İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

6-7 Eylül 1955 Olayları ve ”Güz Sancısı” Filmi

Dr.med.S.Adam 
Toplumlarım  yaşlanmış  acıları, konuşuldukça ve paylaşıldıkça hafifler , ancak  konuşulurken , acılara neden olan gerçeklerin  doğru, eksiksiz  bir şekilde ortaya  çıkarma gayreti , acıları  paylaşılırken de , iyi niyet ve acılara maruz kalana saygı çok önemlidir. Aksi takdirde  bu yaşlanmış acılar hafifleyeceğine , derinleşir ,şiddeti artar yaralar depreşir ve hatta  yaralar tekrar kanamaya başlar. Geçmişle yüzleşmek çok zordur, geçmişi sorgulamak toplumları ”çağdaşlaşmaya” ,”evrenselleşmeye” götürür,yüceleştirir ,bu bağlamda 6-7 Eylül 1955 dehşetini konu alan ”Güz Sancısı” filmi,bir taraftan bir dönemin tarihini yeniden sorgulamak azim ve iradesi  göstermesi bakımından olumlu ve ümitlendirici bir adım  görülürken , diğer bir taraftan da, o dönemin vicdanlardan ve zihinlerden silinmeyen gerçeklerini tam olarak ortaya çıkarmada yetersiz kaldığından, o dehşeti yaşayanların yaşlanmış acılarını derinleştirerek ,yaralarını depreştirmektedir.

Her Ulusun ,tarihinde kara sayfalar olabilir,ancak, önemli olan, geçmişte yaşanan ayıpların , yanlışların ,dramların,dehşetlerin yaratığı  acıları hafifletmek,yaraları sarmak,o dehşetleri ve acıları tekrar yaşamamak için,acılara neden olanların , geçmişleriyle  barışmaları ,  yüzleşmeleri ve tarihi  sorgulamalarıdır: ”Çağdaşlaşma”nın ,”Evrenselleşme”nin ve ” Hoşgörü” nün yolu , Tarihi doğru ve tam okumaktan, doğru yorumlamaktan ve doğru sorgulamaktan, çarpıtmadan ,acı’ya maruz kalanın halini anlamaktan geçer :
6-7 Eylül 1955 dehşeti Türkiye’de  zamanın iktidarı tarafından hazırlanan bir provokasyon  olduğu ve amacının Kıbrıs sorununu Uluslararası  gündeme getirmek isteyenlere,Türk  milletinin tepkisini göstermek ve bunun için de Atatürk’ün doğduğu Selanik’teki eve bomba atılmasının provokasyonu bahane edilerek ve bu bağlamda Türkiye azınlıkları hedef gösterilerek  yağmacı kitlelerin  kışkırtıldığı  öğrenildi:
İki gün süren dehşetli olayların bilançosu  çok ağır ve korkunçtu,  da ”6-7Eylül Kimlerin Eseriydi” başlıklı yazıdan alınan bilgilere  göre 3 Ölü, 30 yaralının yanında ,73 kilise,1 fabrika ,8 ayazma, 2 Manastır,5538 gayrimenkul tahrip edilmiş, ayrıca  400’e yakın kadına tecavüz edildiği söylenmektedir
”Güz Sancısı” filmi tarihsel bir ayıbı ele alarak, bir anlamda  tarihe ışık tutmak  ve gerçekleri ortaya  çıkararak  tarihle yüzleşmek istemektedir,ancak sanki film ,”Rumlar ve Ermeniler de yaşamaya devam etseydi, acaba  Türkiye de aynı Milli Devlet  olabilir miydi?” şeklindeki benzer soruya adeta bir yanıt gibiyidi.
Filmin sanatsal  değerlendirmesini  uzmanlara  bırakırsak ,dehşeti  10 yaşında bizzat  yaşıyan biri olarak , genel anlamda ,film hakkında izlenimim, ” film 6-7 Eylül olaylarını tüm çıplaklığı ile bugünlere  taşımakta  yetersiz  kalmıştır” diyebilirim:
Dram,Tarih,Politika içeren ,23 Ocak 2009 da gösterime giren,2008 yapımı ,Yılmaz Karakoyunlu’nun aynı adlı kitabından uyarlanan ve 6-7 Eylül Olaylarını konu alan”Güz Sancısı”Filmi ,her ne kadar Tarihi bir olayı belgelemek amacı olan bir film olmayıp ,ticari amaclı ve gişe kaygısı ile hazırlanan bir film olmasına rağmen , bir dönemin hakim zihniyetini yansıtmaktadır, bu bir  ticari film olsa bile nihayet arşivlerde  bir dönemi belgelemektedir:Ayıbı çarpıtmak veya gizlemek ,ayıbın yanında olmaktır,bu da ayıpların en büyüğüdür :Filmde, kocaları ayartmaya  çalışan bir Rum  kadınının aşk konusu 6-7 Eylül 1955 olayları ile ilişkilendirilmiş, aşk ön plana  çekilmiş, Rum kadını fahişe olarak  gösterilmiş, bir dengesizlik  örneğiyile , Rum kadını aşağılanmış,itibarsızlaştırılmış ahlaksızlaştırılmış,onuru kırılmış :400’e yakın tecavüze uğrayan kadınlardan  söz etmeyen  bu filimin , çok acı veren ve en önemli bölümü de tahrip edilen kiliselerden ve gayrimenkullardan, ölenlerden ,yaralananlardan, dövülen  din adamlarindan,talan edilen evlerden ,dükkanlardan, tartaklanan insanlardan  bahsetmemesi :Film ,dönemin zihniyetinin bir ürünü,diğer bir deyişle gerçekleri örtme çabaları da diyebilinir: Bu filmle ,  sanki 6-7 Eylül 1955 dehşeti genç nesillere başka türlü aktarılmak isteniyormuş gibi,sanki tarihsel dehşeti ,adi  bir sokak yağmalanması gibi gösterilmek  isteniyor.Buda,kabuk tutan eski yaraları tekrar depreştirebilecek bir tutum ve acıların en büyüğü:
  Dr.med.S.Adam

Sarkis Adam [sarkis_adam@yahoo.de]

Yorumlar kapatıldı.