İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Türkiye, Ermeniler ve 1915 Katliamları – 10

“Kelimeler yetmez, kelimeler yetmiyorsa hiç bir beddua onların ki kadar üzerimize lanet olarak yağmamıştır. Dinleri farklı diye bedduaları  kabul olmaz demeyin, bizim dualarımız kabul olsaydı, Filistin ve ona benzer yerler halen bu halde olur muydu? Biz cehaletimizin caniliği ile yok ettik önce bedeni. Hatta öldürmek yetmez kafalarını kesmek bizim için çok vicdanlı ve dini bir vecibeydi. Şimdi onların başına getirdiklerimiz bizim başımıza geliyor, bir yandan başımıza poşet, bir yandan Türkmenlerin kafalarını kesiyorlar. Peki onların bedduaları mı tutuyor, yoksa bizim dualarımız mı kabul oluyor?”

                                     
1.Dünya savaşı öncesi Osmanlı Devleti sınırları içinde yaşayan Ermeni sayısı, 1914 Osmanlı nüfus sayımına göre toplam 1.295.000’dır yalnız bu sayıma o dönem içinde Rusların işgal ettiği, Van, Ağrı, Muş, Bitlis, Kars, Ardahan, Artvin dâhil edilmemiştir. Yazıyı takip edenler bilir, o dönem içerisinde Ermeni katliamları başladığı için Ermeniler Van ve çevresine göç etmek zorunda kalmıştır. Yani yaklaşık 1.500.000 Ermeni Rus birliklerinin işgal ettiği bölgelere sığınmıştır. Ermeni Kiliselerinin vergi kayıtlarına dayalı sayı ise 1912-1913 Ermenin nüfusunun 1.914.000 olduğunu belirtmektedir. Encyclopedia Britannicya’ya göre bu sayı 1.750.000’dır. Cumhuriyet dönemi ilk nüfus sayımına göre Türkiye’de Ermeni nüfusu 100.000 civarında gösterilmiştir.
                                  
Osmanlı dönemi nüfus sayımına göre 1.295.000 Cumhuriyet dönemi nüfus sayımında 100.000 Ermeni olduğunu belirten Türkiye kaynakları 1.195.000 Ermeni’ye ne olduğunu hiç açıkladılar mı? O dönem savaş vardı ve bu kadar insanın tehcirine eminim ki o dönem ki Osmanlı kollukları yetmezdi. Bazen bir şeyleri çözümlemek adına elinizde ki bir iki kaynak neler olduğunu ortaya çıkarabilecek kadar doğru kararlar almanızı sağlar.
                                  
İlk öncelikle Dünya’da kabul gören Soykırım tanımını paylaşayım. Soykırım, öldürmese bile, bir millete veya ırka yöneltilen saldırılar soykırım sayılır. Katliam (ölüm) olsa bile bir millete veya ırka yönelmediği takdirde soykırım sayılmaz. Peki, soykırımı kabul etmeyen halk ve tarihçiler, Ermenilere yapılanlar Soykırım mıdır, değil midir? Tanımı açıkladım, tanım doğruysa buyurun soykırım olmadığını göz göre göre kabul edin.
                                    
Yasalara göre, bir kişiyi öldüreni müebbet hapis ve buna benzer cezalarla yargılayabiliyoruz. Peki, 1 milyona yakın insanı katletmeye teşebbüs ettirenleri neden yargılayamıyoruz. (Bu söz, Tarihçi yazar ve Soykırımlara karşı sert duruşu ile bilinen Lemkin’e aittir. Bu sözü Milletler cemiyeti hukuk konseyinde dile getirmiştir.). Ermenilerin Andonyan Belgeleri Talat Paşa’nın 1915’de yolladığı 50 telgraf ve 2 mektupla Ermenileri tamamıyla imha etmeyi planladığını belirtir. Ama zaman içinde yapılan araştırmalara göre bu belgelerin düzmece olduğu ortaya çıkmıştır. Ama bu girişimlerin tamamı o dönem  içinde yaşayan tüm Ermeni aydınlarının ve bu konuyla ilgili her şeyin imha edilmesinden kaynaklıdır. Evet, doğruyu bulamıyor ve doğruyu sahibi yalanlıyorsa, yalana yalan bulaştırma hakkınız vardır. Tamam, Ermeniler öldürülmedi, peki bu kadar insanı yurtlarından etmek ve sadece bunu Ermeniler üzerinden uygulamak soykırıma girmez mi?
                                    
İttihat ve Terakki sözcülerinden Hüseyin Cahit Yalçın, yurdun Ermenilerden arındırılması “Müthiş ve memleket için zaruri olduğu serahatle anlaşılan” bir karardır. Aynı zamanda Kuşçubaşı Eşref’in “Anadolu’da gayri Türk unsurlarının tasfiye planı, Teşkilat-ı Mahsusa birliklerini oluşturma kararı alınmıştır. Celal Bayar’ın, Küçükbaşı Eşref’e Tehcir yapılacak bölgelerde ki Türklerin bölgelerden uzaklaşmasını emretmesi, tehcir ve kırım sırasında Ermenilerin bölgedeki halka zarar vermesini engellemekti. Ama o dönemlerde şu da bir gerçektir ki 100.000 bin Müslüman’ın öldürüldüğü ve Osmanlı arşivlerine göre bu sayının 517.955 olduğu belirtilmektedir. Ama şunu vurgulamak da fayda vardır. Kırımdan geçen Müslümanların 40 bini 1915’den önce gerçekleşmiş diğer 60 bini ise 1920-1922 tarihlerini kapsamaktadır. Yani bu Müslümanları katledenler Ermeniler olsa bile 1915’den sonra bunları yapmalarında ki temel neden o dönem içerisinde ki kin ve nefretten kaynaklı olabilir.
                                  
Bugün Dünya devletlerinin birçoğu Ermeni soykırımını kabul etmiş ve hatta İsviçre’de Ermeni soykırımını reddetmek suçtur. İlk soykırım anıtı ise Lübnan’da 24 Nisan 1968’de dikilmiştir. Sonra sırasıyla, Ermenistan, Abd, Mısır, Fransa, Brezilya, Bulgaristan ve İtalya gibi ülkelerde buna benzer anıtlar yapılmıştır.
Devam Edecek.              

http://blog.radikal.com.tr/turkiye-gundemi/turkiye-ermeniler-ve-1915-katliamlari-10-70441

Yorumlar kapatıldı.