İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

‘Tarihi bir adım’

Türk-Ermeni ilişkileri uzmanı Samson Özararat, NTV’ye yaptığı değerlendirmede Başbakan Erdoğan’ın 1915 olaylarına ilişkin açıklamasını “Tarih bir adım” şeklinde nitelendirdi.Türk-Ermeni ilişkileri uzmanı Samson Özararat, Başbakan Erdoğan’ın 1915 olaylarına ilişkin açıklamasını NTV canlı yayınında değerlendirdi. Mete Çubukçu’nun sorularını yanıtlayan Özararat, yeni ilişkilerin başlangıcı olabileceğini söylediği açıklama için “Tarihi bir adım” nitelemesinde bulundu.

 Açıklamanın ‘insani ve vicdani açıdan mükemmel’ olduğunu dile getiren Özararat, bu tutumun siyasi ve diplomatik alana da yansımasının önemine işaret etti.
Özararat, Erdoğan’ın açıklamasının ayrıca ‘öldürülen gazeteci Hrant Dink’in de maruz kaldığı, ifade özgürlüğü önündeki engellerin kaldırılması’ anlamına da geldiğini savundu.
Samson Özararat’ın açıklamalarından öne çıkan başlıklar şu şekilde:
Hangi açıdan baktığınız önemli ama önemli bir değişiklik. Şimdiye kadar ilk defa bir başbakan hem acınızı paylaşıyorum diyor hem taziye diliyor. Önemli bir değişiklik.
Başbakanın böyle bir açıklama yapması sürpriz oldu. Gerçi bir ön işaret vardı o da 12 Aralık’ta Sayın Davutoğlu’nun ‘tehcir insanlık dışı bir uygulamadır, bunları İttihat ve Terakki yapmıştır’ gibi açıklamaları vardı. O da bir ilkti.
Şu anda da Başbakan’ın yaptığı bu deklarasyon da bir ilk. Yapılan eski açıklamalara göre çok pozitif bir yaklaşım. Böyle bir deklarasyonun, yeni bir ilişkinin inşaatının başlangıcı olma ihtimali de var.
Arzu edilirse bu açıklamadan itibaren bir ilişki kurulabilir. Ama bu tabii biraz da arzuya bağlı. Bu iş karşılıklı olabilecek bir iş değil. İnsanlar doğru düşündüklerini yapmalı, karşılık beklememelidir. Ermenistan’ın tutumunda Türkiye’ye karşı düşmanca bir tavır yok devlet olarak.
Hatta sınırların açılması için bir bekleyiş içerisindeydi. İnsani ve vicdani olduğu için bu açıklama çok önemli ve tarihi bir adım. İnşallah daha gelişmiş ilişkilerin başlangıcı olur.
Türkiye açısından bakarsanız, bu çok önemli bir politika değişikliği, Başbakan’ın verdiği bir etkiyle devletin politikasının değişikliği. Ermenistan tarafından bakılacak olursa, ‘neden 99 yıl sonra, neden daha önce olmadı, baskıların etkisi oldu’ gibi yaklaşımlar olacaktır.
Ama arzu edilirse buradan bir yerlere varılabilir. Bu açıklama aynı zamanda Hrant Dink’in de maruz kaldığı ifade özgürlüğündeki kısıtlamaların da kaldırılması anlamına geliyor.
Bundan evvelki yaklaşımlarda böyle bir olay olmamış gibi davranılıyordu. Şu anda da ‘soykırım’ kullanılmıyor ama bir zamanlar ‘tehcir’ kelimesi bile kullanılmıyordu. Bu tehcirin meydana geldiğinin ve insanlık dışı olduğunun bastırılması ve Ermenilere taziye edilmesi bir ilktir.
Başka bir ilk daha var. Daha önceki yaklaşımlarda acıları birbiriyle nötralize etmek, aynı kefeye koymak… Bu açıklamayla bunlar birbirinden ayrılmış oluyor.
Daha önceki protokollerde bir sıkıntı vardı. Mesela komisyon kelimesi 92 yılından bu yana kullanılıyor. Bu komisyonlar ne yapacak? Komisyonları görevi, hiç bilinmeyen tarihsel olayları saptamak için mi olacak? Bu konuda yazılmış birçok kitap var. Tarihteki gerçekleri öğrenmek için bir komisyon kurulmasına pek gerek kalmadı.
Bu yazı bana ümit veriyor. Şu anda biz insani ve vicdani boyutlar üzerindeyiz, o konudaki yaklaşımlar mükemmel. Ama bu tutum siyasi, politik ve diplomatik alanda nasıl yansır bu çok önemli.
Yazıda güzel bir cümle var: Zamanın ruhu, anlaşmazlıklara rağmen konuşabilmeyi; karşıdakini dinleyerek anlamaya çalışmayı; uzlaşı yolları arayışlarını değerlendirmeyi; nefreti ayıplayıp saygı ve hoşgörüyü yüceltmeyi gerektirmektedir.
Bu çok güzel bir cümle. Tabii bu 1915 soykırımıyla ilgili, 24 Nisan kısmıyla ilgili. Bu cümleyi alıp bir gün Türk-Ermeni illişkilerine uygulayabilirsek hakikaten yeni bir dönemin başlangıcı olabilir.

http://www.ntvmsnbc.com/id/25511743/

Yorumlar kapatıldı.