İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Suriye’deki Kürtler ve Hıristiyanlar için güvenli bölge

Milletvekili İbrahim Baylan’ın konuyu İsveç Parlamentosu’ndan Suriye’de Kürtler ve Hıristiyanların korunmaları için güvenli bölge oluşturulmasını istedi. Suriye’de 140 bin kişinin ölümünde ve milyonlarcasının topraklarını terk etmesine neden olan iç savaş ve çatışmaların dışında kalmak istemelerine rağmen, El Kaide bağlantılı grupların saldırılarının hedefleri haline gelen dini ve etnik azınlıkların korunmaları için önlem alınmaması tepkilere yol açıyor.

Kürdistanlılar gösteriler yaparak İsveç Hükümeti ve Avrupa Birliği’nden Rojava ve Hıristiyan azınlıklara yönelik saldırıların durdurulması için önlem almalarını talep ederken, Sosyal Demokrat İşçi Partisi Milletvekili İbrahim Baylan’ın konuyu İsveç Parlamentosu’nun gündemine getirirek Suriye’de Kürtler ve Hıristiyanların korunmaları için güvenli bölge oluşturulmasını istedi.
Önergenin görüşülmesi sırasında söz alan İsveç Dışişieri Bakanı Carl Bildt, Suriye’de her iki tarafın da askeri bir zafer kazanamayacağını, sorunun ancak politik görüşmelerle kalıcı bir çözüme kavuşturulabileceğini söyledi.
İsveç’in çatışmaların başlamasından bu yana Birleşmiş Milletlerin aldığı kararlar doğrultusunda etnik ve dini azınlıkların korunmaları için çaba gösterdiğini, 1,1 milyar kron yardım yaptığını, 35 bin Suriyeliye iltica hakkı tanıdığını belirten Bildt, Avrupa Birliği ülkeleri arasında en fazla ilticacı alan ülkenin İsveç olduğuna vurgu yaptı.
Baylan, Ukrayna’da olayların patlak vermesinden sonra Suriye’deki savaşın gölgede kaldığını, kendilerinin de sorunun barışcıl, politik ve diplomatik yöntemlerle çözülmesinden yana olmalarına rağmen kısa vadede bunun sağlanmasının mümkün olamayacağının görüldüğünü söyledi.  Bildt’e İsveç’in dini ve etnik azınlıkların korunması için güvenli bölge oluşturulmasına Avrupa Birliği ve Birleşmiş Milletler’de öncülük yapmayı düşünüp düşünmediği sorusunu yöneltti.
Bildt, Baylan’ın güvenli bölge önerisinin yalnızca Suriye’de yaşayan Kürtler ve Hıristiyanları kapsadığı için öneriye kuşku ile yaklaştığını, bu gruplar için oluşturulacak güvenli bir bölgenin etnik temizliğe yardımcı olabileceği kaygısı taşıdığını söyledi. Diğer halk gruplarının oluşturulacak bölgeye girmelerine başka etnik ve dini kökenden oldukları için izin verilmemesinin yeni sorunlara yol açabileceğini iddia etti.
Baylan, kendisinin Kürtler için ayrı, Hıristiyanlar ayrı güvenli bölgeler düşünmediğini, Suriye’de tek bir güvenli bölge oluşturulmasını ve bunun baskı ve saldırı altında bulunan herkesin sığınabileceğini bir bölge olarak düşündüğünü dile getirdi. Önerisinde Kürtler, Asuri-Süryaniler  ve Hıristiyanları özel olarak belirtmesinin bu grupların savaş dışında kalmalarına rağmen her iki tarafın da baskı ve saldırılarıyla karşı karşıya kalmalarından kaynakladığını söyledi.
Hükümetin ortağı Halk Partisi Milletvekili İsmail Kamil, kendisinin normalde güvenli bölgeler oluşturulması önerilerine karşı çıktığını, ancak Suriye’deki gelişmeler göz önüne alındığında böylesi bir önerinin ciddiye alınması gerektiğini söyledi. Suriye’nin kuzeyindeki Rojava’da Kürtlerin yanı sıra Asuri-Süryani ve Arpların yaşadıklarını, ancak buraların da korunaklı olmadığını ifade etti.
Humus’tan kaçan Hıristiyanlarla, Halep’ten kaçan Kürt ve Hıristiyanların Afrin’e sığınmak zorunda kaldıklarını hatırlatan Kamil, “Eğer güvenli bölge olsaydı, Humus’tan kaçan Hıristiyanlar ve Halep ve Kobani’i terk etmek zorunda kalan Kürtler bu bölgeye sığınabilirdi” şeklinde konuştu.
ANF
http://www.haberdiyarbakir.com/suriyedeki-kurtler-ve-hiristiyanlar-icin-guvenli-bolge-62778h/

Yorumlar kapatıldı.