İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Sevan Nişanyan’a Özgürlük!

Türkiye Cumhuriyeti Devletinin Keyfiyet Kıskacında „Belirsizlik“ Yolcusu Bir Ermeni Aydını: SEVAN NİŞANYAN… Soykırım Karşıtları Derneği (SKD) açısından, Sevan Nişanyan’ın, Türkiye Cumhuriyeti intikam adaletinin pençesinden kurtarılması için olayın kamu vicdanına taşınmasından başka seçenek kalmamıştır. Bu girişimin bir adımı olarak SKD Frankfurt ve çevresi kamuoyunun aydınlatılması için farklı etkinlikler planlamıştır. İlk adım olarak, bir basın açıklamasıyla Alman kamuoyu bilgilendirilecek, 2 Nisan 2014 Çarşamba akşamı da “Sevan Nişanyan’a Özgürlük!” toplantısı yapılacaktır.

***
Verein der Völkermordgegner e.V. Frankfurt / Main
Soykırım Karşıtları Derneği  (SKD);  Kontakt : Ali Ertem Tel.: 0049/69/5970813; E-Mail: skd@gmx.net
Türkiye Cumhuriyeti Devletinin Keyfiyet Kıskacında „Belirsizlik“ Yolcusu
Bir Ermeni Aydını: SEVAN NİŞANYAN.
Görünen odur ki, Türkiye Cumhuriyeti devleti, “itaatsiz” vatandaşı Ermeni aydın Sevan Nişanyan’a, “büyüklüğünü” kanıtlamaya karar vermiş durumdadır. Muhalif bir aydın olarak Sevan Nişanyan, hayat felsefesi ve alternatif yaşam tarzı, farklı konulara ilişkin kitaplaştırılmış düşünceleri, toplumsal hayata ilişkin alternatif projeleriyle, vatandaşı olduğu devletin resmi ideolojisi ve toplumsal yaşam projesine taban tabana ters düşmektedir. Zaten gerçek muhalif bir kurumun ya da şahsiyetin başka türlü davranması da beklenemez.
Sevan Nişanyan, soykırımcı geçmişi inkâr eden, yalan ve efsaneler üzerine kurulu resmi tarih anlayışının yanı sıra dini, devletin toplum üzerine sınırsız hâkimiyetini tesis etmenin bir aleti olarak kullanma anlayışını da cesurca eleştirmesi, sadece devleti değil, aynı zamanda gücünü devletten alan faşist odakları da ciddi şekilde rahatsız etmektedir.
Buna karşılık Sevan Nişanyan’ın muhalif düşünceleri, toplumun gelişmeye açık genç dinamik kesimlerinde önemli bir yankı bulmaktadır. Bu nedenle devlet, özellikle de onun belkemiğini oluşturan Türk militarizmi, Sevan Nişanyan’dan rahatsızdır. Dolayısı ile şu gerçeği açıkça dile getirmek bir abartma değildir: Sevan Nişanyan Hrant Dink’in katlinden sonra en çok hedef gösterilen, devletin gözetim ve takibatına maruz kalan, devamlı ölüm tehditleri alan, hayatı ciddi tehlikede olan bir Ermeni aydınıdır.
Devlet yönetimi, günümüz koşullarında Sevan Nişanyan’ın düşüncelerini alenen yasaklamanın, kitaplarını büyük kentlerin işlek meydanlarında yakmanın, konjüktürel olarak faydadan çok zarar getireceğine inandığı için uygulamaya koymamaktadır.
Bu nedenle Sevan Nişanyan’a, başka bahanelerle “haddini bildirmenin” daha faydalı olacağını düşünmektedir.  Ona devletin keyfiyetine kafa tutmanın bedelini ödetmeye kararlı olduğunu hayatı çekilmez kılmak için devletin ürettiği saçma gerekçeler, uygulamaya koyduğu her keyfi muamele, sadece ve sadece ayyuka çıkmış zorbalığın, bütün çıplaklığı ile gözler önüne serilmesinden başka bir anlam ifade etmemektedir.
Sevan Nişanyan’ın Şirince’de doğasıyla barışık, tarihsel dokuya saygılı örnek bir turistik tesis ve örnek eğitsel-kültürel bir yaşam projenin gerçekleştirilmesi için başvurmadığı merci kalmamıştır. İstisnasız çaldığı bütün kapılar, hiçbir tutarlı gerekçe gösterilmeksizin yüzüne kapanmıştır. Aynı zamanda Sevan Nişanyan’ın yardımı ile köylülerin tarihi evlerini restore etmelerine de izin verilmemiştir. O da, tabana dayalı demokratik kuralları işleterek kendisinin ve yöre halkının çıkarlarına ters düşen keyfi muameleyi boşa çıkarmak için harekete geçmiştir. Projenin gerçekleşmesi için muazzam bir kamuoyu desteğinin yanı sıra, Şirince halkının tamamının desteğini de ardına alarak işe koyulmuştur. Büyük bir emeğin ve sevginin ürünü olarak tamamlanan her bir yapı, kelimenin tam anlamıyla bir sanat şaheseri olarak ortaya çıkmıştır.
Genel anlamda ülkenin ve özellikle de yöre halkının çıkarlarına hizmet eden, eşine benzerine ender rastlanan fedakar çalışmanın kusursuz örneği ve onun baş aktörü Sevan Nişanyan cezalandırılmaktadır. Kendi arazisi üzerine “kaçak inşaat” yaptığı gerekçesi ile 60 metre kare kulübe için ikişerden dört yıl hapse mahkum edilmiştir. Hakkında açılan 19 davada elli yılı aşkın ceza istenmektedir. Bunlardan şu ana kadar yerel mahkemede kesinleşmiş ve yüksek yargı’da onanmasını bekleyen 25 yılı aşkın ceza tehdidi ile karşı karşıyadır.
Sevan Nişanyan, sadece kendi imkânlarına dayanarak mimari-sanatsal becerisi sayesinde yaratmış olduğu eserleri ile çağımızın Mimar Sinan’ı olduğunu kanıtlamıştır. Eserlerinin ödüllerle taçlandırılması ve UNESCO tarafından koruma altına alınması için girişimlerde bulunulması yerine, Sevan Nişanyan’ın hem mülküne hem de eserlerine emval-i metruke muamelesi yapılmaktadır. 1915 Soykırımından beri Ermeni kültür varlıklarının yıkılarak yok edilmesi gibi, Sevan Nişanyan’ın eserleri de yok edilmek istenmektedir. Bu uygulama çerçevesinde Sevan Nişanyan’ın bütün bu güzide eserleri için yıkım kararları alınmıştır.
Ekte bulunan dosya ve seçilmiş diğer fotoğraflar sizlere Sevan Nişanyan’ın işlediği “suça” dair daha bütünlüklü bir resim sunmaktadır.
Bir kaçak inşaat cenneti olan Türkiye’de, kaçak inşaatın devasa iki örneği başkent Ankara’da yükselmektedir. Birincisi 1915 soykırımından sonra gasp edilen Kasapyan’lar Ailesi mülkü üzerinde yükselen Cumhurbaşkanlığı Köşküdür. Diğeri de yine Ankara’da hakkında yıkım kararına rağmen, yapımı devam eden ve ”Beyaz Saray” olarak anılan Başbakanlık köşküdür.
Aslında Sevan Nişanyan’ın “kaçak inşaat” bahanesiyle cezalandırılması, 1915 Soykırımı zihniyetinin bu gün de devamının bir göstergesidir. 24 Nisan 1915 te Çankırı ve Ayaş’a doğru “belirsizliğe” gönderilen Ermeni aydınları gibi, Sevan’da bir “belirsizlik” yolculuğuna gönderilmek istenmektedir. 1915 Soykırımının 100. Yılında bu “belirsizliğe”, Soykırımın günümüze uzanmasına ve Sevan Nişanyan’ın aramızdan alınmasına, yani 1.500.000 + 3 olmasına izin asla vermememiz gerekir!
Soykırım Karşıtları Derneği (SKD) açısından, Sevan Nişanyan’ın, Türkiye Cumhuriyeti intikam adaletinin pençesinden kurtarılması için olayın kamu vicdanına taşınmasından başka seçenek kalmamıştır. Bu girişimin bir adımı olarak SKD Frankfurt ve çevresi kamuoyunun aydınlatılması için farklı etkinlikler planlamıştır.
İlk adım olarak, bir basın açıklamasıyla Alman kamuoyu bilgilendirilecek, 2 Nisan 2014 Çarşamba akşamı da “Sevan Nişanyan’a Özgürlük!” toplantısı yapılacaktır. Toplantının Konuşmacısı Türkiye’den Sevan Nişanyan’ın yakın dostu araştırmacı yazar Sayın Sait Çetinoğlu olacaktır. Adres ve başlama saatine ilişkin gerekli bilgi daha sonra verilecektir. Ayrıca Sevan Nişanyan’ın şaheserlerinden bir de fotoğraf sergisi düzenlenecek ve onuruna bir dayanışma konseri organize edecektir.
SEVAN NİŞANYAN SUÇSUZDRUR, DERHAL SERBEST BIRAKILMALIDIR!
SEVAN’A YAŞAM HKKI; SINIRSIZ DÜŞÜNCE ÖZGÜRLÜĞÜ!
Frankfurt, 8 Mart 2014

Ali Ertem [skd@gmx.net]

Yorumlar kapatıldı.