İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Mazgirt Belediye Başkanı sayın Tekin Türkel ile yaptığımız röportaj…

“…İlçemizde, Cemevimizin inşaatı bitti. Bir de, Müslüman vatandaşlarımızın ibadetlerini yapabildiği bir Cami var. Bunun dışında, ilçemizde Ermeni vatandaşlarımızda yaşıyor. İlçemiz adını zaten Ermenice’den almaktadır. Mazgirt, Ermenice ve Urartu dillerinde Büyük Hisar/şehir demektir. İlçemiz önceleri, çok büyük bir Ermeni yerleşim alanıymış. Fakat, günümüzde ilçemizde yaşayan Ermeni vatandaşlarımızın gidebileceği bir Kiliseleri yok. Varolan Kilise yıkılmış ve restorasyona ihtiyacı var. Bu konu da, Ermeni Vakfına gittik. Hrant Dink vakfına da gittik. Ermenistan’a yazılar yazdık. İlçemize davet ettik ve ilçemizdeki Sinema yerini onlara devretmeyi ve burada bir Hrant Dink Vakfı veya Ermeni Vakfı açmalarını önerdik. Hrant Dink’in heykelini de bu vakıf binasının önüne dikmelerini önerdik. Yıkılan Kilise’nin restorasyonunu da yapmalarını istedik. Ama, bu konu da bir gelişme veya bir ilerleme şu anda ortada yok…”

***
Mazgirt, günümüzdeki konumuyla Doğu Anadolu bölgesinin Yukarı Fırat yöresinde Dersim iline bağlı bir ilçe yerleşimidir. Çok eski bir yerleşim alanına sahip olmasından dolayı, kendine özgü bir kültüre sahiptir.
 2009 yerel seçimlerinde Mazgirt halkının ve demokratik kurumların desteğiyle Belediye Başkan Adayı olarak seçime katılan ve Mazgirt Belediye Başkanı seçilen Tekin Türkel, neredeyse yok denilecek imkânlarla Mazgirt’in çehresini değiştirdi.
2014’de DHF’nin öncülüğünü yaptığı Mazgirt Demokratik Halk Dayanışması’nın adayı olarak 2. kez Mazgirt Belediye Başkanı seçilen Tekin Türkel’le, Öneri Gazetesi olarak bir röportaj yaptık:
Öncelikle ikinci kez, Belediye Başkanı seçilmiş olmanızdan dolayı sizi tekrar kutlamak istiyoruz. Sizi tanımayan okuyucularımızı da düşünerek kısaca bu serüveninizden biraz bahseder misiniz?
Avrupa’dan kalkıp, buralara kadar gelmiş olmanız bizlerle ne kadar çok dayanışmak istediğinizi ve ne kadar birlikte yürüdüğümüzü gösteriyor. Ve buraya kadar gelmiş olmanızdan dolayı sizlere teşekkür ederek başlamak istiyorum. Dediğiniz gibi, daha evvelki seçimlerde de, yine bugün olduğu gibi Demokratik Haklar Federasyonu(DHF) adayı olarak Özgürlük ve Dayanışma Partisi(ÖDP) çatısı altında seçimlere girmiş ve kazanmıştık. Bu yılda, aynı şekilde seçimlere girdik ve yine seçimleri Sosyalistler adına kazandık. Bu seçimler için İstanbul’da yaptığımız görüşmeler neticesinde ve gençlik kollarımızın özellikle, büyük bir çabası ve talebi ile yine benim aday olmam kararlaştırılmış ve DHF’de bunu onaylamıştı. Adaylığım onaylandıktan sonra bölgemizdeki çalışmalara kaldığımız yerden devam etmek için büyük bir çaba gösterdik. Dersim’deki belediyelerin durumları malüm. Mazgirt Belediyesi’de çok zorlu bir çalışma gerektiriyordu. Bundandır ki; bizler, bir belediyeyi değil, bir belediyenin de gerisinde bir köyü devraldık diyebiliriz. Hiçbir sosyal ve ortak kullanım alanı olmayan, bir dağıtım malzemesi olmayan, bir aracı/gereci olmayan bir belediyeydi. Halk ile bağları kurulmamış, gençlerle, kadınlarla, yaşlılarla sosyal bir alış verişin oturtulmamış olduğu bir yerin belediye binasını devraldık sadece. Daha doğrusu, bu olumsuzluklarla birlikte ilçe konumu ortadan kalktı kalkacak, mal varlıkları hacizde olan ve bitkisel bir hayata girmiş diyebileceğimiz bir yeri devraldık. Geliri 20 bin olup, giderinin 70 bin olduğu bir belediyeye talip olurken, tabii ki bizi destekleyen Türkiye’deki DHF ile Avrupa’daki Avrupa Demokratik Haklar Konfederasyonu(ADHK)nun, bizlere yönelik yapacağı çalışmalarla bunları aşabileceğimizin hesabını yaptık. Ve gerçekten de, bu iki kuruma da, sizler aracılığıyla çokça teşekkürler ediyoruz. Çünkü; yurt içinde ve yurt dışında yapmış oldukları davetler, geceler ve çeşitli bağış kampanyaları ve kalıcı çalışmalar ve katkılarla belediye çalışmalarımızın da önünü açmamızda, büyük katkılarda bulundular. Bu süre içerisinde bir kepçe aldık, bir çöp aracı aldık, bir araba aldık. Belediye personelinin kullanabileceği bir bilgisayar bile yokken, altı adet bilgisayar ve çeşitli paket programlar aldık. Sadece maddi değil yani belediye çalışmalarımızın tümünde, DHF katkıları oldu. Ağaçlandırma çalışmalarımıza halkımızın ve gençliğimizin kitlesel katılımını sağladılar. Destek çalışmalar sayesinde, Mazgirt’te ilk defa yaşlılarımızın oturabilecekleri bankları oldu mesela. Ve, bu beni çok duygulandırdı. Düşünün ki, bir ilçe de yaşlıların oturabilecekleri bir bankları dahi yoktu. Kadınlarımızın ve kızlarımızın birlikte ortak sosyal kullanım ve çalışmalar yapabilecekleri her biri birkaç dönüm arazi üzerinde olmak üzere üç ayrı alan yarattık. Yine, kış aylarında bayanlarımızın ortak kullanabilecekleri bir kadın misafirevi açtık, yine üç tane köy misafirhanesi açtık. Köylülerimizin ücretsiz standlar açarak ürünlerini satabilecekleri köylü pazarımızı açtık. Kütüphane açtık. İlçemizde ve köylerimizde hotel olmadığından dışarıdan gelen konuk ve misafirlerimiz için halk misafirhanesi açtık. Yaklaşık bin öğrenciye kırtasiye yardımında bulunduk. Yine, yüzelli öğrenciye de maddi yardımlar yaparken bununla birlikte yurtdışındaki ADHK aracılığıyla, üniversitelerde okuyan dört öğrencimize de burs(maddi yardım) vermiş olduk. Ayrıca, yardıma muhtaç yüzelli ailemize giyim kuşam yardımında bulunduk. 5 bin metrekare üzerine kilitli parke yol çalışmasını yaptık. Yine, asfaltlama çalışmamız oldu. 2,5 km de alt kanalizasyon çalışmasını tamamladık. Bazı mahallelerimiz eski ilkel şebeke suyunu kullanıyordu. İnsalarımızın bazıları, sabahları yüzlerini yıkamak için dahi çeşmeye gitmek ve çeşmelerden evlerine su taşımak zorunda idiler. Yaklaşık 10 metre derinliğinde su kuyularını kazma küreklerle kazarak, yeni su kuyuları ve depoları ile o mahallelerdeki su sorunlarını da çözmüş olduk. Bütün bu desteklerle bizleri hiçbir zaman zorluklarla başbaşa bırakmayan ADHK ve DHF sürekli bir şekilde yanımızda oldular. Ve biz, imkansızı başarmış olmanın verdiği bir cüret ve şevkle tekrar adaylığımızı açıklayıp, seçimlerde de bu enerji ile çalışarak tekrar kaldığımız yerden, belediye çalışmalarına ara vermeden, devam edebilmenin yetkisini halktan almış olduk.
İlçe’deki işsizlik oranları nelerdir?
İlçemizdeki işsizlik oranı % 80 civarındadır. İlçemizdeki kamu kuruluşlarında memur ve işçi statüsünde çalışan az sayıda kamu personeli var. Ama, işsizlikle mücadelemizi sürdürmeye çalışıyoruz. İş-Kur üzerinden geliştirdiğimiz 3 aylık, altı aylık, dokuz aylık ve yılllık projeler kapsamında bu sorunları şimdilik bu şekliyle aşmaya çalışıyoruz. Örneğin, son olarak 30 kişinin istihdamını geliştirmiş olduğumuz bir proje kapsamında sağladık ve şu anda, bu projeler kapsamında bu arkadaşlarımızı çalıştırmaya devam ediyoruz. İlçemiz, bildiğiniz gibi köy yakmaları sonrasında büyük oranda göç sorunuyla karşılaştı ve bu yüzden ilçemiz gençliği büyük oranda buraları terk edip büyük şehirlere veya Avrupa’ya giderek oralarda hayatlarını sürdürmeye çalışıyorlar. Bundan kaynaklı olarak iş gücü oranımızda çok düşük. Yani, tarlaların sürülmesi, ekinlerin biçilmesi, yeni ekin alanlarının oluşturulması büyük oranda ilçe nüfusunu oluşturan yaşlılara kalmış durumda ve burada bundan dolayı bir başka tıkanma sözkonusu. Köylerde yaşayan insanlarımızın yaş ortalaması 50 ila 80 yaş arasındadır. Ama, ilçede ise bu yaş ortalaması biraz daha ortada duran bir oranda.
Belediye olarak diğer sosyal çalışmalar konusunda nelere yaptınız?
DHF öncülüğünde çeşitli belediyecilik sempozyumları örgütlendi. Ankara’da yapılan sempozyum da bunun bir ayağıydı. Yine, toplumu her alanda dinamik ve duyarlı hale getirmek için çeşitli çalışmalar yapmaya çalıştık. Evrensel boyutuyla İnsan Hakları çalışmalarına ilçe belediyesi olarak güç vermeye, bu konu da çeşitli çalışmalara girerek duyarlılıkları geliştirmeye çalıştık. Fakat, sadece bizim buradaki çalışmalarımızı burada yaşayan insanlar üzerinden yürütebilme imkanlarımız da bir yere kadar. Bundan dolayı, bu alanın gelişmesine katkı sunmak adına büyük şehirlerde yaşayan Sosyalistlerin ve Devrimcilerin buraya gelerek, burada projeler geliştirmeleri gerekiyor. Bu projelerin adını koymaları içinde buralarda araştırmalar, incelemeler yapmalarını istiyoruz. Çok güzel şeyler söyleyebiliriz yada, çok güzel taleplerimiz olabilir ama, burada onları gerçekleştirebilmek için herkesin pratik bir omuz vermesi gerekiyor. İmkansızlıklar içerisinde imkanı yaratmak adına, dayanışma adına, örnek çalışmaların yaratılması adına denemeler yapmaktan hiçbir Sosyalist, hiçbir Devrimci geri durmamalı. Yoksa, hepsi lafı güzaf olur. Özellikle, DHF’nin bizimle birlikte yapmış olduğu bunca çalışmayı örnek olması açısından özellikle işaret etmekte yarar görüyoruz. Cezaevlerindeki tutsak insanlar, yurtdışındaki siyasi sığınmacı arkadaşlar ilçemizin gelişip güçlenmesi için, bizimle 10 kuruşunu paylaşırken; gerçekten, yardım edebilecek durumda olan dostlarımızında bu dostlarımıza bakarak kendilerini sorgulamalarını ve maddi/manevi yüzlerini ve ellerini özlemleriyle biz Sosyalist ve Devrimci Belediyelere uzatmalarını istiyoruz. Birçok mimar ve akademisyen arkadaşımız mevcut, bunlar mesleki tercübeleriyle ilçemize katkı sunabilirler. Bizler, bu arkadaşlarımızı ilçemizde misafir edebiliriz. Düşünebiliyor musunuz, belediyemizin hibe yoluyla aldığı makinelerimiz var, marangozhanemiz var ama, marangozumuz yok!.. Biri vefat ettiiginde, bu atölyemizde tabut yapabilecek, kapımız kırıldığında kapı yapabilecek, penceremiz kırıldığında penceremizi yapabilecek ve yanında en azından bir iki kişiyi de çalıştırabilecek biri yok. Yani, artık buraların ayakta durabilmesi için bu türden teknik konumda olan arkadaslarımızın buralara el atma zamanıdır. Bugün, Türkiye için örnek Sosyalist ve Devrimci Belediyecilik merkezleri yaratabilmek için, Türkiye’nin veya dünyanın her neresinde yaşıyorsa, dostlarımızın buralara gelip, buralarda ileriye dönük tercübeler ortaya çıkartma zamanlarıdır. Yine, Mazgirt’li İşadamlarımıza da bu konu da sesleniyoruz.
İlçe’deki eğitim durumu nedir?
İlçemizde okul öncesi hazırlık, ilk öğretim, lise ve fakülte düzeyinde eğitimler verilmekte. Fakültemizde, İşletme ve Süt Ürünleri bölümü mevcut. Yine, eğitim demişken; bölgemizde, daha evvel kurucuları arasında yeralmış olduğum Egitim Sen Şübesi vardı. Fakat, şu anda orası kapalı ve ilçemizde faal hiçbir sendikal çalışma yok.
Siyasal kurumlaşma ne düzeyde?
İlçemizde, siyasal kurum olarak DHF güçlü bir konumdadır. Zaten, bu güç sayesinde de bizler tekrar burada seçimleri ÖDP çatısı altında kazanmış olduk. DHF dışında, dediğimiz gibi ÖDP teşkilatı ilçemizde bulunmakta ve yine EMEP, BDP, CHP, AKP gibi partilerinde ilçe teşkilatları var.
Kadın…
İlçemizin merkezinde, bir yerimiz var. Ve burayı 5 veya 10 kişiden olabilecek bir kadın grubuna vermeyi düşünüyoruz. Bu konudaki kıstasımız; öncelikli olarak dul, yetim veya kimsesiz konumunda olan kadınlarımız olacak. Bu yer için, belediye olarak projeyi ihaleye tabi tutmadan ve burayı işletecek olan dul, yetim ve kimsesiz olan bu kadınlarımızdan belediye olarak, kira ve su parası almayacağız. Buradan elde ettikleri geliri, kendi aralarında paylaşmalarını ve evlerine bir gelirle, bir iş kadını edasıyla ve kendine özgüvenleriyle gitmelerini sağlamak istiyoruz. Burayı kadınlarımız bir Cafe gibi işletebilirler. Burada, kendi el emekleriyle yapacakları Börekleri, Çörekleri, Yufkaları, Patila(gözleme), Pesera(yağlı ekmek), Gömme, Şir gibi Dersim bölgesine has mutfağıyla, ocağıyla, çay ve kahvesiyle ve elbirliğiyle daha da çeşitlendirebilirler. El işlerini de, burada sergileyip satabilirler diye düşünüyoruz. Ve bu dönemde yapmak istediklerimiz içerisinde; benim açımdan bu proje en çok olmasını arzuladığım bir proje çalışmamız olacak.
Spor…
Sportif faaliyetlerin daha iyi yapılabilmesi için, bir kapalı spor salonu ve fitness salonu inşaatımız vardı ve neredeyse bitmek üzere. Yine aynı alan üzerinde bir Halı Sahamız mevcut ve bu alanlardan halkımızın yararlanması için teşviklerimiz oluyor. Zaman zaman turnuva maçları yapılmakta. Örneğin, Belediyespor diye bir futbol kulübü kurduk ve bir kaç kez, kupayı da biz almış olduk.
Kardeş kent çalışmaları…
Kadıköy ve Birecik ile bu konuda temaslarımız var. Ayrıca yurtışında da bu tür girişimleri destekleyen arkadaşlarımız oldu. Bu konu da, daha fazla ilişkiye ve daha fazla emeğe ihtiyacımız var. Zaten, diğer illerde ve ilçelerde yaşayan dostlarımıza da yaptıgımız çağrılarımız bu temelde de anlaşılmalı. Onlarında yapabileceği çok şey olduğunun farkındayız ve dostlarımızı bu konu da bizlere yardım etmelerini istiyoruz. Kurumlaşmayı, paylaşımı daha geniş bir biçimde yapabilmek ve halk adına yapabilmenin çok güzel bir örneğini teşkil edeceğini de biliyoruz. Bununla birlikte, Yoldaş Ovacık Belediyesini de bildiğiniz gibi, DHF adayımız TKP çatısı altında girerek kazandı ve bu yeni bir kazanımdır. Yoldaş Ovacık Belediye Başkanımız sayın Fatih Mehmet Maçoğlu ile birbirimizi karşılıklı ziyaretlerimizle kutladık. Yurt içinden veya yurt dışından, Mazgirt’e beklediğimiz sosyal ve ekonomik yardım ve yatırımların aynı düzeyde Yoldaş Belediyemiz olan Ovacık Belediyesine de yapılmasını istiyoruz. Biz, Mazgirt Belediyesi olarak elimizdeki imkanları Yoldaş Ovacık Belediyesi ile birlikte paylaşmaya hazırız. Halkımızında, bu konu da duyarlı olmalarını ve yoldaş belediyemizi desteklemelerini, oralarda da hayatı ve emeği birlikte, el ele vererek paylaşmanın anlamına bir kez daha aracılığınızla işaret etmek istiyoruz. Hiçbir tercübemizi Yoldaş Ovacık Belediyesinden esirgemeden ve olabildiğince ortak projelerle ilişkilerimizi merkezileştirmek istiyoruz. Birşey daha eklememde yarar var. Son beş yıllık belediye yönetimi çalışmalarımızda, Dersim’in hiçbir ilçesinden veya merkezinden belediye çalışmalarımıza belediyeler düzeyinde bir katkı olmadı. Oysa, bölgemiz için birçok vaadler yapılır. Ekonomik, politik, sosyal veya kültürel biçimlerde duyduğumuz bu vaatlerin yerine getirileceği adreslerden bir tanesi de belediye çalışmalarında yatmaktadır. Kim olursa olsun, hangi kesimden olursa olsun, gelecege dair, sosyalist bir toplum hayali olduğunu iddia eden her ilçe ve merkez belediyenin diğer ilçelerle bir dayanışma içerisinde olması gerekiyor. İmkanı olan belediyelerde elbette var ama, bu imkanlarından biz hiçbir dayanışma görmedik. Bizler, Ovacık ve Mazgirt belediyeleri olarak; bu olumsuz tablonun karşısında, sadece Dersim’deki belediyeler arası dayanışmayı değil, aynı zamanda, Türkiye ve yurtdışındaki diğer belediyelerle de dayanışma örnekleri oluşturmayı düşünüyoruz.
İlçe’deki İnançlar…
İlçemizde, Cemevimizin inşaatı bitti. Bir de, Müslüman vatandaşlarımızın ibadetlerini yapabildiği bir Cami var. Bunun dışında, ilçemizde Ermeni vatandaşlarımızda yaşıyor. İlçemiz adını zaten Ermenice’den almaktadır. Mazgirt, Ermenice ve Urartu dillerinde Büyük Hisar/şehir demektir. İlçemiz önceleri, çok büyük bir Ermeni yerleşim alanıymış. Fakat, günümüzde ilçemizde yaşayan Ermeni vatandaşlarımızın gidebileceği bir Kiliseleri yok. Varolan Kilise yıkılmış ve restorasyona ihtiyacı var. Bu konu da, Ermeni Vakfına gittik. Hrant Dink vakfına da gittik. Ermenistan’a yazılar yazdık. İlçemize davet ettik ve ilçemizdeki Sinema yerini onlara devretmeyi ve burada bir Hrant Dink Vakfı veya Ermeni Vakfı açmalarını önerdik. Hrant Dink’in heykelini de bu vakıf binasının önüne dikmelerini önerdik. Yıkılan Kilise’nin restorasyonunu da yapmalarını istedik. Ama, bu konu da bir gelişme veya bir ilerleme şu anda ortada yok. Biz, onlarında, bu konuda yapabilecekleri bir katkı ve sahiplenme varsa, yapmalarını istedik. Umarız; önümüzdeki, bu beş yıl içerisinde bu konu da bir sahiplenme olur ve bu konudaki çağrılarımız ciddi projelere dönüşür.
Turistik alanlar…
Dediğimiz gibi, Kiliselerimiz ve Baba Mansur Ocağı gibi, Kırklar Baba Ziyaret Yeri gibi birçok inançsal Ziyaret yerlerimiz var. Yine, 1938’de insanlarımızın katledildiği yerleri insanlarımızla ziyaret edip, katledilenler için mumlar yakiyoruz. Her metresi acı olan bir cografya burası. Günyüzüne çıkartılacak geniş bir doğallığı var. Keza, Mazgirt denince akla gelen Mazgirt, Bağın ve Kale Köyü gibi yerlerde Kalelerimiz var. Tarihi çeşmelerimiz var. Mazgirt, birçok uygarlık eserinin yoğun olarak bulundugu bir ilçe. Ancak, bu kaleler, çeşmeler, Kiliseler, Ziyaret yerleri ve diğer alanlar için Kültür Bakanlığına ve Erzurum Bölge Müdürlüklerine yazılarımızı yazdık ama, bu konu da da, herhangi bir gelişme olmadı. Eğer, bu saydığımız tarihimizin ayak izleri tekrar günyüzüne çıkartılırsa, buraların siması ve kimyası daha bir güzel ortaya çıkacaktır. Yine, Muhundi kazamızda bir kaplıcamız mevcuttur. Yine, ilçemiz yaylası ve ormanıyla da ünlüdür.
Öneri gazetesi okurları adına Teşekkürler…
Posted by: Simon DARONYAN <taron49@hotmail.de>

Yorumlar kapatıldı.