İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Hürriyet, ‘Kesablı Ermeniler’e Türkiye kucak açtı’ yalanında ısrarcı!

Kesab’lı Ermeniler, Türkiye destekli El Kaide saldırısı nedeniyle kaçmak zorunda kaldı. Olay çok duyulunca, AKP ‘zorla güzellik’ kampanyası başlattı.Kasabadan kaçan iki yaşlı kadın, ‘Lazkiye’ye götüreceğiz’ yalanıyla Türkiye’ye getirildi. Agos gerçeği yazdı. Hürriyet, yalanda ısrarcıydı!Kanlı Suriye savaşının ilk üç yılı boyunca çatışmaların uğramadığı bir kasaba, iki haftadır dünyanın gündeminde. 

Hatay Yayladağı ilçesinin tam karşısında bulunan Kesab kasabası, 21 Mart’ta başlayan İslamcı çetelerin saldırısı nedeniyle boşaltıldı. Kasaba nüfusunun çoğunluğunun Ermeni olması nedeniyle hem Ermeni toplumu hem de Hıristiyan dünyası, olaya büyük tepki gösterdi.
AKP destekli
Saldırı, başından itibaren Türkiye destekliydi. soL, Kesab’a saldıran militanların Yayladağı Sınır Kapısı’ndan silahlı bir şekilde, ellerini kollarını sallaya sallaya geçişlerinin videosunu yayımlamış, bölge halkının tanıklıklarını aktararak, TSK’nın saldırının başından itibaren topçu atışıyla destek verdiği iddialarını dile getirmişti.
Saldırıda üç örgüt önemli rol oynadı: El Kaide’nin Suriye kolu olan El Nusra, yine El Kaide bağlantılı Ahraru’ş Şam ve IŞİD bağlantılı, Faslı cihatçılardan oluşan Sukur el-İzz Tugayı.
Olayın dünyada ve Türkiye’de geniş yankı bulması nedeniyle AKP, kendini temize çıkarma kampanyası başlattı. Seçimlerden önce AKP karşıtı bir çizgi izleyen Hürriyet gazetesi, dün manşetinden verdiği ve kendi içinde çelişkili haberle kampanyaya katıldı.
Kesab kasabası cihatçı çetelerin eline geçerken, kasabadan iki yaşlı Ermeni kadının geçtiğimiz günlerde istekleri dışında Türkiye’ye getirildiği ortaya çıkmıştı. AKP, Ermeni kasabasına yönelik saldırıya desteğini “Ermenilere kucak açtık” yalanı ile örtmek isterken, bu hamleye destek Hürriyet gazetesinden geldi.
Hürriyet, Kesablı kadınların Agos’a yaptığı açıklamaları çarpıtarak alıntılarken, gerçekleri tersine çevirmeye çalıştı. Yapılan haberde kadınların “Erdoğan kötü adamlara yolu açtı”, “kötü adamlar Türkiye’den geldi”, “Lazkiye’ye götüreceğiz dediler ama Türkiye’ye getirdiler” sözlerine yer verilmezken, “Keseb’de mağdur olan herkese Türkiye’nin kapılarını açıyor” denildi.
‘Kucak açtı’ yalanı
Suriye’nin Lazkiye kentine bağlı Ermeni kasabası Kesab’a yönelik AKP destekli cihatçı saldırısı sonucunda kasabadaki Ermeniler Lazkiye’ye kaçarken, Kesablı Sirpuhi (82) ve Satenik (84) Titizyan kardeşler sağlık durumları dolayısıyla kasabada kaldı. Türkiye’de Suriye konusunda gerçekleri yazan gazeteleri okumayanlar, bu iki kadının hikayesini “muhalifler, bölgede yaşayan ikisi Ermeni kadın 3 kişiyi kendi istekleri üzerine Türkiye’ye gönderdi” ve “Suriyeli Ermeni kadınlara Türkiye kucak açtı” şeklinde haberler üzerine öğrenmeye başladı.
Bu haberlerin ardından Agos gazetesi muhabiri Lora Baytar’a konuşan Titizyan kardeşlerin söyledikleri, Kesab olayının “kucak açma” değil, açık bir AKP kandırmacası olduğunu ortaya koymuştu. Titizyan kardeşler, evlerine gelen ve Türkçe konuştuğunu belirttikleri militanların “sizi Lazkiye’ye götüreceğiz” dediklerini, bunun üzerine teklifi kabul ettiklerini ancak Türkiye’ye getirdiklerini söylerken, bu durumu “Adama sordum, ‘Bizi Türkiye’ye mi götürüyorsun? Lazkiye’ye gidecektik hani’ dedim. Cevap vermedi” sözleriyle anlattı.
Kesablı Ermeni kardeşler, kasabanın ele geçirilmesinde AKP’nin rolüne işaret ederek, “Erdoğan’ın yolları açtığını söylediler. ‘Kötü adamlar buraya gelecek’ dediler. Eğer Erdoğan yolları açmasaydı, Kesab ve Karaduran’a bu kadar çok kötü adam gelmezdi. Bu sakallı adamlar Türkiye’den geldi” ifadelerini kullandı.
İşine geleni…
Buna karşın Hürriyet gazetesinde Verda Özer imzası ile yer alan haberde bu ifadelerin hiçbiri yer almadı. Titizyan kardeşlerin Agos’a yaptığı açıklamalardan alıntının da yer aldığı haberde, gerçeği açıkça tersyüz eden şu ifadelere yer verildi: “Tarihin cilvesi… Ermeni katliamından kurtulup Hatay ve Keseb’e sığınan Ermeniler, şimdi Türkiye’de bir arada. Her şeyden önemli olan ise her ne ırk ve dinden olursa olsun, Keseb’de mağdur olan herkese Türkiye’nin kapılarını açıyor olması. Sonra da, Türkiye’nin azınlıklara karşı refleksindeki değişim. Bu değişimi Ermenilere ve uluslararası çevrelere daha büyük adımlarla göstermek de bundan sonraki en önemli görev olsun.”
Sonra mı eklendi?
Haber, Agos’un ilgili haberinden de alıntı yapılmış olması nedeniyle kendi içinde çelişkili. Agos’taki haber okunmuş olmasına rağmen kadınların kandırıldığı gerçeği saklandı. Bu tuhaflık, baştan “AKP’yi bu konuda destekleyen bir haber yapalım” diye karar alınıp haber yazılırken, Agos’un haberi fark edilince “bari ondan da alıntı yapalım ama kritik yerleri almayalım” şeklinde hareket edildiği izlenimi doğurdu.
Skandal Dışişleri kaydından da bahseden yok
Kesab saldırısı, Dışişleri Bakanlığı’nda düzenlenen ve kaydı sızdırılan skandal Suriye toplantısıyla doğrudan bağlantılı.
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun başkanlığında toplanan 4 üst düzey isim, o toplantıda Suriye’den kendilerine yönelik bir tehdit olmamasına rağmen, komşu ülkenin topraklarına orduyu sokmak için plan yapıyordu. MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın “4 adam gönderir 8 füze attırırız”, “Gerekçe lazımsa yaratırız” ve “Gerekirse Süleyman Şah Türbesi’ne biz saldırttırırız” sözleri, açık bir savaş suçuna işaret ediyordu.
O toplantının tarihi 13 Mart’tı. 15 Mart’ta, birtakım maskeli kişilerin “Süleyman Şah’a saldırı tehdidi” videosu ortaya çıktı. Videonun IŞİD’e ait olduğu öne sürüldü ama IŞİD hesaplarından paylaşılmadı. Ardından 21 Mart’ta Kesab saldırısı başladı ve iki gün sonra, cihatçıları kovalayan bir Suriye uçağı, muhabirlerin canlı yayında olduğu sırada TSK jetleri tarafından vuruldu.
Bu videoyu da yayımlasanıza!
Kesab saldırısında orduyla cihatçılar arasında en fazla çatışmaya sahne olan nokta, kente yukarıdan bakan stratejik 45 Nolu Gözlem Tepesi.
Cihatçılar, işte bu tepenin üzerinde çekilmiş bir videoyu internetten paylaştı. Videoda saldırıya komuta eden Selefi şeyhlerden Abdullah el-Muheysini, “Arap Alevilerini yok edeceğiz” içerikli bir konuşma yaparken görülüyor.
El-Muheysini, videoda şunları söylüyor: “Cihat komutanlarının hepsi burada. Ahrar Şam’ın komutanları burada, Nusra Cephesi’nin komutanları burada. Hepimiz cihat için en ön saflarda savaşıyoruz. Tunuslu, Cezayirli, Libyalı, Iraklı, Lübnanlı, Faslı, Bosnalı, Suudi… Tüm dünyadan cihatçı kardeşlerimiz burada. Hiç birimizin ismi ve bayrağı geçmiyor. Hepimiz biriz. Savaşmaya devam edeceğiz. Bize terörist diyorlar. Evet, biz teröristiz, teröristiz, teröristiz. Ey Beşşar seni ve aşiretini bitireceğiz. Taifeni (Arap Alevilerini) yok edeceğiz. Ey Şam halkı. Bu savaşı biz yürütüyoruz. Sizi kandırmıyor ve aldatmıyoruz; ama otellerde kalanlar, milyarlarca para alıp da sahaya bir kuruş bile vermeyenler sizi kandırıyor. Ulusal Koalisyon sizi aldatıyor. Kan dökenler mücahitlerdir. Ey Şam halkı, bu kanın bedeli de Şam toprakları üzerinde Şeriatı tatbik etmektir. Demokrasi küfürdür. Allah’a küfürdür.”
Kambersiz düğün olmaz: AA koronun başsolisti
Kesab’la ilgili AKP’nin yalan rüzgarı, Anadolu Ajansı (AA) eliyle de sürdürülüyor. AA dün “Muhalifler kilisenin halılarına bile dokunmadı” başlıklı bir haber yayımladı. Haberde Suriye Türkmen Meclisi Üyesi Zohta’nın, muhaliflerin Keseb’de kiliselere zarar verdiği yönünde dış basında çıkan haberlerin gerçeği yansıtmadığını söylediği aktarıldı.
İşin komik yanı, Hürriyet’in haberinde de geçen, kandırılarak Türkiye’ye getirilen iki Ermeni kadın yalanını Zohta’nın da AA’ya tekrarlaması oldu. Zohta, “Ayrıca 2 Ermeni kadın Türkiye’ye gitmek istedi. Onlar da muhalifler tarafından Türkiye sınırına getirildi. Türkiye’de de çok güzel ağırlandılar. İstedikleri yere gitmekte serbestler. Bizim Alevi veya Ermenilerle sorunumuz yok”
dedi.
Zohta, AA’ya “Rusya, İran veya bazı Avrupa ülkeleri, Keseb’te katliam olduğunu iddia ediyor. Gelsinler, tek bir Ermeninin öldürüldüğünü göstersinler” dedi. Oysa kimse Kesab’da katliam olduğunu iddia etmiyor. Zira 21 Mart’ta cihatçıların saldırısı başladığı saatlerde Suriye ordusu birlikleri, Kesablı ailelerin büyük kısmını tahliye etmiş ve kasabayı boşaltmıştı. Bu nedenle katliam değil, zorunlu göç yaşandı.
Saldırı hezimete uğrayacak gibi
Suriye’den sahadan gelen bilgiler, 21 Mart’ta başlayan Kesab saldırısının, Suriye ordusu tarafından püskürtülmekte olduğuna işaret ediyor.
Savaşın en stratejik noktası olan 45 Nolu Gözlem Tepesi, 5 gün önce Suriye ordusuna bağlı birliklerin eline geçti. Tepenin alınmasının ardından ordu güçleri, sınırdan 2 kilometre uzaklıkta Neb’ el-Mar’da konuşlanan cihatçı gruplara yöneldi.
Cihatçı grupların sosyal medyadaki hesaplarından, “stratejik geri çekilme” kararı alındığı ve “Kesab’daki cihatçıların kuşatma altında olduğu” yönünde mesajlar geçiliyor.
http://haber.sol.org.tr/medya/hurriyet-kesabli-ermenilere-turkiye-kucak-acti-yalaninda-israrci-haberi-90579

Yorumlar kapatıldı.