İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Lili Bardavit “Yıldız Tilbe’lere Not”

Lili Bardavit
Sana “Hitler neler yapmış niye yapmış? Allah aşkına anlatsana” desem, iki cümleden öteye geçer mi genel kültürün?.. Ne kadar acı, ne kadar gaddar, ne kadar kalpsiz açıklamalar okuduk, ne kadar talihsiz, ne kadar cahilce hem de bir “sanatçı”nın kişisel iletişim sayfasından… Yıldız Tilbe’nin neler dediğini tekrar buraya yazıp satirlarımı kirletmek istemiyorum ama esefle kınadığımı ve okudukça da düştüğüm hayreti paylaşmak istedim. Bu nasıl bir nefret? Bu neyin hıncı, garezi? Bu nasıl merhametsiz ve cahil bir beyin? Bu nasıl bir kara kalp? Sen mi yazıyorsun gerçekten o aşk dolu sözleri, şarkıları? Kalbinin hangi yeri sustu da bu derece kindar oldun?


Müslüman, Yahudi, Ermeni, Hristiyan, alevi, Sünni kimse kim, ne fark eder?

Sonuç insanlar ölüyor ve sen sevinebiliyorsun, ohh iyi ki ölmüş canıma değsin diyebiliyorsun, Hitleri alkışlayabiliyorsun, hatta yaptıklarını az bile buluyorsun.
Elinde olsa daha beterini sen yapacaksın yani?
Ve senin adının önüne “sanatçı” ibaresi konuluyor.
Sensin yani bu topluma ışık tutan, geleceğe örnek olan, yaptıkları ve yapacaklarıyla ölümsüzleşecek olan!!!
Sana “Hitler neler yapmış niye yapmış Allah aşkına anlatsana” desem, iki cümleden öteye geçer mi genel kültürün?
terorNeyin kafasındayken, hangi dünyadan yazıyorsun o satırları acaba? Senin dinin sana nefreti mi buyuruyor? Senin Tanrın sana diktatörlüğü mü emrediyor?
Ben üç dini de okudum, senin ki hangisi çıkaramadım ama. Benim ne dinim ne inancım ne de kişiliğim kötüye kötülükle cevap vermeyi öğretmedi bana. Sen şöyle iğrençsin böyle zavallısın gibi hakaretlerle kendimi yıpratamayacağım çünkü o kadar değerli bir şahıs değilsin ama bil istiyorum…
Sen ve senin gibi düşünenler okusun istiyorum. Şu an akrabalarım İsrail’de bomba sesleriyle yatıp kalkıyorlar, güvende olduklarını biliyorum ama onlar adına endişeleniyorum, korkuyorum.
Arkadaşlarım dünyanın en keyifli aktivitesi için, harika bir dans festivali için ordalar, onların da güvende olduklarını biliyorum ama sirenler çalıyor, sığınaklara inip çıkıyorlar, dualarım onlarla beraber, korkuyorum.
Bir kalbim olduğu için Filistin’de patlayan bombalar için de korkuyorum, güvendeler mi bilmiyorum, inşallah kimse ölmez diyorum. Ağlayan bir iki çocuk resmi görünce lütfen dünyada barış olsun diye dilemekten başka ne kalıyor geriye?
“Ohhh iyi ki öldüler, gebersinler mi diyeyim?” Bu mu insanlık? anlayamıyorum.
Bizim medya, dünyanın en taraflı yayınlarını yapıyor.
Geçenlerde İsrail’de ikisi 16 biri 18 yaşında olan üç genç, okul dönüşü yolda kaçırılıp, öldürülüp kuyulara atıldı. Facebook akit20052014sayfasında bunu paylaşanlar sayesinde bundan haberdar olan Müslüman arkadaşlarım “n’olmuş ya, kim o çocuklar?” diye sordular. Çünkü kimsenin haberi yok.
Sadece İsrail, Filistin’ i bombalıyor, ah nasıl da kötü insanlar sanılıyor. Kim ki o çocuklar?
O çocuklar sadece İsrail’de yani bir savaş ülkesinde doğmuş olmanın bedelini okuldan eve dönerken ödeyen üç çocuk. Hangi gazete yazdı, hangi haber bülteninde ağlayan İsrailli bir anne var? Ama İsrail askerinin tüm uyarılarına rağmen sınırda gezen çocuğu dövdüğü sahneler defalarca kez gösteriliyor.
Tüm haber spikerleri en acıklı mimikleriyle “ve yine bir Filistin’li çocuk suçsuz olmasına rağmen hunharca katledildi” anonsunu geçiyor.
Yahu haber ediyor, şu evin orayı boşaltın, bombalayacağım deniliyor, ne kadar kibar İsrail askeri, davetiye gönderiyor demiyorum ama çok seviyorsan ve önemsiyorsan halkını koru, çek oradan diyor, önceden haber veriyor, sen ne yapıyorsun? Tüm çocukları koyuyorsun verilen adrese sonra eyvah çocuklar öldü.
Kimseyi ve hiçbir kesimi korumuyorum, sadece her haber bu derece taraflı yapılırsa böyle kötü kalp sahipleri artar, artacaktır. Bu korkunç birşey, barışa yaklaşacağımıza, uzaklaşıyoruz. Ona üzülüyorum. Benim çevremde hiç ırkçı biri olmadı, hayatımda dinimi, inancımı savunmam gerekecek bir durumda da hiç kalmadım ve bu konuda şanslıyım. Son derece medeni ortamlarda, benden bile daha medeni insanlarla örülü çevrelerde bulundum.
Dilerim, bu gibi düşüncelere sahip olan, ayrımcılık ve ırkçılık ateşiyle yanan insanların da dünyasına güneş doğar, yürekleri parlar, evleri, düşünceleri aydınlanır. Kalplerine sevgi tohumları ekilir, hayatlarında barış rüzgarları eser. Anlayış, hoşgörü ve empatiyle yaşayıp hayata baktıkları pencereyi değiştirirler.Dostluğun, arkadaşlığın, insanlığın ayrı dinlerde olup aynı dili konuşabileceği bilinci tüm zihinlere yerleşir. Ne denir başka? Tanrı duaları kabul etsin ve bitmez denilen savaş bitsin! Lili Bardavit “Yıldız Tilbe’lere Not”

1http://kehaber.org/2014/07/13/10155

Yorumlar kapatıldı.