TurkishNY.com – 29 Ocak tarihinde yapılan BM Güvenlik Konseyi’nde, Ermenistan’ın BM Büyükelçisi Garen Nazarian ve Türkiye’nin BM Daimi Temsilcisi Büyükelçi Halit Çevik arasında geçen bir konuşmayla sözde Ermeni soykırımı meselesi ilk kez BMGK’da tartışılmış oldu.
The Armenian Weekly’nin haberine göre Güvenlik Konseyi oturumunun ‘Savaş, (Savaşın) Dersleri ve Daimi Barış Arayışı’ başlıklı ana konusuna değinen Ermenistan’ın BM Büyükelçisi Garen Nazarian, konuşmasına ‘insanlar arasında, sorunlu bir geçmişin müşterek bir tanımına ve anısına dayanan derin bir uzlaşı oluşturulması’ yönündeki BM’nin uzlaştırmacı rolünden bahsederek Türkiye’ye yönelik üstü kapalı bir dokundurmayla başladı.
Bu uzlaşı sürecinden bahseden Nazarian, “Genellikle bu süreç, sadece bildiriler ve önergeler kabul edilmesinden, kurbanların anıtlarının ziyaret edilmesi ve buralara çiçekler konulmasından ya da anlaşmalar ya da protokoller imzalanıp el sıkışılmasından fazlasını gerektirir. Uzlaşının kalıcı olması, geçmişin çözülmesini, işlenmiş suçların sorumluluğunun alınmasını ve tanınmasını gerektirir” dedi.
Ermenistan’ın BM Büyükelçisi Garen Nazarian
Sonrasında konuyu sözde Ermeni soykırımına getiren Nazarian, “uzlaşı sürecinin, on yıllar boyunca ya da hatta nesiller boyunca gecikebileceğinden” bahsederek, sözde Ermeni soykırımının “Birinci Dünya Savaşı kisvesi altında işlenen ilk modern soykırım” olduğunu iddia etti ve “toplu vahşet suçlarının cezasız kalmasına son verilmesinin adalet ve normalliğin yeniden kurulması açısından çok önemli” olduğunu belirtti.
Milletler arasında düzgün bir uzlaşı kurulması için gerekli olan adımlardan da bahseden Nazarian, bu anlamda başarıyla uzlaşmış toplumların ve ulusların genellikle adaletin yeniden kurulması yönünde kapsamlı bir sürece girdiklerini belirtti. Nazarian ayrıca tarihin çarpıtılmasına ve tarihi olayların inkarına karşı çıkılmasının da gerekliliğine değindi.
Nazarian’ın bu açıklamaları üzerine Türkiye’nin BM Temsilcisi Halit Çevik de “en ciddi suçlardan, insanlığa karşı işlenmiş suçlardan, soykırımdan ve savaş suçlarından sorumlu kişilerin (bu yaptıklarından) sorumlu tutulmaları gerektiğinin” altını çizdi. Sonrasında spesifik olarak sözde Ermeni soykırımına değinen Büyükelçi Çevik, “1915 olaylarına ilişkin soykırım iddiaları, hukuksal ya da tarihsel açıdan hiçbir zaman kanıtlanmadı. Benzer şekilde, bu olayların niteliğine ilişkin ne politik ne de kanuni bir fikir birliği bulunuyor… Diğer insanların zihnine geçmişe ilişkin suçlayıcı ve tek taraflı bir bakış açısı sokmaya çalışarak ve seçici bir merhamet çağrısında bulunarak tarihten düşmanlık çıkarılmasının, Birinci Dünya Savaşı sırasında hayatlarını kaybeden birçok Türk’ün, Ermeni’nin ve diğer kişilerin hatıralarına saygı göstermenin doğru bir yolu olmadığına inanıyoruz. Bu sebeple tarihten doğru dersler çıkarılması ve ortak adil bir anıya ulaşılması açısından tarihe bütünüyle ve tarihi kayıtlara ve arşivlere ilişkin tarafsız bilimsel bir inceleme kanalıyla bakılması önemlidir” dedi.
Türkiye’nin BM Daimi Temsilcisi Halit Çevik
Nazarian ise Osmanlı İmparatorluğu sırasında yapıldığını iddia ettiği sözde Ermeni soykırımına ilişkin Çevik’in “çarpıtılmış” açıklamalarından duyduğu üzüntüyü dile getirdi. Nazarian ayrıca, 24 Nisan 1915 tarihinden 1923’e kadar yaşandığını iddia ettiği sözde Ermeni soykırımını, “tüm ulusun sistematik ve planlı katliamı” şeklinde nitelendirdi.
İkinci kez Nazarian’a cevap veren Çevik, “1915 yılında hiçbir şey yaşanmadı demedik. Bu olaylar, 1948 tarihli (BM) Konvansiyonu’nda tanımlanan soykırım tanımına uymuyorlar. Şimdi Ermeni bir temsilci, Uluslararası Mahkemece alınmış herhangi bir önerge ya da karar olmadan 1915 olaylarının soykırım olduklarını öne sürüyor” dedi. Çevik’in, “Yani bizden … nasıl beklersiniz…” şeklindeki cümlesi ise cep telefonunun çalmasıyla yarım kaldı.
http://www.turkishny.com/special-news/56-special-news/145587-bm-guvenlik-konseyinde-sozde-ermeni-soykirimi-tartismasi#.Uw0POPl_uWY
Yorumlar kapatıldı.