İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

‘Rusya, Türkiye ve Ermenistan’ın ihtiyac duydukları arabulucudur’

Ermenistanlı siyaset bilimcisi, Küreselleşme Ve Bölgesel İşbirlik Analist Merkezi (ACGRC) Başkanı Stepan Grigoryan, ‘Türkiye, Ermenistan ile ilişkilerinin iyileşmesini hep Karabağ sorununun çözümüne bağlıyor. Ve bu durumda Rusya, Türkiye’yi herhangi bir ön şart ortaya koymadan hareket etmeye ikna edebilecek başarılı bir garantör olabilir. Yani Ermenistan’ın pozisyonu şudur: Türkiye, ön şartlar koymadan sınırı açıyor, Ermenistan ise Karabağ sorununun çözümünde Rusya tarafından garanti edilen karşılıklı adımı atmış oluyor. Eminim ki, böyle sıralama sağlandığında iki soru da çözümünü bulacak, bölge istikrara kavuşacak…’

 


***
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, bu günlerde gerçekleşen Ermenistan’a ziyareti süresinde Rusya’nın, Ermenistan ve Türkiye arasındaki ilişkilerinin normalleşmesine katkı sağlayabileceğini dile getirdi.
Moskova’nın söz konusu dialog strüktürünü kurmada destek vereceğini ifade eden Lavrov, ‘Biz, Türkiye ve Ermenistan’ın dialogunu devam etmelerini protoköllerinin (Zürih protokolleri) imzalama öncesinde ve sonrasında destekliyorduk’ dedi.
Ermenistan ve Türkiye ilişkilerinde bir gelişme mümkün müdür ve bu süreçte Moskova’nın rolü ne olabilir?
Rusyalı siyaset bilimcisi, Moskova Devlet Üniversitesine bağlı Eski Sovyetler Birliği Ortamı İnceleme Üzerine Bilgi ve Analiz Merkezi yöneticisi Yuliya Yakuşeva’ya göre, Moskova’nın Ermenistan ve Türkiye arasındaki ilişkilerin iyileşmesine aktif şekilde katkı sağlama girişimi, Rusya’nın Güney Kafkasya bölgesinde güvenliği sağlamaya yönelik genel politikası ile uyuşuyor:
‘Rusya’nın Ermenistan ve Azerbaycan arasında Dağlık-Karabağ Sorunu çatışmasında aktif arabuluculuk çabaları bunun bir göstergesidir. Rusya, Azerbaycan, Ermenistan ve Türkiye ile iyi ilişkilerde bulunan bir taraf olarak, gerçekten bu bölgede istkrara kavuşmaya yardım edebilir ve bu girişimi destekliyor da. Bir de Ermenistan’ın Avrasya Ekonomi Topluluğuna yakındaki girişine dair Rusya, bu ülkeye yönelik ekonomik ablukayı kaldırmak isterdi. Bu, söz konusu örğüte Türkiye ile daha aktif şekilde temasta bulunmaya yardım edecek. Uzlaşmaya erişmek mümkün olmayan tek bir konu ise Türkiye’nin 1915 yılı Ermeni soykırımı olaylarıdır.’
Ermenistanlı siyaset bilimcisi, Küreselleşme Ve Bölgesel İşbirlik Analist Merkezi (ACGRC) Başkanı Stepan Grigoryan, bu görüş açısına genel olarak katılıyor:
‘Türkiye, Ermenistan ile ilişkilerinin iyileşmesini hep Karabağ sorununun çözümüne bağlıyor. Ve bu durumda Rusya, Türkiye’yi herhangi bir ön şart ortaya koymadan hareket etmeye ikna edebilecek başarılı bir garantör olabilir.
Yani Ermenistan’ın pozisyonu şudur: Türkiye, ön şartlar koymadan sınırı açıyor, Ermenistan ise Karabağ sorununun çözümünde Rusya tarafından garanti edilen karşılıklı adımı atmış oluyor. Eminim ki, böyle sıralama sağlandığında iki soru da çözümünü bulacak, bölge istikrara kavuşacak.
Bir de normalleştirme Türkiye’ye Ermenistan ve Rusya ile entegrasyon süreçleri dahil ekonomik alanda daha yakın işbirliği yapmaya fırsat sunacak. Fakat Rusya, Ermenistan ve Türkiye ilişkilerini etkileyen soykırımı tanıma sorununu bu iki ülke yerine çözemeyecek. Bu sorunun çözümü tümüyle Türkiye’ye bağlıdır.’
Uluslararası Stratejik Barış Enstitüsü (USBED) Başkanı, Türkiye siyaset bilimcisi, Etnik Çatışmalar Uzmanı Yusuf Çınar, 1915 olayların üzerine karşılıklı kabul edilebilir çözüme ulaşmanın mümkün olduğunu söylüyor:

 http://turkish.ruvr.ru/2014_06_25/Rusya-Turkiye-Ermenistan/

Yorumlar kapatıldı.