İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

O metni zorla imzalatıp yandaş medyaya servis ettiler

Yeşilköy’deki İtalyan Latin Katolik Kilisesi kimliği belirsiz kişiler tarafından yapılan saldırının detaylarını Odatv de haberleştirmişti.15 Haziran’da gerçekleşen saldırıda, 8 kişilik grup, vaftiz töreni esnasında içeri girerek hakaretler yağdırmış ve kilise görevlisine bıçak çekmişti. Kilise yetkilileri ile görüşen Odatv, olayın yaşandığı sırada 3 polis aracının kilisenin önünden geçtiği ve uyarılara rağmen müdahale etmediğini de bildirmişti. Kilise saldırısı ile ilgili yeni bir skandal daha gündeme geldi. İddiaya göre polis, kiliseye baskıyla açıklama imzalattı. Bu ifadeyi bile değiştirip yandaş basına gönderdi… Dün Akşam gazetesi internet sitesinde “Amaçları Türkiye’yi dünyaya rezil etmek” başlığıyla bir haber yayınlandı. Haberde “Türkiye’yi karıştırmak isteyen güçler iki sokak çocuğunun Yeşilköy Katolik Kilisesi’nin önünde yaptığı taşkınlığı ‘Hıristiyanlara Saldırı’ olarak yaymaya başladılar” demişler.(Doğrusu gerçeği hala anlayamadık, birileri olayı büyütmeye, birileri olaya küçültmeye çalışıyor gibi bir izlenim var bizde. Hala tam gerçek anlaşılmadı. HYETERT)  

POLİS, İHMALİNİ ZORLA İMZALATTIĞI AÇIKLAMA İLE KAPATMAYA ÇALIŞTI

Kilise saldırısı ile ilgili yeni bir skandal daha gündeme geldi. İddiaya göre polis, kiliseye baskıyla açıklama imzalattı. Bu ifadeyi bile değiştirip yandaş basına gönderdi.
Saldırıyı köşesine taşıyan isimlerden biri olan Taraf gazetesi yazarı Hayko Bağdat, İçişleri Bakanı Efkan Ala’ya hitaben Yeşilköy Latin Katolik Kilisesi’ne yapılan saldırı hakkında bazı sorular yöneltmişti.
Yazıdan sonra İçişleri ve Başbakanlık kurumlarından ilgili bürokratların kendisini aradığını belirten Hayko Bağdat, köşesinde “Efkan Bey’in yazıyı okuduğunu, konu hakkında iki müfettiş görevlendirildiğini, konunun hassasiyetinin farkında olduklarını anlattılar.” diye yazdı.
KİLİSEDEN POLİSE TEŞEKKÜR AÇIKLAMASI(!)
Ancak bu konuşmadan sonra şaşırtıcı bir durumun yaşandığını belirten Taraf yazarı Hayko Bağdat, Kilise yetkilisinden gönderilen bir mail aldığını, maildeki açıklamada şu ifadelerin bulunduğunu yazdı:
 “…başta Hürriyet ve Taraf Gazeteleri olmak üzere basın bazı yayın organlarında; kilisemize ve kilisemizin bir görevlisine saygısızlık yapan kendini bilmez bazı çocukların sergilediği nahoş davranışlar bahane edilerek sanki kilisemize yönelik büyük bir tehdit ve saldırı varmış gibi bir hava estirilmeye çalışılmaktadır.”
“Bu haberler temelsiz, gerçeği yansıtmayan, asılsız ve maksatlı haberlerdir. Bu haberleri verenlerin ve yayanların gerçek niyeti tarafımızca bilinmemekle birlikte bazı karanlık odakların bizleri kullanarak huzursuzluk çıkarmak istedikleri aşikârdır.
Bazı saygısız kendini bilmez çocukların gerçekleştirdiği basit bir olaya dahi bizzat kilisemizi ziyaret ederek olağan üstü ilgi gösteren Bakırköy İlçe Emniyet Müdürümüz Sayın Murat ÇETİNER ile ekibine şükranlarımızı sunuyor ve kendimizi daima güvende hissettiğimizi kamuoyuna duyurmak istiyoruz.”
Şunu da ifade etmek isteriz ki; son günlerde çıkan nahoş bazı haberler polisimizle olan ilişkilerimizi zayıflatmamış aksine çok daha fazla güçlendirmiştir”
KİLİSE YÖNETİMİ CANINDAN BEZMİŞ VE AÇIKLAMAY İMZALAMIŞ
Bu açıklamanın nasıl ortaya çıktığını ise Hayko Bağdat köşesinde şöyle anlattı:
“Şimdi sizlere konu hakkında on bilip bir anlatmak zorunda hissettiğim birkaç satır yazacağım.
Kilise yetkilisiyle önce saldırılardan bu yana meseleyle ilgilenen bir arkadaşım ve sonrasında şahsen ben telefonla görüştüm.
Yazdığım yazı vesilesiyle ve Bakanlık talimatıyla devletin harekete geçmiş olması sonrasında bu adama büyük bir baskı uygulanmış. Emniyetten kimi görevliler “polis düşmanlığı yapmayın, olayı abartmayın” gibi telkinlerle adamı canından bezdirmiş. Böyle bir açıklama yapması, “polis gerekeni yapıyor” mesajı verilmesi istenmiş. Bu açıklamayı polis kaleme almış ve adam imzalamış. Üstelik sonrasında imzalanan metin değiştirilerek yukarıda okuduğunuz ibareler eklenmiş. Gazete isimleri verilmiş. “Karanlık odaklar” yakıştırması yapılmış.
Yetersiz bir Türkçeye sahip olan yetkili telefonda bana konunun kapatılmasını istediğini, valizini toplayıp memleketi terk etmeyi düşündüğünü söyledi. Gazeteyi aradım ve sevgili Neşe Düzel’e durumu anlattım. Ondan bir ricada bulundum. “Gazetecilik görevini yapma, bu bilgiyi bekletelim.” Normal şartlarda günlerce manşette kalacak bu haber oradaki insanların hayatlarını daha da zor duruma düşürmemek için görmezden gelindi. İlgili bürokrat arkadaşları aradım. “Sizler gerekeni yapın, bu insanlar için gereken tedbirleri alın, bu baskıları yapanlara mani olun. Sonucu haber yapalım” dedim. Konunun atanan müfettişlere aktarıldığı bildirildi.
YANDAŞ MEDYA DEVREDE
Fakat dün Akşam gazetesi internet sitesinde “Amaçları Türkiye’yi dünyaya rezil etmek” başlığıyla bir haber yayınlandı. Haberde “Türkiye’yi karıştırmak isteyen güçler iki sokak çocuğunun Yeşilköy Katolik Kilisesi’nin önünde yaptığı taşkınlığı ‘Hıristiyanlara Saldırı’ olarak yaymaya başladılar” demişler. Bahsi geçen açıklamaya ve adı belirtilmeyen bir kaynağa dayandırılarak saldırı haberlerini yapanların Türkiye’nin AB sürecini baltalamaya çalışan karanlık odaklar olduğunu söylemişler.
Örnek olarak da benim yazımı ve bazı haberleri göstermişler.
Şimdi ben ne yapmalıyım?
Bunları yazarak o insanların hayatını tehlikeye mi atıyorum?
Bu bilgileri saklarsam şerefli meslektaşlarımın düşeceği durumdan sorumlu mu olacağım?
Kilisenin açıklamasını görmezden gelmenin sorumluluğu sadece benim üstümde mi?
Hükümete yakın medya böylesi bir sorumsuzlukla habercilik görevini yapan meslektaşlarına bu haksızlığı hangi yüzle yapabiliyor?(…)”
Odatv.com
http://www.odatv.com/n.php?n=o-metni-zorla-imzalatip-yandas-medyaya-servis-ettiler-0507141200

Yorumlar kapatıldı.