İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Ermeniler ve Türkiye Cumhuriyeti Yöneticileri

Nurettin Değirmenci
“Ulusların üstünde insanlık vardır.” Goethe. Çocukluğumda; ailede, okulda ve çevrede Ermeniler ile ilgili hiç bilgim olmadı. Sanki aileler, öğretmenler ve çevrede yaşayanlar ağızbirliği yapmışlardı; Ermeniler ile ilgili tek sözcük konuşulmuyordu. Gençlik yıllarımda, sözüm ona devrimci olduk; ama, azınlıklardan, zayıflardan, baskı görenlerden söz açmamayı geçerli kural belledik. İlerici olmanın temeli kuralı: insan olmaktır. İnsanlar, zayıfları korur, güçlüleri dizginlemeye çalışır, haklıya yargıçların karar vermesini savunur.  Kısaca: Çocukluğum ve gençliğim, “Türklere ve Kürtlere Türkçülüğün pazarlandığı, Müslümanlara Müslümanlığın satıldığı, Kürtlere, ‘Yoksunuz!’ denildiği ortamlarda” geçti.

Sonradan yabancılarla çalışmaya başlayınca ve yurtdışına gidince bilgisizliğimin verdiği şaşkınlıktan çarpılmışa döndüm. Sıradan bir Batılının benden fazla Anadolu’yu tanıdığını, Anadolu tarihini bildiğini fark ettim.
Bilgisizlik ayıp değil, eksikliktir; ayıp olan, bilgisizlikte direnmektir.    
Bereket versin bilgisizlikte direnmedim ve elime geçen araştırmaları okumaya başladım. Okudukça ne kadar bilgisiz, Anadolu ile atalarımdan kopuk olduğumu fark ettim.
Her yıl 24 Nisan yaklaştığında, ABD yöneticileri, Ermeni Gerçeği olayını eveleyip geveleyip geçiştirirler.
Bir ara Birinci Dünya Savaşı yıllarında ABD’NİN Osmanlı Büyükelçisi Henry Morgenthau’nın anıları elime geçti.
“ABD gibi bir ülkenin yöneticileri kendi büyükelçilerine mi, yoksa Türkiye’nin yöneticilerine inanırlar?” Sorusunu kendi kendime sordum.
Şuna karar verdim:
1-Geri toplumların yöneticileri Sokrates, Eflatun, Kant, Goethe, Montesquei… Gibi bilgeleri okumazlar; okusalar da, çoğunlukla anlamazlar. Kişisel ve kısa süreli toplum çıkarları neleri gerektiriyorsa ona uygun politikalar üretirler. Evrensel insani değerlere asırlarca uzakta bulunurlar.
2-Gelişmiş ülkelerin yöneticileri bilgeleri okuyup anlarlar; ama, ülkelerinin çıkarlarına uygun politikalar geliştirirler. Kısaca: Politikaları gereği, evrensel insani değerleri yok kabul edebilirler.  
Gerçeklerden uzaklaşan, onların üzerini örtenler özgürlüklerini kaybederler.
1950’li yıllardan bu yana Türkiye’de değişik iktidarlar işbaşına geldi ama hiçbirinin Ermenilere bakışı, İttihat ve Terakki Cemiyeti yöneticilerinin Ermenilere bakışından farklı olmadı.
Türkiye’de çoğunluk siyasiler, Ermeniler hakkında, yalan ve karalamalardan başka söz etmezler; vatandaşlardan, benzer sözcükleri tekrar etmelerini isterler.
Buna rağmen ABD yöneticileri, ülkelerinin çıkarları gereği, Türkiye’den aldıkları rüşvete uygun olarak Ermeni Gerçeğini göz ardı etmeyi tercih ettiler.
Şunu söylemek gerekir:
Türkiye Cumhuriyeti tarihinde, azınlıklara en ılımlı yaklaşan AKP hükümetleri olmuştur.
Şimdilerde AKP hükümeti ile ABD arasında silah alımları ile petrol boru hatları konusunda görüş ayrılıkları ortaya çıktı.
Bu arada ABD yöneticileri Ermeni Gerçeğini hatırladılar.
Doğadaki hiçbir oluşum mutlak yararlı ya da zararlı değildir. Görecelik Yasası gereği, bazı olaylar kimileri için yararlı olurken, bazıları için zararlı olabilir.
ABD yöneticilerinin Ermeni Gerçeğini hatırlamaları, kanaatimce, Ermeniler kadar Türkiye’de yaşayan, bilerek ya da bilmeden gerçekleri gizleyen, gerçeklere gözlerini kapayan vatandaşların lehine olacaktır. Çünkü: Üzerleri örtülmeye çalışılan gerçekler ebedi olarak gizlenemezler.
A-Gerçekler ne kadar erken açığa çıkarlarsa o oranda çevreye verecekleri yıkım az olur. 
B-Gerçekleri gizleyenler, yalanın verdiği utançtan kurtulurlar.
degirmencinurettin@gmail.com
Nurettin Değirmenci
Elk. Yük. Müh.

Yorumlar kapatıldı.