Samandağ Kadın Emeği Derneği tarafından Truva Restaurant’ta dayanışma yemeği düzenlendi… Sevgili kadınlar, yanı başımızda ağır bir savaş devam ediyor. Suriye’de yoğunlaşan savaş şimdi Irak’a sıçradı. Savaş ver canlı için felakettir. Ancak kadın için daha büyük bir felakettir. Son üç yılda binlerce Arap, Kürt, Ermeni, Asuri kadın tecavüze uğradı, bunu cihat adına yapan sözde Müslüman erkekler Ortadoğu’yu özgürleştirme palavraları atıyorlar. İŞİD isimli insan kıyıcı örgüt Musul’u işgal eder etmez kadınlara dönük yasalar yayınlayarak kadınların sokağa çıkmasını yasakladı.
**
Samandağ Kadın Emeği Derneği tarafından Truva Restaurant’ta dayanışma yemeği düzenlendi. Düzenlenen etkinlikte Samandağ Kadın Emeği Derneği Başkanı Yeliz Sayar, kadınlara birleşin çağrısı yaptı. Kadınlar Yerel sanatçı Semir Yalçın ve Müzik Grubu eşliğinde halaylar çekti, oyunlar oynadı.
Kadının ev içi emeği görmezden gelinmemelidir.
Kadınların mesaisinin sabahtan başlayıp yatana kadar sürdüğünü belirten Samandağ Kadın Emeği Derneği Başkanı Yeliz Sayar, “Kadın Emeği Derneği Kolektifi olarak düzenlediğimiz dayanışma yemeğine hoş geldiniz. Biz kadınlar özel alanda çeşitli şekillerde sömürülmekteyiz. Ev içinde aşçı, çocuk bakıcısı, temizlikçi, hasta bakıcı gibi roller hayatımızın tamamını kaplamaktadır. Mesaimiz sabahtan başlar yatana kadar devam eder. Ev dışında çalışıyor olmamız hiçbir şeyi değiştirmez. Ev içi emeğimiz devlet tarafından görülmediği gibi, toplum tarafından da görülmüyor. Kadının ev içi emeği görmezden gelinmemelidir. Kamusal alana çıkmamız bizlere sözde özgürlük sağlamaktadır. Evin dışında çalışan kadın için ev ve cins sömürüsü fazlasıyla devam etmektedir. Kadın birçok sektörde aynı işi yaptığı halde erkekten daha az ücret almaktadır.
Kadına yönelik şiddet dünyanın her yerinde artarak devam ediyor. AKP iktidarında Türkiye’de kadın cinayetleri yüzde 1400 arttı. Geçen sene Samandağlı Berna Özdemir kadın cinayetine kurban edildi. Kız kardeşimiz Berna’yı burada tekrar anıyoruz. Türkiyeve dünyada kadın cinayetleri sonucu kaybettiğimiz bütün kadınlar onurumuzdur. Yaşam hakkımızı engelleyen erkek egemen sistem ve onun işlerini kolaylaştıran yasalara karşı mücadelemiz devam edecektir. Ayrıca yakın zamanda Samandağ’da üzücü bir olay yaşandı. Boşanmak istediği eşi tarafından işyerinde şiddete uğrayarak ciddi şekilde yaralanan Y.D’ye geçmiş olsun dileklerimizi sunuyoruz. Şiddet mağduru her kadının yanında olmaya devam edeceğimizi buradan bir kez daha duyuruyoruz.
Sevgili kadınlar, yanı başımızda ağır bir savaş devam ediyor. Suriye’de yoğunlaşan savaş şimdi Irak’a sıçradı. Savaş ver canlı için felakettir. Ancak kadın için daha büyük bir felakettir. Son üç yılda binlerce Arap, Kürt, Ermeni, Asuri kadın tecavüze uğradı, bunu cihat adına yapan sözde Müslüman erkekler Ortadoğu’yu özgürleştirme palavraları atıyorlar. İŞİD isimli insan kıyıcı örgüt Musul’u işgal eder etmez kadınlara dönük yasalar yayınlayarak kadınların sokağa çıkmasını yasakladı. Bu eli kanlı çeteler kadınlar için şiddet ölüm tecavüz dışında hiçbir anlam ifade edemezler. Bu çetelerin icraatlarının gerçek Müslümanlıkla alakası yoktur. Sadece dini kullanmaktadırlar. Ortadoğu’da savaş mağduru kadınlarla dayanıştığımızı acılarını paylaştığımızı yeniden bildiriyoruz” dedi.
Savaş bizim de kapımıza dayandı
‘Savaş bizim de kapımıza dayandı’ diyerek sözlerini sürdüren Samandağ Kadın Emeği Derneği Başkanı Yeliz Sayar, “Hatay bu sorun yumağında önemli bir hedef halinde. Bombalar bizim toprağımıza da düştü. Dün Reyhanlı’yı yaşadık. Daha beterini yaşamayacağımızın garantisi yok. Buradan hükümete sesleniyoruz: eli kanlı terör örgütü el kaide’yi terör listesinden çıkartıyorsunuz. Hatay ve diğer sınır kapılarını bu çetelere açıp her türlü yardımı yapıyorsunuz. Ama vatandaşı korumuyorsunuz. Bizler Samandağlı, Antakyalı kadınlar olarak tedirginiz. Arap, Ermeni, Süryani, Alevi, Hıristiyan olduğumuz için tedirginiz. Devlet teröre destek vermekten vazgeçip acilen sınırları korumalıdır. Yani asli görevini yapmalıdır. Bizlerin tedirginliliğini gidermelidir”dedi.
Şunu unutmayalım ki kadın bakış açısına sahip olan bir zihniyet dışında bu ülkeyi ve coğrafyayı hiç kimse özgürleştiremez.
Konuşmasında Gezi direnişine değinen Dernek Başkanı Sayar, “gezi direnişinde kaybettiğimiz gençlerimizi, Soma’da yaşanan işçi katliamında ölen 301 madenciyi, Adana’da polis silahıyla kafası parçalanan 15 yaşındaki İbrahim Aras’ı anıyoruz. İşte AKP’nin muhafazakar ve şiddet dolu yüzü budur. Ve daha fazlasıdır. Şunu unutmayalım ki kadın bakış açısına sahip olan bir zihniyet dışında bu ülkeyi ve coğrafyayı hiç kimse özgürleştiremez. O nedenle Samandağ-antakya’dan Lice’ye, Taksim’den-Tahrir’e, Lazkiye’den-Rojava’ya, Bağdat’ta -Tahran’dan-Ankara’ya… bölgenin bütün kadınları birleşin! Savaşlara ve onları çıkartan bir avuç kapiştalizme, şiddete taciz-tecavüze, bakire küçük kızları savaş ganimeti görmeye, kadın cinayetlerine, recm edilmelere karşı birleşelim. Yaşasın kadın dayanışması, yaşasın emeğimiz”dedi.
http://www.samandagayna.com/index.php/haberler/2739-samandag-kadin-emegi-dernegi-baskani-yeliz-sayar-dan-cagri-bolgenin-butun-kadinlari-birlesin
Yorumlar kapatıldı.