İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Anlamın kaybı…

Markar Esayan
Nietzsche ve Sartre, insanın metafizik boyutunu reddederek, onu kendisinde başlayıp kendisinde biten bir labirente indirgediklerinde, bunun başarılı olmasının en önemli gereğini yapma gücüne sahip değildiler: Ölüm gerçeğini alt etmek… Ölüme çare bulmaları beklenemezdi, lakin ölüme dair «o gelir ve biz gideriz, konu kapanır» dışında hiçbir anlamlı açılım yap(a)madılar. Bu insanın tüm anlamını yitirmesine yol açtı ve modern insan çıpasız kaldı. İnsanın çıpasız neden ayakta kalamadığını hakkıyla incelemediler, gösterişli tezlerinin, o alana girerlerse çürüyeceğini fark ettiler. (A)klın cennet yerine soykırımları yarattığını görünce de ölümü yardıma çağırdılar. Bir nesil aydın, çareyi bir başka metafizik olgu olan ölüme koşmakta buldu, iki dünya savaş sırasında bir entelektüel kıyımı yaşandı. Nietzsche bu paradoksu daha erken fark ettiği için aklını devreden çıkardı ve delirmeyi seçti. Veya bünyesi varlığını tek başına sırtlamaya ancak o kadar dayanabildi…Oysa delirme de, böyle bir dünya karşısında gerçekötesine bir başvuruydu.

Yorumlar kapatıldı.