Toplumlarım yaşlanmış acıları, konuşuldukça ve paylaşıldıkça hafifler , ancak konuşulurken , acılara neden olan gerçeklerin doğru, eksiksiz bir şekilde ortaya çıkarma gayreti , acıları paylaşılırken de , iyi niyet ve acılara maruz kalana saygı çok önemlidir. Aksi takdirde bu yaşlanmış acılar hafifleyeceğine , derinleşir ,şiddeti artar yaralar depreşir ve hatta yaralar tekrar kanamaya başlar. Geçmişle yüzleşmek çok zordur, geçmişi sorgulamak toplumları ”çağdaşlaşmaya” ,”evrenselleşmeye” götürür,yüceleştirir ,bu bağlamda 6-7 Eylül 1955 dehşetini konu alan ”Güz Sancısı” filmi,bir taraftan bir dönemin tarihini yeniden sorgulamak azim ve iradesi göstermesi bakımından olumlu ve ümitlendirici bir adım görülürken , diğer bir taraftan da, o dönemin vicdanlardan ve zihinlerden silinmeyen gerçeklerini tam olarak ortaya çıkarmada yetersiz kaldığından, o dehşeti yaşayanların yaşlanmış acılarını derinleştirerek ,yaralarını depreştirmektedir.
Her Ulusun ,tarihinde kara sayfalar olabilir,ancak, önemli olan, geçmişte yaşanan ayıpların , yanlışların ,dramların,dehşetlerin yaratığı acıları hafifletmek,yaraları sarmak,o dehşetleri ve acıları tekrar yaşamamak için,acılara neden olanların , geçmişleriyle barışmaları , yüzleşmeleri ve tarihi sorgulamalarıdır: ”Çağdaşlaşma”nın ,”Evrenselleşme”nin ve ” Hoşgörü” nün yolu , Tarihi doğru ve tam okumaktan, doğru yorumlamaktan ve doğru sorgulamaktan, çarpıtmadan ,acı’ya maruz kalanın halini anlamaktan geçer :
6-7 Eylül 1955 dehşeti Türkiye’de zamanın iktidarı tarafından hazırlanan bir provokasyon olduğu ve amacının Kıbrıs sorununu Uluslararası gündeme getirmek isteyenlere,Türk milletinin tepkisini göstermek ve bunun için de Atatürk’ün doğduğu Selanik’teki eve bomba atılmasının provokasyonu bahane edilerek ve bu bağlamda Türkiye azınlıkları hedef gösterilerek yağmacı kitlelerin kışkırtıldığı öğrenildi:
İki gün süren dehşetli olayların bilançosu çok ağır ve korkunçtu, da ”6-7Eylül Kimlerin Eseriydi” başlıklı yazıdan alınan bilgilere göre 3 Ölü, 30 yaralının yanında ,73 kilise,1 fabrika ,8 ayazma, 2 Manastır,5538 gayrimenkul tahrip edilmiş, ayrıca 400’e yakın kadına tecavüz edildiği söylenmektedir
”Güz Sancısı” filmi tarihsel bir ayıbı ele alarak, bir anlamda tarihe ışık tutmak ve gerçekleri ortaya çıkararak tarihle yüzleşmek istemektedir,ancak sanki film ,”Rumlar ve Ermeniler de yaşamaya devam etseydi, acaba Türkiye de aynı Milli Devlet olabilir miydi?” şeklindeki benzer soruya adeta bir yanıt gibiyidi.
Filmin sanatsal değerlendirmesini uzmanlara bırakırsak ,dehşeti 10 yaşında bizzat yaşıyan biri olarak , genel anlamda ,film hakkında izlenimim, ” film 6-7 Eylül olaylarını tüm çıplaklığı ile bugünlere taşımakta yetersiz kalmıştır” diyebilirim:
Dram,Tarih,Politika içeren ,23 Ocak 2009 da gösterime giren,2008 yapımı ,Yılmaz Karakoyunlu’nun aynı adlı kitabından uyarlanan ve 6-7 Eylül Olaylarını konu alan”Güz Sancısı”Filmi ,her ne kadar Tarihi bir olayı belgelemek amacı olan bir film olmayıp ,ticari amaclı ve gişe kaygısı ile hazırlanan bir film olmasına rağmen , bir dönemin hakim zihniyetini yansıtmaktadır, bu bir ticari film olsa bile nihayet arşivlerde bir dönemi belgelemektedir:Ayıbı çarpıtmak veya gizlemek ,ayıbın yanında olmaktır,bu da ayıpların en büyüğüdür :Filmde, kocaları ayartmaya çalışan bir Rum kadınının aşk konusu 6-7 Eylül 1955 olayları ile ilişkilendirilmiş, aşk ön plana çekilmiş, Rum kadını fahişe olarak gösterilmiş, bir dengesizlik örneğiyile , Rum kadını aşağılanmış,itibarsızlaştırılmış ahlaksızlaştırılmış,onuru kırılmış :400’e yakın tecavüze uğrayan kadınlardan söz etmeyen bu filimin , çok acı veren ve en önemli bölümü de tahrip edilen kiliselerden ve gayrimenkullardan, ölenlerden ,yaralananlardan, dövülen din adamlarindan,talan edilen evlerden ,dükkanlardan, tartaklanan insanlardan bahsetmemesi :Film ,dönemin zihniyetinin bir ürünü,diğer bir deyişle gerçekleri örtme çabaları da diyebilinir: Bu filmle , sanki 6-7 Eylül 1955 dehşeti genç nesillere başka türlü aktarılmak isteniyormuş gibi,sanki tarihsel dehşeti ,adi bir sokak yağmalanması gibi gösterilmek isteniyor.Buda,kabuk tutan eski yaraları tekrar depreştirebilecek bir tutum ve acıların en büyüğü:
Dr.med.S.Adam
Sarkis Adam [sarkis_adam@yahoo.de]
Yorumlar kapatıldı.