İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Vigen Sarkisyan: Erdoğan’ın açıklaması, Ermeni Soykırımının inkarı konusunda, belki de daha da yetkinleştirilmiş bir ifadedir

Ermenistan Cumhurbaşkanlığı Ofisi Gn. Sekreteri Vigen Sarkisyan, Türkiye başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 24 Nisan Ermeni Soykırımı yıldönümü arifesinde yaptığı açıklamaya tepki gösterdi. Vigen Sarkisyan, Tsitsernakaberd’de «Armenpress» muhabirinin sorusunu yanıtladı.



Sy. Sarkisyan, 24 Nisan öncesinde Türkiye başbakanı Recep Tayyip Erdoğan sürpriz bir açıklamada bulundu. Burada ifade edilen yaklaşımları nasıl yorumlarsınız?

Türkiye başbakanının açıklamasını, bunda tarihle yüzleşme yönünde ilk denemeyi görme çabasıyla, dikkatle inceledik; ancak ne yazık ki, bunun Ermeni Soykırımı suçunu inkar ve örtbas etmeye yönelik yeni, belki de da yetkinleştirilmiş bir ifade olduğunu tesbit etmeliyiz.

Bunda, Türk propaganda makinasının  kurbanı ve celladı aynı düzlemde gözlemleyen, sebep-sonuç bağlantısının çarpıtılması, herkes için aşikar tarihi gerçekliğin revizyon araçlarının şekillenmesi çağrısı olan, artık herkes için bilindik aynı tezler yer almaktadır.

Gerçekte Türkiye’den başka birşey talep edilmekte: Tarihi tanımak ve  kuşku duymaksızın burada varolan suçları kınamaktır. Hıristiyanlıkta buna nedamet denir. Bunun diğer dinlerde de eşdeğerinin olduğuna eminim. Cumhurbaşkanı Sarkisyan’ın mesajında belirttiği gibi: «Sadece tanıma ve kınama benzeri suçların tekrarını önleyebilir». Bu arada geçmişin suçlarını kınamak, bu tarihi taşıyan tüm halkı suçlu ilan etmek anlamına gelmemektedir. Somut Politikaları hazırlayanları ve uygulayanları işaret etmek gereklidir. Bu, ilk elde bu tarihi taşıyan halk için gereklidir, zira sadece bu, halkın, tarihin utanılası sayfalarından ayrışmasına olanak verir.

Türkiye başbakanı tarihin husumet ve siyasi çelişkilere dönüştürülmemesi zorunluluğuna ilişkin konuşuyor. Ancak Ermeniler ve Ermenistan’a yönelik Türkiye’nin tutumunun tarih olmadığı gerçekliktir, zira güncel politikada tam olarak sürdürülmektedir. Ermenistan’ın gayrimeşru ablukası ve Ermenistan’a yönelik Türkiye’nin yürüttüğü uluslararası mercilerdeki politikalar bunun yansımasıdır.

Başbakan Erdoğan’ın çağrıda bulunduğu diyaloğa ilişkin olarak, böylesi bir diyaloğa sahip olduğumuzu hatırlatmak zorundayım ve bu Türk tarafının onay sürecinden imtina ettiği Zürih Protokollerinde mantıki formülasyonunu bulmuştur. Ermenistan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı mesajında şunları belirtti: «Ermenistan’a yönelik tutum artık kelimelerle ölçülemez, protokollerin onaylanmasına ilişkin ″makul süre″ ifadesi ise her zaman olduğundan daha fazla günceldir».

http://news.am/tur/news/206022.html

Yorumlar kapatıldı.