İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Beyaz Müslümanlar

Biliyorsunuz on-onbeş yıldır Türkiye’de bir Beyaz Türk kavramı dolaşıyor. Son yıllarda da özellikle hükümete yakın duranlar Beyaz Türkler’den yakınmaktan bıkmıyor. Memleketin en diktatörleri, en kötüleri, yoksulun halinden en anlamayan zenginleri hep Beyaz Türk. Beyaz Türkler Kemalist. Ama “ben Kemalist değilim” diye yırtınanlar dahi, eğer hükümeti eleştiriyorlarsa, Beyaz Türk kabul ediliyor. Yani bir çeşit hakim sınıf bu Beyaz Türkler. Benzer bir fenomen Türkiye dışında da var.Beyaz Müslümanlar’dan söz ediyorum.Bunlar bütün İslam dünyasına yayılmış durumda.İslam dünyasının hakim sınıfı Beyaz Müslümanlar.

***
Hayır, endişe etmeyin, kime oy vereceğimi uzun uzadıya anlatmayacağım size.
Çünkü zaten Türk vatandaşı olmadığımdan, oy kullanma hakkım da yok.
Hayır, konum o değil.
O değil ama bir sıkıntı yaşadığımı da itiraf edeyim.
Son günlerde Türkiye’de o kadar çok konuda haber ya da eleştiri yapılması yasaklandı ki, artık hangi konunun serbest olduğunu hatırlamakta zorlanıyorum.
İyisi mi, ben yine hiiiç Türkiye’yle ilgisi olmayan bir konuyu ele alayım: Beyaz Müslümanları…
***
Biliyorsunuz on-onbeş yıldır Türkiye’de bir Beyaz Türk kavramı dolaşıyor.
Son yıllarda da özellikle hükümete yakın duranlar Beyaz Türkler’den yakınmaktan bıkmıyor. Memleketin en diktatörleri, en kötüleri, yoksulun halinden en anlamayan zenginleri hep Beyaz Türk. Beyaz Türkler Kemalist. Ama “ben Kemalist değilim” diye yırtınanlar dahi, eğer hükümeti eleştiriyorlarsa, Beyaz Türk kabul ediliyor.
Yani bir çeşit hakim sınıf bu Beyaz Türkler. Benzer bir fenomen Türkiye dışında da var.Beyaz Müslümanlar’dan söz ediyorum.Bunlar bütün İslam dünyasına yayılmış durumda.İslam dünyasının hakim sınıfı Beyaz Müslümanlar.
Bu Beyaz Müslümanların en kalantorları Suudi Arabistan’da yaşıyor.
Mesela, Suudi Prensi El Velid bin Talal.
20 milyar doları biraz aşan servetiyle Forbes dergisinin milyarderler listesinde yeralıyor.
İşleri en çok ABD’yle.
Faizle iş yapan Citibank’ın, alkol satılan otel zincirlerinin ve açık saçık filmler üreten sinema devlerinin ortaklarından.
2011 yılında da, “Sayın Başbakanımız”ın kısa süre önce yasakladığı Twitter’in ortağı olmuş.
El Velid bin Talal İslam’a büyük önem veriyor.
Louvre Müzesi’nde -başka bir bölümün değil- İslam sanatı bölümünün kurulması için 17 milyon Euro bağışlamış.
Harvard ve Georgetown üniversitelerinde İslamiyeti anlatacak ve Müslüman-Hristiyan diyaloğunu geliştirecek çalışmalar yapılması için toplam 20 milyon Euro bağışlamış.
Gerçi o dönemde Wall Street Journal, benzer bir diyalog programını Suudi Arabistan’da neden desteklemediğini sormuş ama o oralı olmamış, yoluna devam etmiş.
Hatta o yıllarda, bir yandan terörün asıl kurbanlarının Müslümanlar olduğunu iddia etmiş, diğer yandan da, demokrasinin Orta Doğu’ya uygun olmadığını savunmuş.
Tuzu kuru tabii.
Dile kolay, 20 milyar doları var cebinde, demokrasi onun neyine lazım?
El Velid bin Talal liberal kabul ediliyor.
Sıkı sıkıya ellerinde tuttukları devlet gücünün desteğiyle her geçen gün daha da zenginleşen Suudi hanedanının geri kalanı ondan da beter.
Onlar, sadece diyalog programlarını değil, yoksul Müslüman ülkelerde Vahabiliği yayıyor.
O Vahabi camilerinde yetişen gencecik çocuklar Afganistan’da, Pakistan’da ya da Irak’ta intihar saldırılarında ölürken, düzinelerle başka yoksul Müslüman’ın da canını alıyor.
Suudi hanedanı bundan rahatsızlık duymuyor.
Ne de olsa, bu şekilde ülkelerinin etkisi artıyor.
Şu meşhur “soft power” meselesi…
Usame bin Ladin de Suudi’ydi, hatırlayın…
İşte Beyaz Müslümanlar bunlar.
Nasıl Beyaz Türk denilenler, birer aristokrat olarak tanımlanıyorsa, Beyaz Müslümanlar da İslam dünyasının aristokratları.
Ha, bir de bu Beyaz Müslümanlar arasında sonradan görmeler var, yeni zenginler…
Bunlar petrol zengini değil ama yine de zenginler.
Bazıları da çok zengin olmasa da, en azından otorite zengini.
Bunlara mesela, insanları yüzlerce yıldır yoksullukla boğuşan Pakistan ya da Afganistan gibi ülkelerde rastlamak mümkün.
Pakistan’da Beyaz Müslümanlar nedense hep darbeleri yapan ordunun içinden çıkıyor.
“Solcu” olduğu için Zülfikâr Ali Butto’yu asan diktatör Ziya ül Hak, bu Beyaz Müslümanlardandı.
Onun halefi diyebileceğimiz Pervez Müşerref de öyle.
Pakistan’da “İslam devletini koruyan ordu”dan emekli olanlara arazi veriliyor.
Ülkenin en büyük sorunlarından biri bu şekilde yaratılan Beyaz Müslümanlar.
Pakistan hâlâ bu tür Beyaz Müslümanlardan geçilmiyor.
Ülkenin uğursuz gizli servisi ISI Beyaz Müslüman dolu.
Zamanında El Kaide’yi ve Taliban’ı destekleyen ISI neredeyse Pakistan’ın resmi İslamcı hareketi.
Bugün bile, komşu Hindistan ve Afganistan’da patlayan bombalardan o ISI sorumlu tutuluyor.
ISI’ın Beyaz Müslümanları, bu suçlamalar karşısında istifini bozmuyor.
Muhalifleri kaçırıyor, işkenceden geçiriyor ya da sokak ortasında vuruyorlar.
Afganistan farklı da olsa, ortak nokta Beyaz Müslümanlar.
Zamanında Sovyetler Birliği’ne karşı çarpıştığı için saygı duyulan birçok İslamcı, bugün iş adamı.
Ne iş yaptıkları aslında pek belli değil, ama paraları inanılmaz boyutlarda.
Milyarlarca dolarlardan bahsediliyor…
Ve yolsuzluklardan…
İçi boşaltılan bankalardan, yurt dışından gelen yardım paralarından aşırılan paylardan, CIA’den naylon torbalar içinde gelen paralardan…
Afganistan’ın Beyaz Müslümanları paralarını Dubai’de park ediyor.
Ülkesine yatırım yapan yok.
Ama Afganistan’ın yönetici kastı onlar.
Biri gidiyor, öteki geliyor.
Hiçbiri Müslümanlığına toz kondurmuyor.
Ama yoksulların refahı için birşey yapan da yok aralarında.
Bu laf açılınca işiteceğiniz tez, genellikle, “Afganistan’da Allah’ın yarattığı bir düzen var. Onu bozmak olmaz!” oluyor.
Onlara göre, İslam herşeyi çok güzel düzenlemiş.
Yılda bir kere kurban kesip, yoksullara dağıtıyorlar, bir de zekât veriyorlar.
Eee, o da yetiyor, Afganistan’ın Beyaz Müslümanlarına göre.
Herkes biliyor, yoksullar da biliyor bunu, ama “ah işte, Allah bir kere düzeni öyle kurmuş…”
Afganistan’ın bir de onlara karşı savaşan Beyaz Müslümanları var.
Taliban adıyla tanınıyorlar.
Uyuşturucu ticaretinden birçoğunun zengin olduğu, Pakistan’da, Karaçi’de villalarda yaşadıkları, çocuklarını Amerikan okullarında okuttukları dilden dile dolaşıyor.
Beyaz Müslümanların bütün dünyadaki bir ortak özelliği de hepsinin erkek olması.
Hiç kadın Beyaz Müslüman yok.
Neden acaba?
Peki, hiç mi adam gibi Müslüman yok?
Olmaz olur mu?
Çok!
Hatta Müslüman dünyasının en büyük kısmını onlar oluşturuyor.Onlar namuslarıyla çalışıyor, çocuklarını yetiştirmeye özen gösteriyor, adalete ve hatta demokrasinin erdemlerine inanıyor.
Ama İslam dünyasına hakim olanlar yine de Beyaz Müslümanlar.
Böyle bir dünyada söylenecek tek şey var: Türkiye çok şanslı!
Öyle ya, Anadolu’da ne yolsuzlukla, devletin desteğiyle zenginleşen, ne zorbalıkla iktidar sahibi olup koltuğuna yapışan, ne de İslami öğretiyi çarpıtıp, kendi çıkarları uğruna kullanan Beyaz Müslümanlar var.
Evet, Türkiye çok şanslı.
http://t24.com.tr/yazi/beyaz-muslumanlar/8897

Yorumlar kapatıldı.