İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Aynu’l Arap ismi Kobanê’nin tarihsel gerçeği ile bağdaşmıyor

Sedat Sur
Mardin Artuklu Üniversitesi Rektör yardımcısı Prof. Kadri Yıldırım, Suriye Baas rejimi tarafından Kobanê’ye verilen ve son günlerde Türk Başbakanı ve Cumhurbaşkanının da kullandığı Aynu’l Arap isminin Kobanê’nin tarihsel ve etnik gerçeği ile bağdaşmadığını söyledi… Merkez inşası 1892 yılına denk gelen Kobanê, adını 1912 yılında burada hızlı tren hattını inşa eden Almanlar tarafından kurulan ve şirket anlamına gelen Kompanie/Company’den almıştır. Almanlar buradaki demiryolu hattı için gerekli olan siyah taşları da Kobanê’nin güneydoğusuna düşen Helinc Köyü’ne yakın Miştenûr Tepesi’nden getirmişlerdir. Kobanê ismi Hafız Esad “Aynu’l-Arab” (Arap Çeşmesi) olarak değiştirilmiştir.

***
Mardin Artuklu Üniversitesi Rektör yardımcısı Prof. Kadri Yıldırım, Suriye Baas rejimi tarafından Kobanê’ye verilen ve son günlerde Türk Başbakanı ve Cumhurbaşkanının da kullandığı Aynu’l Arap isminin Kobanê’nin tarihsel ve etnik gerçeği ile bağdaşmadığını söyledi.
Aynu’l Arap (Arap Çeşmesi) isminin ilk başta Kobanêli Kürtler tarafından kullanıldığını söyleyen Prof. Yıldırım, Hafiz Esad döneminde Kobanê’ye Aynu’l Arap isminin verildiğini ifade etti.
Suriye Kürtleri ve Rojava Tarihi üzerine yakında yayımlanması beklenen kitap çalışması bulunan ve Türkçe-Kürtçe olarak “Kobanê’yi Tanıyalım” başlıklı bir kitapçık hazırlayan Prof. Kadri Yıldırım, Kobanê isminin tarihçesi, Kobanê’ye Aynu’l Arap denilmesinin nedenleri ve Kobanê’nin coğrafik ve etnik yapısına ilişkin olarak sorularımızı yanıtladı.
Kobanê ismi Kobanê için ne zaman kullanılmaya başlandı? Kobanê denilmeden önce bu bölge için hangi isim kullanılıyordu?
Merkez inşası 1892 yılına denk gelen Kobanê, adını 1912 yılında burada hızlı tren hattını inşa eden Almanlar tarafından kurulan ve şirket anlamına gelen Kompanie/Company’den almıştır. Almanlar buradaki demiryolu hattı için gerekli olan siyah taşları da Kobanê’nin güneydoğusuna düşen Helinc Köyü’ne yakın Miştenûr Tepesi’nden getirmişlerdir.
Kobanê’ye Ayn el Arab denilmesinin tarihsel nedenleri nelerdir?
Kobanê ismi Hafız Esad “Aynu’l-Arab” (Arap Çeşmesi) olarak değiştirilmiştir. Aynu’l-Arab ile ilgili kaynaklarda şu bilgiler yer almaktadır: Kobanê civarında yer alan iki çeşmeden birinin adı Kürtçe “Kaniya Mürşid” (Mürşit Çeşmesi)’dir ki, Osmanlı kayıtlarında bu isim Mürşitpınar olarak geçmektedir. Diğer çeşmenin adı “Kaniya Ereban” (Araplar Çeşmesi)’dır. Bu çeşmeye bu adın verilmesinin nedeni Rakka çölünden kuzeye doğru hareket eden bazı konar-göçer Arapların yaz seyahatlerinde kendileri ve hayvanları için su ihtiyaçlarını temin etmek için bir süre bu çeşmenin başında kalmalarıdır. Arapların bu çeşme etrafında mola vermelerinden dolayı Kobanê Kürtleri bu çeşmeye “Kaniya Ereban” (Araplar Çeşmesi) adını vermişlerdir. Rejim daha sonra Hafız Esad zamanında Kürtçedeki bu ismin Arapça çevirisi olan “Aynu’l-Arab”ı Kobanê’ye resmi isim olarak vermiştir. Dolayısıyla Kürtler tarafından bu çeşmeye verilen bu isimden dolayı Kobanê nüfusunun Araplaradan oluştuğu şeklinde bir algı yaratılmak istenmiştir. Özcesi Aynu’l Arap ismi Kobanê’de ki Kürtlerin kendilerine ait olan çeşmeye Arapların gelerek su ihtiyaçlarını karşılamalarından ötürü bu çeşmeye verdikleri bir isimdir ve Baas rejimi daha sonra kurnazca Kobanê’ye bu ismi vermiştir.
Kobanê bazı çevrelerce ifade edildiği gibi bir Arap kenti midir?
Peter Lerx, Kobanê Bölgesi’ni “Saf Kürt Bölgesi” olarak tanıtmaktadır. Zaten öteden beri Kobanê’nin bir Kürt yerleşim birimi olduğu Araplar tarafından da kabul edilmektedir. Buradan çıkan sonuş şudur: Kürtlerin ilgili çeşme için kullandıkları “Kaniya Mürşid” Osmanlılar tarafından Kobanê için kullanılırken, yine Kürtlerin diğer ilgili çeşme için kullandıkları “Kaniya Ereban” ismi de Suriye rejimi tarafından “Aynu’l-Arab” çevirisiyle Kobanê için kullanılmıştır. Kobanê’ye giden Suriyeli şair Dr. Muhammed Mağût bu çeşmelerin kuruduğunu görünce ve orada Araplara da rastlamayınca Arapça şu cümleyi kullanmıştır: “Zehebtu ila Aynu’l-Arab fe lem ecid la aynen ve la Ereben” (Aynu’l-Araba gittim fakat orada ne bir çeşme gördüm ne de bir Arap).
Peki bize Kobanê’yi değişik alanlarda biraz tanıtabilir misiniz?
Kobanê’nin kuruluşuna 1892 yılında bazı Kürt ve Ermeni aileler tarafından ortak kurulan 3 ev ve 2 değirmenle başlanmıştır. Ermeniler 1915 olayları üzerine buraya göç etmişlerdir. Osmanlılar bu sırada buraya Mürşitpınar adını vermişlerdir ki daha önce değindiğimiz gibi Mürşitpınar Kürtçedeki “Kaniya Mürşid”in Türkçe çevirisidir. 1911 yılında Bağdat-Berlin Demiryolu’nun buradan geçen kısmının yapılması ve bunu yapan şirket tarafından başka şantiyelerin kurulması ile beraber Kürtler buraya akın etmeye başlamışlardır.
Suriye’nin en küçük Kürt bölgesi olan Kobanê, Suruç Ovası’nın bir uzantısı sayılmaktadır. İdari açıdan daha önce Urfa’ya bağlı iken 1921 yılında Türkiye-Suriye sınırı belirlendikten sonra Halep’e bağlanan Kobanê, Fırat Nehri’nin 30 km. batısında yer almakta; Halep’in yaklaşık 150 km. kuzeydoğusuna düşmekte ve Kobanê merkez, Şêxler, Sirrîn ve Celebe mıntıkalarından oluşmaktadır:
Bu yerleşim birimlerine bağlı yaklaşık 350 köyü bulunan Kobanê’nin yüzölçümü 2730 kilometre kare olup, toplam nüfusu 400.000 kadardır. Bugün nüfusunun tamamına yakını Kürtlerden oluşan Kobanê’nin kuruluş ve gelişim yıllarında Kürtlerle birlikte bazı Ermeni aileler de yer almıştır. 1915 olaylarından kaçıp buraya gelen Ermeniler daha sonra özellikle 1960’lı yıllarda buradan Halep, Avrupa, Ermenistan ve Amerika Birleşik Devletleri’ne göç etmişlerdir. 20. yüzyılın ortalarında şehirde 3 Ermeni kilisesi vardı. Bugün Kürtlerle birlikte az sayıda Arap ve Türkmen de bulunur. Türkmenler Türkçe ile birlikte Kürtçeyi de güzel konuştukları gibi Araplar da Arapça gibi Kürtçe de konuşurlar. Fransız Mandası sürecinde stratejik bir konuma sahip olan Kobanê bundan dolayı Fransızlar tarafından önemsenmiştir. Şehrin sokaklarını belirli bir plan ve proje dahilinde tanzim eden Fransızlar burada başta resmi daireler olmak üzere çok sayıda bina yapmışlardır. Ancak bu şehirde bulunan birçok tarihî eser bu dönemde Suriye’nin dışına çıkarılmış; bir kısmı da başta Rakka olmak üzere Suriye içindeki müzelere nakledilmiştir.
Suriye Kürtleri ve Rojava Tarihi üzerine hazırladığınız ve yakın zamanda yayımlanması beklenen kitabınızdan ve Türkçe-Kürtçe olarak hazırladığınz “Kobanê’yi Tanıyalım” başlıklı kitapçığınızdan biraz bahseder misiniz?
Mart 2011 tarihinde Suriye’de başlayan ayaklanma neticesinde ortaya çıkan gelişmelere bağlı olarak Rojava’nın 19 Temmuz 2012 tarihinde Kürt güçlerinin eline geçmesi ve Kürt güçlerinin burada Kobanê, Cizîr ve Efrîn olmak üzere üç bölgesel kanton oluşturmaları dünya kamuoyunun dikkatlerini Suriye Kürtlerine ve Rojava’ya çevirdi. IŞİD’in 2014 Eylül’ünde ağır silahlarla Kobanê’ye yönelik barbarca saldırıları,YPG ile YPJ güçlerinin kahramanca direnişleri ve bu direnişin peşmergelerin de katılmasıyla yeni bir boyut kazanması Rojava ve Kobanê’yi bir anda dünya gündemine oturtmuş oldu. İşte dengeleri değiştiren bu ani ve önemli gündem beni Kürt ve Kürdistan tarihiyle ilgili ilk hacimli cildi Rojava’ya ve bin yıllık Suriye Kürtleri tarihine ayırmaya sevk etti. Ocak 2014 tarihinde “Genel Kürt Tarihi ve Kültürü I” üst başlığıyla yayımlamayı düşündüğüm bu cildin ana başlığı “Dünden Bugüne Bütün Yönleriyle Rojava ve Suriye Kürtleri Tarihi” olacaktır. Bu ciltte Kobanê ile ilgili bilgiler zaten vardır. Ancak önemine ve güncelliğine binaen bu bilgileri biraz daha detaylandırarak bunları Türkçe ve Kürtçe olarak “Kobanê’yi Tanıyalım” başlığıyla müstakil bir kitapçık haline getirmeyi yararlı gördüm.

Yorumlar kapatıldı.