İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

İlk albümünü kendisi, ikincisini sevenleri için yaptı

 Andaç Hongur – Adını verdiği ilk albümüyle bir hayalini gerçekleştirerek müzik dünyasına “Merhaba” diyen, geçen yıl şubat ayında da ikinci albümü “Ser”i çıkaran Türkiyeli Ermeni şarkıcı Sibil Pektorosoğlu, Türkiye-Ermenistan arasındaki ortak projelerde yer almak istiyor. Müziğe, çocuk denebilecek yaşta kilise korosunda başlayan Pektorosoğlu, AA muhabirinin sorularını yanıtlarken, içinde Ermeni popüler müziğe yönelik ilgisi olduğunu ancak bunun icra alanı kısıtlı olduğu için müzik zevkini koroda tatmin etmeye çalıştığını anlattı. Koro ile yurtiçi ve yurtdışında çeşitli festivallere katıldığını belirten Pektorosoğlu, Majak Toşikyan’la (Cenk Taşkan) tanıştıktan sonra popüler müziğe ilgisinin daha fazla arttığını, Toşikyan, Mercan Dede ve Göksel Baktagir’le yaptığı çalışmalarla müzik hayatının sürdüğünü söyledi.

İlk albümünde bir hayalle yola çıktığını ifade eden Pektorosoğlu, “Bir sabah uyandım ve kendime, ‘Sibil, bugüne kadar kendin için ne yaptın?’ diye sordum. Kendim için o ana kadar çok da özel bir şey yapmadığımı düşündüm ve en büyük hayalim olan albüm çıkarmayı hedef olarak önüme koydum. Majak Toşikyan’a gidip, ‘Ben bir albüm yapmak istiyorum ve bu albümün 2010’da çıkmasını istiyorum’ dedim. Bunu söylediğimde 2009 sonuydu. Hayalimi gerçekleştirmek için albümümü 2010 yılının Kasım ayında çıkardım” diye konuştu.
Pektorosoğlu, “Ser”deki bestelerin büyük çoğunluğunun Majak Toşikyan’a ait olduğunu dile getirerek, “Tarzım pop da değil klasik de değil, balad tarzı olarak tanımlıyorum. Sesimi Sertab Erener’in ses tonuna benzetenler var ama Sarah Brightman tarzı diyebiliriz” dedi.
– “Kliple sesim Ermenistan’a ulaştı”
Sibil Pektorosoğlu, çocukluğunda “Televizyonlarda ve radyolarda neden Ermenice müzik yok?” diye kendi kendime sorduğunu ifade ederek, şunları söyledi:
“Şu anda Türkiye’deki bu gelişimi gerçekten büyük bir mutlulukla karşılıyorum. Çok şey değişti. Türkiye’nin ilk Ermenice klibini ilk albümümdeki Namag (Mektup) adlı şarkıya çektim ve çeşitli televizyon kanallarında, TRT’de yayımlandı. Özellikle Ermenistan’da ve yurtdışında yaşayan Ermeniler’den çok olumlu eleştiriler aldım. Hiç beklemiyorlardı, devletin resmi kanalında Ermenice bir klibe yer verilmesi gerçekten herkesi çok mutlu etti. Albümüm çıktığında sesimin nereye kadar ulaşacağını gerçekten bilmiyordum. İlk katıldığım televizyon programında bana ‘Ermenistan’da tanınıyor musun?’ diye bir soru gelmişti. ‘Hayır, İnşallah sesim ulaşır’ demiştim. Bir anda, kliple birlikte sesim ulaştı. Türkiyeli bir Ermeni olduğum ve Türkiye’de Ermenice söyleyebildiğim için çok ilgi çekti. Ermenistan’a davet edildim, orada sahneye çıktım, çok güzel etkinliklere katıldım, peşi sıra ödüller gelmeye başladı.”
Moskova’da “Magical Voice” (Büyüleyici Ses), Ermenistan’da  “Ermeni Müziği ve Kültürünü Diasporada Koruma ve Tanıtma Özel Misyon” ödülü ve Los Angeles’ta “Diasporanın En İyi Kadın Sesi” ödülünü kazandığını belirten Pektorosoğlu, geçen yıl eylül ayında Ermenistan Diaspora Bakanı Hranush Hakobyan tarafından “Gomidas madalyası” ve Yerevan Belediye Başkanı Taron Margaryan tarafından “Yerevan Belediyesi altın madalyası” ile ödüllendirildiğini kaydetti.
– “Yoluma doğru insanların çıkıp bana destek vermelerini umut ediyorum”
Pektorosoğlu, Türkiye-Ermenistan arasındaki ortak projelerde yer almak istediğinin altını çizerek, en büyük hayallerinden birini “Ani Harabelerinin önünde şarkı söylemek” şeklinde açıkladı. Pektorosoğlu, devlet yetkililerinin yardım etmesi ve gerekli sponsorların da bulunması halinde, bunun hayal olmakla kalmayacağını, gerçeğe dönüşeceğini kaydetti.
İlk albümünü kendi imkanlarıyla “kendisi için”, ikinci albümünü de ABD’de yaşayan hayırsever Herman Hıntiryan’ın sponsorluğu ile “sevenleri için” çıkardığını belirten Pektorosoğlu, “Bu topraklara ait Ermenice’nin yok olmaması için katkıda bulunma isteği sebebiyle Ermenice şarkı söylemeyi tercih ettiğini” vurgulayarak, “Aslında Türkçe şarkı söylemek konusunda da çok istek alıyorum. İstekte bulunanlara teşekkür ediyorum. Ermenice’nin kullanım alanı çok kısıtlı olduğu için zor olanı seçtiğimi de biliyorum ama buna rağmen bu yolda ne kadar ilerleyebileceğimi görmek istiyorum” ifadelerini kullandı.
Ermeni şarkıcı Sibil Pektorosoğlu, bir finans şirketinde yurtdışı sermaye piyasaları bölümünde çalıştığına değinirken, şu bilgileri verdi:
“Ekip arkadaşlarım bana çok büyük destek veriyor, bütün zorlukları, mutlulukları onlarla paylaşıyorum. İzinlerimi kullanarak yurdışı konserlerine gidiyorum. İşimin sadece müzik olmasını istiyorum ama Türkiye’de ve dünyada Ermenice müzikle ne kadar ilerleyebileceğimi görmek istiyorum. Son 4 yılda hayallerime ulaşmak bağlamında herhangi bir engel olmadığını gördüm. Daha çok konser vermek, uluslararası bir şarkıcı olmak ve sesimi daha geniş kitlelere duyurmak istiyorum. Umarım Tanrının izniyle bunu başarabilirim. Yoluma doğru insanların çıkıp bana destek vermelerini umut ediyorum.”

Yorumlar kapatıldı.