İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Sıradağlar Arasında Sancılı Ülke Ermenistan (4)

Dr.med. S.Adam
Ermenistan’ın Kuzeyinde, Lori bölgesinde, Gürcistan sınırına yakın Allahverdi kentine 10 km, Ermenistan’ın 3.büyük kenti Vanadsor kentine 60 km mesafede deniz seviyesinden 1000 m. yükseklikte bulunan HAGHBAT manastır kompleksi, Ermenistan’ın en büyük ve en ünlü manastırlarından biridir. Manastır Ortaçağ Ermeni dünyasının Ruhani ve kültür merkezi olmuştur. Manastır kompleksi UNESCO Kültür Değerleri ve Mirası listesindedir ve koruma altına alınmıştır.

(Haghbat Manastırı 1-5 )

Manastır 10-13. y.y arasında Pakraduniler döneminde inşa edilmiştir, manastırın yönetimi Paktradunilerden sonra, Artzruni prensliğine ve daha sonra da Zakaryanlar sülalesine geçmiştir. 

Manastır kompleksinde Aziz Nışan, Aziz Kevork, Aziz Meryem Ana kiliseleri, kütüphane, okul, üniversite, derslikler, Can kulesi, sayısız değerli khaçkarlar(Khaçtaş)bulunmaktadır, her biri Ermeni mimarisin kendine özgü mimari uslübüyle inşa edilmiş kültür ve sanat şaheserleridirler. Kompleksin en eski yapıtı 976-091 yılları arasında inşa edilen Aziz Nışan kilisesidir, en fazla hayranlık uyandıran eseri ise1245 yılında inşa edilen Çan Kulesidir. Çan kulesi birkaç kattan meydana gelmiştir, çan kulesinin zemin katı çapraz kemerlerle, ikinci katı ise 8 köşeli yay şeklindeki temel kemerlerle çan’ın kulesine bağlanmaktadır.

Halk anlatımlarına göre manastır adını şu ilginç olaydan alır: Zamanın Ermeni prenslerinden biri, deneyimli bir inşaat ustasına manastır inşa etme talimatı verir, komşu kent Sanahin’den, bölgenin en uzmanı ustası oğlu ile beraber manastırı inşa etmek için bölgeye gelirler, baba ve oğul işe koyulurlar. İnşaat esnasında, bir zaman sonra baba ve oğul arasında anlaşmazlık doğar, oğul işe küser, iş yerini ve babasını terk eder. Zaman sonra başka bir Ermeni prensi de ustanın oğluna başka bir manastır inşa etmesi için talimat verir. Oğul hemen işe koyulur ve manastırı öngörülen zamandan önce inşa eder, bu haber babaya ulaşır, bu haber üzerine, günlerden bir gün baba, oğlunun işi bitirip bitirmediğini ve manastırı denetlemek için oğlunu ve manastırı ziyaret eder ve gerçekten manastırın tamamlandığını görür ve manastırın duvarlarını kast ederek ”Bunlar gerçekten Çok sağlam duvarlardır”(Hagh Bad) der ve baba oğul barışırlar. Manastırın adı o olaydan itibaren HAGHBAD olarak anılır.

Manastırın en eski yapıtı,10.y.y ikinci yarısında Pakrudini krallığı döneminde kraliçe Khosrovanuş’un iki oğlu Sımpad ve Kürken’in onuruna yaptırdığı Aziz Nışan kilisesidir, kilisenin kuzeye bakan cephesinde prens iki kardeşin taş yontma heykelleri kazınmıştır. Ünlü Ozan Sayat Nova uzun seneler bu manastırda yaşamıştır.
Manastırın kütüphanesi o dönemde, dershane, kütüphane olarak kullanıldığı gibi,  sayısız değerli el yazmalarının, İncil ve diğer kutsal kitapların, Ülkeyi istilaya gelen akıncılardan kurtarılması ve koruması için sığınağı olmuştur.

Manastırın kütüphanesinden, Aziz Nışan kilisesinin kuzey kısmına giden, üstü örtülü ,”Amenapırgiç Miçank” (Her şeyden koruyan Geçit) adıyla anılan gizli bir dehliz yol varmış, bu gizli yol Ermenistan’ı istilaya gelen akıncılardan kaçmak için kullanılırmış, manastırın Üniversitesi de akıncılardan korunmak için bu bölgede inşa edilmiş, bu geçitte sayısız çok değerli Khaçkarlarla bulunurmuş, bunlardan en ünlüsü ”Amenapırgiç Khaçkar”(Her şeyden Koruyan Khaçtaş)adı ile bilinen khaçkar.
(Pakraduni Prensleri Sımpat ve Kurken Kardeşler )

Genellikle Khaçkarlar tam ortasında ”Khaç”(İsa’yı temsil eder) veya İsa, onun altında ya dallı ve dalsız Hayat Ağacı veya Ebediyet-Ölümsüzlük(Sonsuzluk) simgesi resmi vardır. Bu iki kombinasyon çok eski zamanlardan itibaren Ermeni khaçkar sanatının kendine özgü karakteristik üslubudur. Bu kombinasyon İsa’nın Ebediyetin-Ölüsüzlüğün tek ve gerçek kaynağı olduğunu simgeler.
”Amenapırgiç” Khaçkar’ın ortasında İsa’yı temsil eden Khaç, yanlarında 12 Havari ile ve 2 Melek resmi kazınmıştır, burada işlenen khaçkar sanatı dönemin sanat devrimi olarak algılanmaktadır. Khaçkarın yüzeyini örten kırmızı boya tabii boyadır,”Vortan Garmiri” (Böcek Kırmızısı) denir, Ararat vadisindeki böcekten elde edilir, Ermenistan’a özgü bir tabii boyadır, Eski Mısır ve eski Bizans Kralları tarafında rağbet görüp tercih edilen  ”Vortar Garmiri” boyası, bugün dahi çoklar tarafından tercih edilmektedir.
(Devam edecek)

Dr.med. S.Adam

Yorumlar kapatıldı.