İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Dengbej Gazin ve Leyli acıyı kılamlarıyla aktarıyor

Anadolu Kültür’ün, Avrupa Birliği tarafından finanse edilen Ermenistan-Türkiye Normalleşme Süreci Destek Programı kapsamında gerçekleştirdiği Kadın Dengbêj ve Aşıklar projesinde bir araya gelen Vanlı Dengbêj Gazin ile Ermeni Aşık Leyli seslendirdikleri Kürtçe ve Ermenice parçalarla insanları bir yandan hüzünlendirirken bir yandan da coşku dolu anlar yaşatıyor. İlk kez Ermenistan’ın başkenti Erivan’da birlikte kılamlar söyleyen Dengbêj Gazin ile Aşık Leyli, daha sonra Van Ahtamar Adası’nda, Surp Haç Ermeni Kilisesi’ndeki ayinin ardından adada ikinci konserini verdi. Son olarak İstanbul’da İTÜ Maçka Kampüsü’nde konser veren Dengbêj Gazin ve Aşık Leyli, aşıklık ve dengbêjlik kültürü üzerine DİHA’ya konuştu.

***
Kadın Dengbêj ve Aşıklar projesinde bir araya gelen Vanlı Dengbej Gazin ile Ermeni Aşık Leyli, amaçlarının Kürt ve Ermeni halkının yaşadıkları ortak acıyı birlikte dile getirmek ve 2 toplum arasında önyargıları kırmak olduğunu söyledi.
Anadolu Kültür’ün, Avrupa Birliği tarafından finanse edilen Ermenistan-Türkiye Normalleşme Süreci Destek Programı kapsamında gerçekleştirdiği Kadın Dengbêj ve Aşıklar projesinde bir araya gelen Vanlı Dengbêj Gazin ile Ermeni Aşık Leyli seslendirdikleri Kürtçe ve Ermenice parçalarla insanları bir yandan hüzünlendirirken bir yandan da coşku dolu anlar yaşatıyor. İlk kez Ermenistan’ın başkenti Erivan’da birlikte kılamlar söyleyen Dengbêj Gazin ile Aşık Leyli, daha sonra Van Ahtamar Adası’nda, Surp Haç Ermeni Kilisesi’ndeki ayinin ardından adada ikinci konserini verdi. Son olarak İstanbul’da İTÜ Maçka Kampüsü’nde konser veren Dengbêj Gazin ve Aşık Leyli, aşıklık ve dengbêjlik kültürü üzerine DİHA’ya konuştu.
‘Müziğin iyileştirici özelliği olduğu için söylüyorum’
Dilleri ortak olmayan ama acıları ortak olan 2 kadının da müzikle buluşmaları daha çocuk yaştayken başladı. Müzisyen bir aileden gelen Aşık Leyli, daha çocuk yaştayken kendi bestelerini yazıp seslendirdi. 1915 Ermeni soykırımının ardından Erzurum’dan Ermenistan’a göç ettirilen bir baba ve Gürcü bir annenin kızı olarak dünyaya gelen Aşık Leyli, seslendirdiği parçaları da Erzurum’un ve yaşadığı kent Cavax’ın doğasından ilham alarak yazdığını söylüyor. Küçük yaşta sesinin güzelliğini fark eden ailesi onu müzik okuluna yazdırdı ve okulda dans ve müzik grubu kurarak parçalarını da orada üretmeye devam etti. 72 yaşına rağmen sesinin güzelliğinden bir şey yitirmeyen Aşık Leyli, müziğin de insanı iyileştirici özelliği olduğu için şarkılar seslendirdiğini belirten Aşık Leyli, daha çok kavuşamayan aşklar için şarkı yazdığını söyledi. Aşık Leyli, “Daha çok aşk şarkıları yazıyorum. Sevdiğime kavuşamadım. Evet, başka biriyle evlendim, ama o dert ve çektiğim aşk acısından dolayı aşk şarkıları yazmaya başladım” dedi.
‘Amacımız toplumlararası ön yargıları kırmaktır’
Ermeni ve Kürt halkının yakınlaşması için Dengbej Gazin ile birlikte bir araya geldiğini ifade eden Aşık Leyli, “Biz ne yapıyorsak toplumlar birbirlerini tanısın diye yapıyoruz. Toplumlar birbirlerini de tanıdıkça belki de aralarındaki ön yargıları kıracaktır. Zaten bizim amacımız da bu” diyerek toplumların birbirleri arasındaki önyargılarının kırılması ve en büyük temennisinin barış olduğunu dile getirdi.
‘Dengbejliğe yaşadığımız acılar kaynaklık ediyor’
Vanlı Dengbêj Gazin de çocuk yaşta başladı dengbêjliğe okuma-yazma bilmeyen Dengbêj Gazin, Aşık Leyli gibi şanslı değildi. Kadın kimliğinden dolayı çocukken yaşadıkları zorluklardan bahseden Dengbêj Gazin, dengbejlik kültürünün aslında kadınlara ait olduğunu ancak, kadının görünürlüğü olmadığı için dengbêjlik geleneğinin de o dönem için azaldığına dikkat çekti. Kürt özgürlük hareketiyle birlikte kadınların görünürlüğünün artmasının ardından kadınların dengbêjlik kültürünü devam ettirdiğini dile getiren Dengbêj Gazin de böylece kendisinin de 30 yılı aşkındır kılamlar seslendirdiğini söyledi. Kılam okurken kadının çektiği acıları hissettiğini belirten Dengbêj Gazin, kadınların yaşadığı acıları kılamlara döktüğünü ifade ederek, “Van’da yaşanan depremin ardından yaşanan acılara bir beste yaptım. Roboski katliamında insan ile katır etleri birbirine karışmıştı bu çok zor bir durum, içimiz çok yanmıştı. Bu acılar üzerine de kılam besteledim. İşte dengbejliğe bu acılar kaynaklık ediyor” diye konuştu.
‘Dengbejliğini toplumdan gizlemek zorunda kalan kadınlara alan açmak istiyoruz’
Ermeni ve Kürt halkının uzun yıllardır aynı topraklarda birlikte yaşadıklarını ve bu yüzden kültürlerinin benzerlik gösterdiğine işaret eden Dengbêj Gazin, “Ermenilerin yaşadığı acıları, katliamları anlatan kılamlar da okurum. Bu acılar da dengbêjler sayesinde bu güne getirilmiş ve anlatılmıştır” dedi. Ermeni köylere de gidip Aşık Leyli ile birlikte kılamlar seslendirdiğini söyleyen Dengbêj Gazin, şunları söyledi: “Ermenistan’da konser verdiğimde birçok kadının ağladığını gördüm. Bu proje ile birlikte Ermeni kadınlarla ortak acılarımızı birlikte dile getirme imkanı bulduk. Amacımız, bu kültürü bu proje ile daha da geliştirmek yeni nesillerimize daha güçlü bir şekilde aktarmak, sahip olduğumuz bu değerleri daha iyi tanıtabilmek ve özellikle de yıllarca dengbêjliği toplumdan gizlemek zorunda kalan kadınlara alan açmaktır.”DİHA


Yorumlar kapatıldı.