İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Karadenizli (Pontos) Rum Kızı Belaiya’nın Yakınlarını Arıyoruz

Aşağıda hikayesini okuyacağınız Belaiya, Pontos ülkesinde yirminci yüzyılın başlarında, ailesinden koparılmış onbinlerce çocuktan biridir. Koca bir ülkeyi kana, gözyaşına boğarak yok etmek isteyenlerin bizlere yaşattıkları acılardan sadece birisidir Belaiya’nın hikayesi. Yüz binlerce insan sürgüne gönderilirken geride kalanların sır olarak sakladıkları, anlatamadıkları yaşanmışlıklar, sustukları ve korktukları için geçmişle bağların kopmasını sağlamıştır. Tarih, Karadeniz’de (Pontos)  yeniden ‘’yazılmıştır’’. Adeta Rumların bu topraklarda yaşadıkları yok sayılmıştır. Yalan yanlış bilgilerle yazılan resmi tarih, sadece koca bir ülkenin değil, tek tek insanların ve ailelerin de geçmişiyle bağlarını koparmayı hedeflemiştir.

İşte Belaiya’nın torunları, büyükannelerinin hikayelerini anlatarak, geçmişleriyle bağ kurmak istiyorlar. Bu yazıyı okuyan herkesin, mümkün olabilen herkese bu çağrıyı iletmesini ve hikayenin içinde geçen herhangi bir bölüme dair bilgiye sahip olanların hemen bizimle iletişime geçmesini rica ediyoruz. BAZEN KÜÇÜK BİR BİLGİ, BÜTÜN GERÇEKLERİ AYDINLATABİLİR!..
Belaiya ”Büyükannemiz Belaiya’nın hikayesi
Büyükannemizin ismi Belaiya. (Aslında annemin babaannesi oluyor kendisi) Kendisi hakkındaki çok kısıtlı bilgiye direkt kendi ağzından torunu olan anneme (Münevver Yanar) aktarımlarından ulaşmaktayız. Lakaplarının Delipaltooğulları olduğunu söyleyen büyükannemizin bunu şiveden kaynaklı olarak değiştirdiği ihtimali olduğunu düşünüyoruz. Yani lakapları Delibaltaoğulları da olabilir. Ancak bu konuda kesin bir bilgimiz yok.
Mezar taşında doğum tarihi (net olarak bilinmese de) H.1330 (M.1912) şeklinde yazılmış. Ölüm tarihi ise 24 Nisan 1983. Üç çocuklu bir ailenin en küçük üyesi Belaiya. Babası Dimitri bir terzi iken, annesine dair (ismi dahil) çok bir malumatımız yok. Ancak büyükannemizin kendi annesine dair hikayesini aktarayım. Aile, Rumların Samsun’daki önemli yerleşim yerlerinden Kadıköy Mahallesi’nde ikamet etmekteymiş.
Belaiya 6-7 yaşlarında iken hamile olan annesi doğum yapıyor. Doğumun ardından kısa bir süre geçiyor ve mahalledeki Rumlara ait evlere askerlerce baskınlar düzenleniyor. Kendilerine  sıranın geleceğini düşünen lohusa dönemindeki anne ise alelacele olanları eşine haber vermek için şehir merkezindeki dükkanına gidiyor. Ve tahminimizce bu sıkıntılara dayanamayan Belaiya’nın annesi kısa süre sonra hastalanarak hayatını kaybediyor.
Aktarımlardan anladığımız kadarıyla Belaiya ve abilerine babaannesi olduğunu düşündüğümüz Sultana bakmaya başlıyor.
Artan baskınlar yüzünden erkeklerin dağa çıktığını süreçte Belaiya’nın babası Dimitri dağa çıkıyor ve akabinde Rusya’ya gidip Rus bir kadınla evlendiği belirtiliyor.
Samsun’a gelen askerler, Belaiya (7-8 yaşlarında) ve abilerini (isimlerinin Nicola ve Sofili olduğunu biliyoruz) alıp gidiyorlar. Belaiya, ayakkabısının birini kaybettiği için bir asker tarafından taşındığını dahi hatırlıyor.
Sürgün sırasında abileri Nicola ve Sofili Amasya İli Merzifon İlçesi’nde bir aile tarafından alınıyor. Çobanlık yapmak için alındıklarını düşünüyoruz.
Belaiya ise askerlerin mola verdiği bir Alevi köyü olan Ordu’nun Akkuş İlçesi Yolbaşı Köyü’nde kendilerini ağırlayan aile tarafından evlatlık alınıyor. Belaiya’nın üvey annesi askerlere Belaiya’yı evlatlık edinmek istediğini söylüyor. Askerler ise zaten sürgündeki herkesi öldüreceklerini isterse çocuğu alabileceğini söylüyor.
Belaiya bundan sonra Yolbaşı Köyü’nde yaşamaya başlıyor ve ismi Lütfiye olarak değiştiriliyor. Daha sonra Hasbi Demir ile evlenip; Akkuş İlçesi’nin Gökçebayır Köyü’ne geliyor ve 4 çocuğu oluyor.
Oğullarından Ali Demir (1941 doğumlu) 1970′lerin sonunda radyodan annesi Belaiya’nın anons edildiğini ve telefon numaraları verildiğini ancak duyuruyu kısa bir an dinledikleri için telefonu not edip geri arayamadıklarını söylüyor.
Yaklaşık 6-7 sene önce ise İzmir’den geldiklerini söyleyen iki ya da üç yaşlı kadın Tokat/Çamiçi’ne gelerek (Yolbaşı Köyü’ne yakın bir yerleşim) Delipaltooğullarından bir Rum kızını aradıklarını ve isminin Belaiya olduğunu söylemişler. Ancak sordukları kişiler  bu hikayeyi bilmediği için herhangi bir şey söyleyememişler.
Tüm bu hikayeden yola çıkarak belki büyükannemizin abilerinin çocuklarını ya da torunlarını bulabiliriz diye düşünüyoruz.
B. Y.
16 Ağustos 2014”

http://devrimcikaradeniz.com/2014/08/16/karadenizli-pontos-rum-kizi-belaiyanin-yakinlarini-ariyoruz/

Yorumlar kapatıldı.