İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Halaçoğlu: “Görevden Alınmam İçin Dış Devletler Baskı Yaptı”

MHP Grup Başkanvekili Prof.Dr. Yusuf Halaçoğlu, görevden alınmasında dış devletlerin baskısı olduğunu belirterek “Ocak ayına kadar görevden alınmasaydım şimdi Ermeni sorunu kalmamıştı. Bu iş özellikle Amerika’nın işine gelmiyor. Çünkü bu konuyu demokrasinin kılıcı gibi Türkiye’nin tepesinde tutuyor. Ermeniler 1914-1921 tarihleri arasında 518 bin 105 Müslüman Türk’ü katletmiştir” dedi. (Aslında Halaçoğlu’nun görevde kalmasını en çok diyaspora istiyordu. Her demecinde bir çam deviren Tarih Kurumu Başkanını neden istemesin dış güçler. HYETERT)

Mersin gazeteciler Cemiyeti (MGC) tarafından ‘Türkiye Konuşuyor’ konulu konferans düzenlendi. Mersin Kongre ve Sergi Sarayı’nda yapılan konferansa, MHP Kayseri Milletvekili ve Grup Başkanvekili Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu, MHP Mersin Milletvekili Mehmet Şandır, Toroslar Belediye Başkanı Hamit Tuna, MGC Başkanı Ahmet Ünal, siyasi parti temsilcileri, sivil toplum kuruluşu yöneticileri ve çok sayıda davetli katıldı.
Türk Tarih Kurumu eski Başkanı ve MHP Milletvekili Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu, ’20. Yüzyılda Anadolu ve Ermeni’ konulu bir sunum yaptı. Türk Tarih Kurumu Başkanlığı yapmadan önce Osmanlı arşivlerini incelediğini ifade eden Halaçoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Yaklaşık 1 milyon civarında belge var bunların çoğu telgraftır. Bu 1 milyon belgenin neredeyse hepsini okudum ve bir de Kitap yazdım. Osmanlı tüm olayların arşivini tutmuş. Tarihçi kimliğim yani bilim insanı olarak bunların Osmanlı belgesi olduğunu ve yanlı olabileceğini düşündüm ve karşı tarafın belgelerinde ne yazdığını merak ettim. Karşı cephenin arşivlerinde neler kaydedildiğini görmeden net bir görüş ortaya koymak doğru olmazdı. Kendi kendimizi aldatırdık ama uluslararası platformda birileri karşımıza dimdik çıkıyor ve sadece o dönemi değil Türk milletini suçluyor. Ben bu ülkenin yetiştirdiği bir bilim insanı olarak milletime sorumluluğumu yerine getirmek, gerçekleri ortaya koymak için çalıştım.”
“YURT DIŞINDAN 100 BİN SAYFA BELGE TOPLADIK”
Türk Tarih Kurumu Başkanı olduktan sonra bu işin üstünde durduğunu vurgulayan Halaçoğlu, sözlerine şöyle devam etti: “9 kişiyle büyük bir çalışma yaptık. Amerika, İngiltere, Fransa, Almanya, Avusturya, Rusya, İran ile Ermeni ve Birleşmiş Milletler arşivlerinde inceleme yaptık. 4 ay boyunca yabancı arşivlerden 100 bin sayfa belge topladık. Türkiye’de, dünyada soykırım olduğunu söyleyenlere gelin tartışalım dediğimizde, siz resmi tarihçisiniz deyip gelmiyor. Resmi tarihçi diye bizi nitelendirirken, karşımıza çıkmaya cesaret edemediler çünkü gerçek tarihi bilgilerle ortaya çıkamıyorlardı.”
Görevden alınmasının asıl sebebinin dış güçler olduğunu anlatan Halaçoğlu, şöyle konuştu: “Ocak ayının başına kadar kalabilseydim bu iş bitmişti. Ama bu iş özellikle Amerika’nın işine gelmiyordu çünkü bu konuyu demokrasinin kılıcı gibi Türkiye’nin tepesinde tutuyor. Bu konunun konuşulmasını istemiyorlar, konuşulursa Anadolu’ya gönderdikleri silahları nasıl izah edecekler.”
“SÖZ KONUSU DÖNEMDE ERMENİLER DEVLET DAİRELERİNDE ÇALIŞIYORLARDI”
Yapılan araştırmalarda Ermenilerle ilgili birçok dosyaya ulaştıklarını vurgulayan Halaçoğlu, şunları söyledi: “Yüzlerce belgede hamile kadınların karınlarının nasıl yarıldığı, derinlerinin yüzüldüğü, anne-babalarının karşısında çocuklara yapılan işkenceler, tecavüzler anlatılıyor. Yazdıkları hatıralarda nasıl işkence yaptıklarını anlatıyorlar. Akıl almayacak işkenceler yapılmış ve bunların hepsi bizim ve onların arşivlerine göre gerçektir. 27 Mayıs 1914’den 27 Mayıs 1915’e kadar Ermeni çetelerinin katlettiği Müslümanların sayısı 128 bindir ve bu belgelidir. Bunları görmezden geliyorlar. Kim kime soykırım yaptı. Ermenilerin soykırım var dedikleri 1916’da devlet dairelerinde çalışan Ermeni asıllı vatandaşlar var. Üstelik bu kişiler 1918’e kadar görev yaptı. Söz konusu dönemde Osmanlı topraklarında 1 milyon 500 bin Ermeni yaşıyor ki bunu yabancı kaynaklarda doğruluyor.”
“UYDURUK BELGELERE SIĞINIYORLAR”
Savaşın bittiği 1921’de araştırmalara göre 3 milyon 4 bin Ermeni’nin yaşadığını belirten Halaçoğlu, sözlerine şöyle devam etti: “Bunun 817 bin 873’ü Türkiye’den göç etmiş Ermenilerdir. Ayrıca, 95 bin Ermeni kadın ve çocuk Müslüman olmuştur ve Türkiye’de yaşamıştır. 281 bin Ermeni’de Ermeni kimliği ile Osmanlı’da yaşamaktadır. Yani 1,5 milyon kişilik Ermeni soykırım iddiası çürümektedir. Bunları çok iyi bildikleri için ne bizimle tartışıyor ne de tarihçiler komisyonunu kabul ediyorlar. Andonyan belgeleri denilen uyduruk belgelere sığınıyorlar. Soykırım iddiasını hukuki anlamda çürütecek elimizde bir belge daha var ki o şu, Ermenilerin mallarını gasp eden kim varsa Osmanlı bunları yakalatmış ve diVan-ı harbe sevk etmiş. Bunlar yargılanmış ve 67 kişi idama mahkum edilmiş. Yani uluslararası hukuk ‘O dönemde suçlular devlet tarafından cezalandırılıyorsa, bu iş soykırım değildir’ der. Onlar soykırım olduğunu araştırıyor, bu yüzden bu belgeleri görmüyor. Ben ise o dönem neler olduğunu araştırıyorum.”
“KENDİLERİ ÇALIP KENDİLERİ OYNUYOR”
Soykırımın söz konusu olmadığını vurgulayan Halaçoğlu, sözlerini şöyle tamamladı: “Buna rağmen batı da 21 parlamento soykırım var diye karar alıyor. Bu parlamentolar bize savunma hakkı vermeden karar alıyor çünkü bizi savunmaya çağırsalar kendi belgeleri ile onları rezil edeceğiz. Dolayısıyla kendileri çalıp kendileri oynuyor. Bunların hukuki geçerliliği yok ama bu işin tehlikeli tarafı bu konunun ders kitaplarına konulmasıdır. Çocukları bu anlayışla yetiştiriyorlar. 1914 ile 1921 yılları arasında Ermenilerin katlettikleri Müslüman Türklerin sayısı 518 bin 105 kişi. Bunların kimliklerine dair bilgiler de elimizde var. Sadece Van’da 80 bin insan katledildi. Kars’ta esir olduğu halde 22 bin askerimiz katledildi.Ama bunu görmeyen gözler Hocalı’yı da görmüyor haliyle. Ben illaki bir düşüncenin insanı değilim ama tüm bunları gördükten sonra batılıların düşmanıyım.”
Konferansın ardından MGC Başkanı Ahmet Ünal, konferanstan dolayı Hallaçoğlu’na teşekkür etti.
http://www.milliyet.com.tr/halacoglu-gorevden-alinmam-icin-dis-mersin-yerelhaber-218567/

Yorumlar kapatıldı.