncü yıl dönümü.
Her yıl 18 Mart’ta kutlanılan Çanakkale Zaferi kutlamalarını 24 Nisan tarihine çekmek bir çapsızlık olduğu gibi, bu tarihte yapılacak kutlamaya Ermenistan’ı davet etmek, af edersiniz ama yüzsüzlüktür.
*
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Güney Amerika gezisindeki ilk durağı olan Kolombiya’da şöyle bir açıklamada bulundu:
“100’ncü yıl dönümünde gelin bunu siyasetin alanından çıkaralım ve bunu bilim alanına sunalım. 24 Nisan’da Çanakkale’de olmaları için davet gönderdik ama barışın önünü kapattılar.”
“Barışın önünü kapattılar.” (!)
Sayın Erdoğan acaba Türkiye Cumhuriyetinin anlayışında, güttükleri devlet politikasında bir anlam sezebiliyor mu? Bir mantık görebiliyor mu? Bir samimiyet hissedebiliyor mu? Barışın sesini duyabiliyor mu?
*
Çanakkale Zaferini her zamanki tarih olan 18 Mart’ta yapsaydın da, Ermenistan daveti geri çevirseydi, “Barışın önünü kapattılar” eleştirisinde yerden göğe kadar haklı Erdoğan deseydik, ama maalesef diyemiyoruz.
Geçen yıl, yani 24 Nisan 2014’de zulme uğrayan Ermenileri anmıştı Erdoğan, Ermeni halkına taziyelerini iletmişti. Bu önemli bir gelişmeydi, bu zamana kadar hep reddedilen bir zulmü ilk defa Türk devletinin en önemli temsilcisi tarafından anılmıştı.
Erdoğan’ın 24 Nisan 2014’te yaptığı anma hem demokrasi adına olumlu bir gelişmeydi, hem de Ermeni halkının gözünde Erdoğan’ın karizması parlamıştı; yani Erdoğan’ın yaptığı her yönden olumlu bir işti.
Ama bu yıl ki güttüğü mantık, olumlu hareketlerini adeta yerin dibine gömdü.
*
Çanakkale’yi her zamanki gibi 18 Mart tarihinde kutlasaydın da, katliamın yüzüncü yılına özel 24 Nisan’ı ‘Hüzün Günü’ ilan etseydin, 24 Nisan tarihinde Ermenistan devlet protokülünü Türkiye’ye davet edip hep beraber bir devlet anması yapsaydın, daha anlamlı ve daha barışçıl olmaz mıydı?
http://blog.milliyet.com.tr/mustfyildirim
-Mustafa Yıldırım – 13.02.2015

Yorumlar kapatıldı.