İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

2015’te tüm ölenlere dua edelim

Selim Efe Erdem
Prof. Mustafa Sıtkı Bilgin, Türkiye’nin tehcirin 100’üncü yılı olan 2015’e hazır olması gerektiğini söylüyor: “Ermeni tehcirinin 100’ncü yılı olan 2015 için, Ermenistan Devleti ve diaspora 2011’den beri kampanya düzenliyor. ‘Soykırım’ın ABD tarafından resmen tanınmasına çalışılacak. Bu meseleyi Mavi Kitap adlı propaganda kitabıyla ortaya çıkaran İngiliz arşivleri bile, aslında olayın bir katliam değil iç savaş olduğunu söylüyor. ABD’nin II. Dünya Savaşı’ndan beri bölgedeki en önemli müttefiklerinden biri olan Türkiye’yi kaybetmeyi göze alacağını sanmıyorum. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, geçen yıl yaptığı konuşma da I. Dünya Savaşı’nda Osmanlı topraklarında hayatını kaybeden tüm Müslüman ve Ermenileri anması önemli bir açılımdı. Aslında yapılması gereken de bu. 2015 yılında, tehcirin 100’üncü yılında bu olaylar ve savaş sırasında hayatını kaybeden herkesi dualarla analım.”

***
100. yıl dönümünde I. Dünya Savaşı, yaşanan tüm acılarıyla birlikte yeniden gündemde. Prof. Dr. Mustafa Sıtkı Bilgin, savaş sırasında ölen Ermenilerle birlikte tüm Osmanlı vatandaşlarının anılması gerektiği görüşünde.
2015’te tüm ölenlere dua edelim
I.Dünya Savaşı’nın 100’üncü yılında, savaşta yaşananlar günümüze etkileri hala tartışma konusu. İngiliz, Fransız, Alman ve Rus arşivlerinde ortaya çıkan yeni belgeler, Osmanlı Devleti’nin bu savaştaki rolüne dair bildiklerimiz, savaş sırasında yaşanan Ermeni tehciri, aradan bir asır geçmesine rağmen savaşı hala gündemde tutuyor.
 Dünya Savaşı’nın 100. yılında, başta Ermeni tehciri olmak üzere pek çok konu hala tartışma halinde. Prof. Mustafa Sıtkı Bilgin, Türkiye’nin tehcirin 100’üncü yılı olan 2015’e hazır olması gerektiğini söylüyor: “Ermeni tehcirinin 100’ncü yılı olan 2015 için, Ermenistan Devleti ve diaspora 2011’den beri kampanya düzenliyor. ‘Soykırım’ın ABD tarafından resmen tanınmasına çalışılacak. Bu meseleyi Mavi Kitap adlı propaganda kitabıyla ortaya çıkaran İngiliz arşivleri bile, aslında olayın bir katliam değil iç savaş olduğunu söylüyor. ABD’nin II. Dünya Savaşı’ndan beri bölgedeki en önemli müttefiklerinden biri olan Türkiye’yi kaybetmeyi göze alacağını sanmıyorum. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, geçen yıl yaptığı konuşma da I. Dünya Savaşı’nda Osmanlı topraklarında hayatını kaybeden tüm Müslüman ve Ermenileri anması önemli bir açılımdı. Aslında yapılması gereken de bu. 2015 yılında, tehcirin 100’üncü yılında bu olaylar ve savaş sırasında hayatını kaybeden herkesi dualarla analım.”
MÜSLÜMAN VE ERMENİ, HERKESİ ANALIM
 Osmanlı Devleti’nin I. Dünya Savaşı’nda tarafsız kalabileceği ve savaşın yıkımlarından uzak kalabileceğini savunan Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Siyasi Tarih Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mustafa Sıtkı Bilgin, I. Dünya Savaşı öncesinde İngilizlerin Ortadoğu’daki petrol bölgelerini ele geçirmek istediğini, bu nedenle Osmanlı’nın Almanya ile birlikte savaşa girmekten başka çaresi kalmadığı yönündeki görüşmelere katılmıyor. Prof. Bilgin, I. Dünya Savaşı’nın hemen başında, dünyadaki siyasi tablonun böyle olmadığını söylüyor: “O bilgiler, orijinalliği şüpheli ikinci el kaynaklara göre yapılan yorumlar. Artık İngiliz, Fransız, Alman ve Rus devlet arşivlerinde yapılan araştırmalar ortaya koyuyor ki Osmanlı tarafsız bir ülke kalabilirdi. İngilizler, Fransızlar ve Ruslar, Osmanlı savaşa girmeden önce bir araya gelerek, tarafsız kalması karşılığında Osmanlı’ya saldırmayacaklarını ve Osmanlı’nın toprak bütünlüğünün korunacağına dair yazılı güvence vermeyi teklif etti. İngiliz Büyükelçi Lois, İstanbul’da Sait Halim Paşa’ya bu teklifi iletti.”
Savaşa sokan beş milyar altın
Osmanlı hükümetinin tüm üyeleri tarafsız kalma görüşündeydi ama Enver Paşa neden I. Dünya Savaşı’na girmek için bu kadar istekliydi? Prof. Mustafa Bilgin’e göre, bunun iki nedeni vardı:  “Enver Paşa, Avrupa’nın en güçlü kara ordusuna sahip ülkesi Almanya ile savaşa girilirse, Balkanların  geri alınabileceğini düşünüyordu. Bir diğer neden ekonomikti. Osmanlı hükümetinin Eylül 1914’teki toplantısında Maliye Bakanı Cavit Bey, memurlara maaş ödenmesi için kaynak bulunmasını istemişti.   Osmanlı, savaşa onların yanında girmek karşılığında Almanya’dan 5 milyar kuruş altın aldı.
Sait Halim Paşa özür diledi AMA…
Tarafsız görünen Sait Halim Paşa’nın, Osmanlı savaşa girmeden iki ay önce Almanya ile müttefiklik anlaşması yaptığı görülüyor. Prof. Bilgin, bu durumu ‘Oyalama’ olarak açıklıyor: “Sait Halim Paşa, Almanya ile yapılan bu anlaşmaya, savaşa hemen girmek için imza atmıyor. Nitekim I. Dünya Savaşı başladığında biz savaşa girmiyoruz, Osmanlı savaşa iki ay sonra giriyor. Hatta 29 Ekim’de Yavuz zırhlısı Osmanlı hükümetinden habersiz, Rus limanlarını topa tuttuğu Sait Halim Paşa bunun için özür diliyor ama Kasım ayı başında Rus orduları Kafkasya üzerinden Osmanlı topraklarına giriyor.
Savaşta işgale uğramamışlardı
I. Dünya Savaşı boyunca Osmanlı Devleti’nin pek çok cephede zafer kazandığını söyleyen Prof. Bilgin, işgallerin savaş sonrası başladığını anlatıyor: Almanya, ateşkes ilan edilirken bile Fransız ve Rus toprakları üzerindeydi. Ülke içindeki iç karışıklıklardan, sosyalist hareketlerden çekinerek savaştan çekildiler. Osmanlı, Filistin ve Suriye cephesinde İngilizler’e yenildi ama bu da Enver Paşa’nın, Rusya’nın savaştan çekilmesini fırsat bilip seçme askerleri Ortadoğu’dan çekip Orta Asya’yı ele geçirme fikrinden kaynaklanıyor. Hem Doğu, hem Ortadoğu’da bu yüzden yenilgiler alındı.”

Yorumlar kapatıldı.