İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Savaş ve Çocuklar

Nurettin Değirmenci
Çocuklar her türlü haset, kin, nefret, acılardan uzak; bilgi, beceri ve yaratıcılığa ulaşma hakkına sahip olmalıdır. Bilim adamları çocuğun büyümesinin ve gelişmesinin çok büyük bir bölümünün 18 yaşına kadar tamamlandığını söylemiştir. Bu bağlamda Birleşmiş Milletler 0-18 yaşlarında ki insanları çocuk kabul eder. İnsan dönemleri konusunda ise çocukluk dönemi ergenlik döneminin başlamasıyla biter. Genel olarak 12-21 yaş arası ergenlik dönemi olarak adlandırılır.

Neredeyse dört yıldır süren Suriye’deki savaştan bütün yerleşim yerleri etkilendi ve dokuz milyona yakın insan yerinden yurdundan edildi, göçmen durumuna düştü. Bu durumdan analar, çocuklar, yaşlılar… Oldukça acı çekti ve çekmeye devam ediyorlar. 

Irak’ın Kürt bölgesindeki bir göçmen kampı Fotoğraf: Samantha Robinson/Samantha Robinson

Şanlıurfa-Suruç Fotoğraf: Bulent Kilic/APF/Getty 21-9-2014
IŞİD savaşçılarından kaçan ve Türkiye’ye geçen Kürt ailesi çocuklarını serinletmeye çalışıyor.
Komşu ülkelerdeki kamplara yerleşen Suriyeli ve Iraklı göçmenler, hayatın acı gerçekleri ile yüzleşmeyi öğreniyorlar ve yaşam için mücadele ediyorlar.

Irak’ın Kürdistan bölgesine, Irak ile Suriye’nin değişik yerleşim yerlerinden kaçan göçmen çocuklar yeteneklerini sergilesinler diye dış duvarlara resim yapmaları teşvik ediliyor.
Fotoğraf: Samantha Robison/Samantha Robison

Çocuklar, ressam Safean Mohammed’in su şişesini kesişini izliyorlar. Kesilen su şişesi boya kabı olarak kullanılıyor. Kamptaki resim etkinlikleri Uluslararası ve ulusal ressamlar ACTED tarafından destekleniyor. Ayrıca, Avrupa İnsani Yardım ve Sivilleri Koruma Departmanı European Commission Humanitarian Aid and Civil Protection department (ECHO) ile  UNICEF destek veriyor. Fotoğraf: Samantha Robison/Samantha Robison

Proje, genç insanların yaratıcılığını güçlendiriyor, aynı zamanda, resim yoluyla topluluğun seslerinin Bürüksel ve Paris’te duyulmasına katkıda bulunuyor. Fotoğraf: Samantha Robison/ Samantha Robison

Çatışmalar nedeniyle yan yana yaşayamayan değişik etnik kökenli ve dini inanışa bağlı insanlar, kamplarda barış içinde yaşıyorlar. Resim etkinliği barış içinde yaşamaya katkıda bulunuyor. Fotoğraf: Samantha Robison/Samantha Robison

Çocuklar ve onların topluluğu, yaşadıkları kampın briketlerini farklı renklerde boyuyor ve isimleri ile nereden geldiklerini üzerlerine yazıyorlar. Briketler, farklı din ve etnik kökenli çocukların birlikte yaşadığı canlı mozaik yaratıyor. Fotoğraf: Jared J. Kohler/Jared J. Kohler

Yaşadığı karavana çiçekler çizdikten sonra; Sidra, “Ben ağaçları ve yeşil varlıkları özledim” diye açıklama yapıyor. Fotoğraf: Samantha Robison/Samantha Robison

Sanat etkinliği kamplara yeni etkinlikler getiriyor ve renkli görüntüler ekliyor. Fotoğraf:
Samantha Robison/Samantha Robison

.
Suriye ve Irak’taki savaş yakın sürede biteceğe benzemiyor ; koşullar, Kürdistan’a daha fazla göçmen akını olacağını gösteriyor. Görünürdeki acıklı duruma karşın, çocuklar umutlu gözüküyor ve duvar yazısı: “Umut insanlığa kanatlar verir”  Fotoğraf: Samantha Robison/ Samantha Robison

Çocuk Hakları Bildirgesi ilkeleri:
1. İlke:
Tüm dünya çocukları bu bildirgedeki haklardan din, dil, ırk, renk, cinsiyet, milliyet, mülkiyet, siyasi, sosyal sınıf ayırımı yapılmaksızın yararlanmalıdır.
2. İlke:
Çocuklar özel olarak korunmalı, yasa ve gerekli kurumların yardımı ile fiziksel, zihinsel, ahlaki, ruhsal ve toplumsal olarak sağlıklı normal koşullar altında özgür ve onurunun zedelenmeyecek şekilde yetişmesi sağlanmalıdır. Bu amaçla çıkarılacak yasalarda çocuğun en yüksek çıkarları gözetilmelidir
3. İlke:
Her çocuğun doğduğu anda bir adı ve bir devletin vatandaşı olma hakkı vardır.
4. İlke:
Çocuklar sosyal güvenlikten yararlanmalı, sağlıklı bir biçimde büyümesi için kendisine ve annesine doğum öncesi ve sonrası özel bakım ve korunma sağlanmalıdır. Çocuklara yeterli beslenme, barınma, dinlenme, oyun olanakları ile gerekli tıbbi bakım sağlanmalıdır.
5. İlke:
Fiziksel, zihinsel ya da sosyal bakımdan özürlü çocuğa gerekli tedavi, eğitim ve bakım sağlanmalıdır.
6. İlke:
Çocuğun kişiliğini geliştirmesi için anlayış ve sevgiye gereksinimi vardır. Anne ve babasının bakımı ve sorumluluğu altında her durumda bir sevgi ve güvenlik ortamında yetişmelidir. Küçük yaşlarda çocuğu annesinden ayırmamak için bütün olanaklar kullanılmalıdır. Ailesi ve yeterli maddi desteği olmayan çocuklara özel bakım sağlamak toplumun ve kurumların görevidir. Çocuk sayısı fazla olan ailelere devlet yardımı yapılmalıdır.
7. İlke:
Genel kültür ve yeteneklerini, bireysel karar verme gücü, ahlaki ve toplumsal sorumluluğu geliştirecek ve topluma yararlı bir üye olmasını sağlayacak eğitim hakkı verilmelidir. Bu eğitimde sorumluluk önce ailenin olmalıdır. Eğitimin ilk aşamaları parasız ve zorunlu olmalıdır.
8. İlke:
Çocuk her koşulda koruma ve kurtarma olanaklarından ilk yararlananlar arasında olmalıdır.
9. İlke:
Çocuklar her türlü istismar, ihmal ve sömürüye karşı korunmalı ve hiçbir şekilde ticaret konusu olmamalıdır. Çocuk uygun bir asgari yaştan önce çalıştırılmayacak, sağlığını ve eğitimini tehlikeye sokacak fiziksel, zihinsel ve ahlaki gelişmesini engelleyecek bir işe girmeye zorlanmayacak ve izin verilmeyecektir.
10. İlke:
Çocuk ırk, din ya da başka bir ayrımcılığı teşvik eden uygulamalardan korunacaktır. Anlayış, hoşgörü, insanlar arası dostluk, barış ve evrensel kardeşlik ortamında enerji ve yeteneklerini diğer insanların hizmetine sunulması gerektiği bilinciyle yetiştirilmelidir.
Bu bildirge bütün ülkeler tarafından imzalanmıştır.
1.İlkeyi ele alalım:
Bırakalım savaş koşullarını; normal koşullarda, bu madde Müslüman toplumlarda yöneticiler ve yönetilenler tarafından kabul ediliyor mu?
Çocuk tanımından yola çıkarak; çocuk gelinlerin engellenmediği toplumlarda, hangi çocuk haklarından sözedilebilir?
Uluslararası bildirgeleri imzalamak, uygulamaya konmadığı ya da karşı çıkıldığı sürece, toplumlarda resmi yalancılığın-ikiyüzlülüğün artmasına neden olur.
Günümüzde, savaş kadar kötü biçimde çocukları etkileyen ilkel gelenekler vardır. Yaygın biçimde çocuk haklarının ayaklar altına alınmasının başka bir örneğini verelim:
Dünyada yaklaşık 140 milyon kız çocuğu sünnet ediliyor. Örneğin, Kenya’daki yöneticiler bu kötü etkinliği yasaklasa da uygulamlar devam ediyor. Reuters fotoğrafçısı Siegfriend Modola Kenya’da kızların sünnet etkinliğini (Female Genital Mutilation FGM)  resimler. 20-11-2014
Kızların sünnet töreni için Pokot kabilesi ateş etrafında toplanıyor.

Sünnet olacak kızlardan ikisi gözüküyor. 

Sünnet edilecek kızların üzerleri hayvan derileri ile örtülüyor.
Bir kadın kız çocuğunu sünnet ediyor…

Keşke Müslüman ve geri toplumlar evrensel bildirgeleri imzalamasalar…
degirmencinurettin@gmail.com
Nurettin Değirmenci
Elk. Yük. Müh

Yorumlar kapatıldı.