İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Rüya Gibi Bir Proje Şan City

Surp Agop Hastanesi Vakfı, yeni hastane, huzurevi binaları ve Şancity Projesi ile ilgili toplumu bilgilendirmek amacıyla bir broşür yayınladı… Surp Agop Vakfı Başkanı Bernard Sarıbay, firmalarıyla varılan anlaşmaların da vakfın menfaatleri doğrultusunda geliştirildiğini söylüyor… Yeni planlarda hastanenin fazladan bodrum katına sahi olacağını belirten Sarıbay, bu bölümlerde otopark, ameliyathane, fizyoterapi, radyoloji gibi bölümlerin yer alacağını ve yenilenen Surp Agop’un fonksiyonel bir hastane olacağını kaydetti: “Yenilenmeyi üç beş yıl sonra yapmak istesek, etrafında bu kadar güzel oteller, restoranlar, kafeler ve ticarethanelerin yer aldığı böylesi merkezi bir yerde, kimse izin vermezdi; tozu ve gürültüyü kimse çekmek istemezdi. Hem de ileride yapılacak inşaatın parası vakfın kasasından çıkacaktı. Şimdi ise hastane ve huzurevi inşaatını da projeyi yapan firma üstleniyor.” Dünyanın en büyük 30-40 moda merkezinin ofislerinin burada yer almasının planlandığını anlatan Sarıbay, “Onların isteği burayı, Paris ve Milano’dan sonra Avrasya Moda Merkezi haline getirmek. Bunu da başaracaklar gibi görünüyor. Bu proje Vizzion için prestij için önemli. Taksim’in göbeğinde, herkesin gözü önünde olan bir yerde böyle bir proje yapmayı çok istiyorlar.”

***
Surp Agop Hastanesi Vakfı, yeni hastane, huzurevi binaları ve Şancity Projesi ile ilgili toplumu bilgilendirmek amacıyla bir broşür yayınladı. Vakıf yönetim kurulu tarafından hazırlanan broşür, 177 yıllık hastanenin 21. yüzyıla hazırlık planları hakkında bilgiler içeriyor.

Bilindiği gibi Surp Agop Hastanesi’nin 1953 yılında temeli atılan yüksek mimar Aram Deragopyan tarafından inşa edilen betonarme binası, gerek fonksiyon açısından gerekse yapı teknolojileri açısından günümüzün tam teşekkülü hastane normlarına uyum sağlayamamasından dolayı, bu yıl 2 Mayıs’ta yıkıldı. Yıkılma kararının alınmasında hastanenin depreme karşı dayanıksız olması etken oldu. İstanbul Teknik Üniversitesi’nin 2012 yılında hazırladığı deprem raporundan alıntılara yer verilen broşürde, “Taşıyıcı sistemin yetersiz olduğu ve yapının güçlendirilmesi gerektiği” satırlarına yer verildi. Bir diğer rapordan ise “Güçlendirme yapılsa dahi binanın ilgili yönetmeliklerin tüm koşulları karşılamayacağı, yıkılıp yeniden yapılmasının uygun olacağı” görüşü paylaşıldı.

Broşürde yer verilen açıklamaya göre yeni hastane binası eskisine oranla 3 misli genişleyecek ve günümüzün teknolojisine uygun bir konsept ve yapıyla kapılarını yakın bir gelecekte açacak.
RÜYA PROJE
“Rüya gibi bir proje: Şancity” başlığı altında tanıtılan yeni hastane binasının 13 bin metrekare olması planlanıyor. Fazladan bir kata sahip olması planlanan yeni binada 12 adet VIP, 8 özel bebek bakım üniteli olmak üzere 50 hasta odası, 5 bodrum katı bulunacak ve düzgün çalışan bir hastanede olması gereken tüm bölümler ilave edilecek. Poliklinik sayısı 25’e çıkarılırken, Acil bölümü uluslararası standartlar seviyesine getirilecek. İçerisinde terapi havuzu, parafin ve hidroterapi, aletli tedavi bölümü, çocuk terapi ve elektroterapi ve fizyoterapi bölümü eklenecek. Ayrıca doğumhane ve yeni doğan yoğun bakım ünitesinin yanı sıra üç adet ameliyathane, görüntüleme merkezi, laboratuvar gibi bölümlerle büyütülerek hastalara şifa verecek. Hastane yenilecek huzurevleri ile de yaşlılara rahat bir yaşam vaat ediyor.
Hastane ve huzurevi inşaatlarının maliyeti tamamen Şancity projesini yürüten Vizzion Europe tarafından karşılanacak. Hastaneye 2 milyon dolar tutarında medikal ekipman alımı için taahhütte bulunan firma ayrıca tam teşekküllü bir ambülans da armağan edecek.
ŞANCİTY
Vakıf, Vizzion Europe ile yap-işlet devret modeliyle yaptığı anlaşmayı 26 Aralık 2011 tarihinde vakfın lehine maddi ve idari kazançlar sağlayacak şekilde yeniledi ve tapuda tescil ettirdi.
Hastane ve huzurevi inşaatı ile birlikte yürütülecek olan Şancity Turizm Kompleksi Projesi çerçevesinde 3 adet otel yapılacak.
Surp Agop Apartmanı ve Bereket dönercisi arasında bulunan ve kaba inşaatı bitmek üzere olan Point Otel, 2015 Mart ayında açılacak. Diğer iki 5 yıldızlı otel ise Yedikuyular Caddesi’nde yer alacak. Vakfa ait Sıraevler de restore edilip turizm kompleksi bünyesinde şehre kazandırılacak.
1 Haziran tarihli broşürün sonunda, Hastane Vakfı yöneticileri, projelerin hayata geçmesiyle İstanbullulara, Ermeni toplumuna, bakıma muhtaç yaşlılara ve muhtaç kişilere mümkün olan en üst düzeyde sağlık hizmeti sağlayarak faydalı olmayı arzuladıklarını belirtiyorlar.
BERNARD SARIBAY: İKİ YIL İÇİNDE TESLİM ETMEK ZORUNDALAR
Şancity Projesi ilk kez 2008 yılında cemaate duyuruldu. Geçen süre zarfında projede önemli değişiklikler oldu. Alışveriş Merkezi olarak planlanan bölümün, şimdi ticaret, turizm, kültür ve moda merkezi olması düşünülüyor. Hastanenin depreme karşı güçlendirilmesi tasarlanıyordu ancak raporlar güçlendirmenin de yetersiz kalacağını gösterdi. Hastanenin yıkılması gerektiği ortaya çıkınca planlar bir kez daha değişti. Surp Agop Vakfı Başkanı Bernard Sarıbay, firmalarıyla varılan anlaşmaların da vakfın menfaatleri doğrultusunda geliştirildiğini söylüyor.
Firma ile yapılan ilk sözleşmede hastanenin yıkılmayacağı belirtiliyordu. Ancak broşürde belirtilen nedenlerden ötürü yıkmaya mecbur kaldıklarını belirten Sarıbay, yıkımla birlikte hastanenin üç kat büyüyeceğini vurguladı. Yeni planlarda hastanenin fazladan bodrum katına sahi olacağını belirten Sarıbay, bu bölümlerde otopark, ameliyathane, fizyoterapi, radyoloji gibi bölümlerin yer alacağını ve yenilenen Surp Agop’un fonksiyonel bir hastane olacağını kaydetti: “Yenilenmeyi üç beş yıl sonra yapmak istesek, etrafında bu kadar güzel oteller, restoranlar, kafeler ve ticarethanelerin yer aldığı böylesi merkezi bir yerde, kimse izin vermezdi; tozu ve gürültüyü kimse çekmek istemezdi. Hem de ileride yapılacak inşaatın parası vakfın kasasından çıkacaktı. Şimdi ise hastane ve huzurevi inşaatını da projeyi yapan firma üstleniyor.”
Dünyanın en büyük 30-40 moda merkezinin ofislerinin burada yer almasının planlandığını anlatan Sarıbay, “Onların isteği burayı, Paris ve Milano’dan sonra Avrasya Moda Merkezi haline getirmek. Bunu da başaracaklar gibi görünüyor. Bu proje Vizzion için prestij için önemli. Taksim’in göbeğinde, herkesin gözü önünde olan bir yerde böyle bir proje yapmayı çok istiyorlar.”
Firma ile yapım ek sözleşmesi yaptıklarını belirten Sarıbay, “Sözleşme yapılmadan hastaneyi yıkmak istemedik. Şimdi her şey belirlendi. 2016 yılının Eylül ayında hastanenin anahtarını bize teslim etmek zorundalar.”
Sarıbay’ın verdiği bilgilere göre, Gezi olayları projenin konsep tinin değişmesine yol açmış. İstanbulluların AVM’lere antipatisinin arttığını gören firma, projeye iki otel daha ilave edip bu sayede Turizm Bakanlığı’nın uhdesine geçmiş. Bu, aynı zamanda alanın ge- nişlemesine de vesile olarak projeyi daha karlı bir hale de getirmiş. Vizzion Grubu’nun projeden çekildiğine yönelik dedikoduların gerçeği yansıtmadığını belirten Sarıbay, “Tam aksine şimdi daha çok istiyorlar” diyor.
http://www.paros.com.tr/?p=4012

Yorumlar kapatıldı.