İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Ermenistan’ın adımı, Kafkasya’ya ne getirir?

Cüneyt Akalın
Batılı emellerin ayırdında olan Putin yönetiminin dış müdahaleyi engellemek için duyarlı davrandığı, Kafkasya bölgesinde dış müdahaleyi engellemek için Türkiye ile Ermenistan arasındaki gerginliği azaltmaya çalıştığı görüldü… Ermenistan’ın ekonomik düzlemde kaderini Avrasya Ekonomik Topluluğuna teslim etmesi, Kafkasya ve Karadeniz’in kuzeyindeki dengeleri etkileyecek niteliktedir. ABD’nin ve AB’nin dış politikada giderek zemin yitirmeleri, Avrasya’yı olumlu yönde etkiliyor. Barış ve huzur artıyor, ekonomik refah yaygınlaşıyor. Ermenistan’ın Avrasya adımı bunun son halkasıdır.

***
Türkiye’yi çok yakından ilgilendiren haber Minsk’ten geldi. Belarus’un başkenti Minsk’te düzenlenen Bağımsız Devletler Topluluğu ve Avrasya Ekonomik Birliği’nin zirvesinde Ermenistan Cumhurbaşkanı Sarkisyan, Ermenistan’ın Avrasya Ekonomik Birliği’ne üye olmasına ilişkin anlaşmayı imzaladı. Kırgızistan’ın da 2015 içinde Avrasya Ekonomik Topluluğu’na gireceği belirtiliyor.
Ermenistan’ın adımı hem ulusal hem de uluslararası düzlemde önemli sonuçlar doğuracak nitelikte.
1)        Bu olay Rusya Federasyonu, Kazakistan ve Belarusya arasında kurulan
Avrasya Ekonomik Topluluğu’nun deyim yerindeyse rüştünü ispat ettiğini ve büyüme sürecine girdiğini gösteriyor.
2)        Kafkasya bölgesinin en yoksul, dışarıya bağlı ekonomisi, yani Ermenistan, sıkıntılarını bölgesel bir paktın içine girerek aşmaya çalışıyor. Rusya Cumhurbaşkanı Vladimir Putin’in “bu antlaşmanın imzalanmasının Ermenistan ekonomisine ilk 1-2 yıl içinde olumlu katkı sağlayacağını” belirtmesi, “Gümrük duvarlarının ve idari engellerin kaldırılmasından sonra büyüme eğiliminin güçleneceğine, halkın reel gelirinin artacağına ve istihdam düzeyinin yükseleceğine” işaret etmesi, Ermenistan açısından nerdeyse müjde niteliğinde. Dört bir yanı çevrili Ermenistan bu bölgesel entegrasyondan yararlanarak halkına bir soluk aldırabilir. .
3)        Siyasal düzlemde özellikle Türkiye düşmanlığı nedeniyle son yıllarda umudunu Batı’ya bağlayan, Avrupa Birliği’nden çok şey uman Ermenistan’ın Minsk’te altına imzasını koyduğu anlaşmayla Avrupa entegrasyonu politikasına nokta koyduğu, en azından Avrupa’yı ikinci plana ittiği söylenebilir.
TÜRKİYE AÇISINDAN ANLAMI
ABD’nin AB’nin, öteki devletlerin “Ermeni sorunu”nu yüz yılı aşkın bir süredir Türkiye’ye karşı kullandığını sağır sultan bile duydu. Wilson’un 14 Noktası’ndan, Sevr’den beri “Ermeni sorunu” Türkiye’nin bölünüp parçalanmasının bir aracı olarak kullanılıyor. Sovyet döneminde nispeten istikrar kazanan Türk-Ermeni ilişkileri, Sovyetlerin dağılmasından sonra yeniden provoke edildi. “Ermeni sorunu” nun özellikle ABD ve AB tarafından son on yıl içinde nasıl kullanıldığını, hepimiz hatırlıyoruz.
Rusya ile Ermenistan arasındaki ilişkiler için ayrı bir bahis açmak lazım.
Ancak, özellikle Sovyet yönetiminden sonra, Batı’nın emellerinin bilincinde olan Moskova’nın yaraları sarmak için gayret sarf ettiği unutulmamalı.
Dahası, son on yıl içinde, Batılı emellerin ayırdında olan Putin yönetiminin dış müdahaleyi engellemek için duyarlı davrandığı, Kafkasya bölgesinde dış müdahaleyi engellemek için Türkiye ile Ermenistan arasındaki gerginliği azaltmaya çalıştığı görüldü.
Ermenistan’ın ekonomik düzlemde kaderini Avrasya Ekonomik Topluluğuna teslim etmesi, Kafkasya ve Karadeniz’in kuzeyindeki dengeleri etkileyecek niteliktedir.
ABD’nin ve AB’nin dış politikada giderek zemin yitirmeleri, Avrasya’yı olumlu yönde etkiliyor. Barış ve huzur artıyor, ekonomik refah yaygınlaşıyor. Ermenistan’ın Avrasya adımı bunun son halkasıdır.
Ermeni Yönetimi Batı’nın kendisini ittiği Türk düşmanlığından uzak durdukça, barışın koşulları giderek olgunlaşabilir.
Cüneyt Akalın
Odatv.com

Yorumlar kapatıldı.