İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Mudanya’daki İki Kilisenin Restorasyonu İçin Onay Bekleniyor

Vedat Yücebaş
Fener Rum Patrikhanesi adına 2012 yılının eylül ayında satın alınan Başmelekler ve Kemerli kiliselerinin restorasyonuna, projelerin onaylanmasının hemen ardından başlanması için hazırlık yapılıyor- Bursa Metropoliti Prof. Dr. Lambriniadis: “Restorasyon çalışmaları tamamlandığında Mudanya, yabancı ziyaretçi anlamında Trabzon’daki Sümela Manastırı’na ciddi anlamda rakip olur”- “Bu iki kilisenin, yaşayan mekanlar olmasını arzuluyoruz. Paskalya gibi özel günlerde yurt içi ve dışından gelecek misafirlerle ayinler yapılacak” dedi.
***
VEDAT YÜCEBAŞ – Fener Rum Patrikhanesi adına Bursa Metropoliti Prof. Dr. Elpidophoros Lambriniadis tarafından 2012 yılında satın alınan Mudanya ilçesindeki “Başmelekler” ile “Kemerli” kiliselerinin restorasyonuna, hazırlanan projelere onay verilmesinin hemen ardından başlanacak.
Lambriniadis, AA muhabirine yaptığı açıklamada, “dünyanın en eski üçüncü kilisesi” sayılan Kumyaka Mahallesi’ndeki Başmelekler Kilisesi ile Trilye Mahallesi’nde yer alan Kemerli Kilise’yi satın aldıktan sonra vakit geçirmeden restorasyonla ilgili çalışmalara başladıklarını söyledi.
Öncelikle bu yapıların ilk planlarını bulup projeler hazırladıklarını belirten Lambriniadis, ruhsat ve diğer izinlerle sürecin daha çabuk gerçekleşmesi için bir danışmanlık firmasıyla anlaştıklarını dile getirdi.
Bizans imparatorlarından 4’üncü Konstantinos Porphyrogenetos döneminde 780-797 yıllarında yaptırılan Başmelekler Kilisesi ile 13’üncü yüzyıldan kalma Kemerli Kilise’nin, Türkiye için çok önemli birer kültürel miras olduğunu vurgulayan Lambriniadis, “İki kilisenin restorasyonu için gerekli başvurular yapıldı. Ruhsatların onaylanmasının ardından restorasyon çalışmalarına başlanacak” dedi.
Başmelekler Kilisesi’nin, mevcut haliyle bile ciddi anlamda turist çektiğini anlatan Lambriniadis, burasının Ortodokslar için büyük öneme sahip olduğunu aktardı.
“Restorasyon çalışmaları tamamlandığında Mudanya, yabancı ziyaretçi anlamında Trabzon’daki Sümela Manastırı’na ciddi anlamda rakip olur” diyen Lambriniadis, ilçenin inanç turizminden hak ettiği payı fazlasıyla alacağına inandığını bildirdi.
Lambriniadis, Kemerli Kilise’ye bitişik arazideki evi de satın aldıkları bilgisini vererek, restorasyonun ardından bu binada, kilisede kullanılan kutsal eşyaların tutulacağını belirtti.
Restorasyonlar için maddi kaynak bulma çalışmalarının sürdüğünü dile getiren Lambriniadis, “Bu iki kilisenin, yaşayan mekanlar olmasını arzuluyoruz. Paskalya gibi özel günlerde yurt içi ve dışından gelecek misafirlerle ayinler yapılacak” diye konuştu.
Kumyaka Mahallesi Muhtarı Ramiz Batmaz ise Başmelekler Kilisesi restore edilince bölgeye ciddi anlamda turist akını beklediklerini anlattı.
Kilisenin şu anda metruk olduğuna değinen Batmaz, “Yavaş yavaş yıkılmalar başladı. Aslında etrafında güvenlik çemberi olması gerekir. Özellikle üst bölümdeki taşlar, ciddi tehlike oluşturuyor. Patrikhane, kiliseyi satın alınca camları geçici olarak tuğlayla kapatıldı ve giriş bölümlerine demir kapı konuldu. Toplu gelenler olduğunda ziyarete açılıyor” ifadesini kullandı.
Kiliselerin tarihi ve mimari özellikleri
Konstantinos Porphyrogennetos’un, 780 yılında kendisini fırtınadan kurtaran köylülere teşekkür etmek için yaptırdığı, “Taksiyarhon Kilisesi” olarak da bilinen Başmelekler Kilisesi, 1448 ve 1819 senelerinde onarıldı.
Geçmişte akıl hastalarının tedavi edildiği bir mekan olarak da bilinen kilise, 1922’ye kadar gerek Rumlar gerek Türkler tarafından ziyaret edildi ancak Siyi ya da şimdiki adıyla Kumyaka’ya Müslüman halkın yerleşmesiyle önemini kaybetti.
Naos, Narthex, Exo Narthex, Aziz Haralamboş ve Aziz Nikolas şapelleri, giriş mekanı, kuzeydoğuda bir oda ve tedavi hücresi olmak üzere 8 bölümden oluşan kilisede süsleme olarak sütun ve başlıklarıyla renkleri seçilemeyecek kadar harap durumdaki freskolar görülüyor.
Kemerlerinde, ayakta duran, başları haleli iki figür bulunan kiborion planlı bir yapı olan kilisenin, Hristiyanlığın ilk yıllarından itibaren mezar binalarında da görülen, dört duvar üzerine oturtulan beşik tonozlar ve yükselen kubbeden ibaret görünümü bulunuyor. Bu plan tipinin örneklerinden ikisi de İstanbul’da yer alıyor.
Trilye’deki Kemerli Kilise ise gezgin Dr. John Covel’in 1676 yılına ait el yazması bir belgesine göre, Panagia Pantobasilissa’ya adandı. İlk yapı, duvar tekniği ve başka özellikleri göz önünde bulundurularak 13’üncü yüzyıl sonlarında inşa edildi. İlk tabaka freskolar 14’üncü yüzyıl başları, ikinci tabaka freskolar da 18’inci yüzyıla (1723) tarihlendirildi. Burası, tarihte “duvarlarına ilk kez resim yapılan kilise” olarak kabul ediliyor.
Heybeliada’daki Aya Triada Manastırı’nın başrahibi de olan Lambriniadis, mülkiyeti, İstanbul’da yaşayan iş adamı Mete Yalçın’a ait olan iki kiliseyi, Fener Rum Patrikhanesi adına 10 Eylül 2012’de satın almıştı.
Kaynak: AA
http://haberciniz.biz/mudanyadaki-iki-kilisenin-restorasyonu-icin-onay-bekleniyor-2885581h.htm

Yorumlar kapatıldı.