İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

2 bin yıllık geleneği yaşatmaya çalışıyor Süryani hattat ustası

Süryani hattat ustası Doğan, unutulmaya yüz tutmuş geleneği yaşatmaya çalışıyor. Midyat ilçesinde Süryani hattat ustası Habib Doğan, 2 bin yıllık bir gelenekle unutulmaya yüz tutmuş Süryanice el yazmacılığı geleneğini yaşatmaya çalışıyor. Midyat’ın Anıtlı köyü muhtarı Süryani hattat Doğan, köyde bulunan 2 bin yıllık anıtın üzerindeki Meryem Ana Kilisesi’nde unutulmaya yüz tutmuş bir dilin el yazmacılığı sanatını sürdürüyor. Doğan, 30 yıldır bitki ve bitki köklerinden elde ettiği mürekkeple Süryanice hat sanatı gerçekleştiriyor.

Doğan, AA muhabirine, Süryanice hat sanatının geçmişte çok yoğun olarak kullanıldığını, kutsal kitaplar başta olmak üzere bütün kitapların elle yazıldığını söyledi.
Teknoloji ile bu sanatın unutulmaya yüz tuttuğunu belirten Doğan, kendisinin çocukken öğrendiği Süryanicenin yanında hat sanatına merak saldığını kaydetti.
Hat sanatını 30 yıldır yaptığını ve bu sanatı çok sevdiğini dile getiren Doğan, şöyle konuştu:
“Normalde herkes yazıp çiziyor ama bunu sanat haline getirmek için mutlaka bir Allah vergisi olmazı lazım. Güzel yazmak bir beceridir. Gördüğümüz kitaplara baktığımızda Süryaniler arasında çeşitli dönemlerde yazdıkları çok harika yazılar var. Onlara bakarak bir merak oluştu. Kendimi geliştirdim. Türkçe, Arapça ve başka dillerdeki yazıları da Süryaniceye çevirebiliyorum.”
– Mürekkebi doğadan
Hat sanatında kullanılan mürekkebin 2 bin yıllık bir gelenekle oluşturulduğuna dikkati çeken Doğan, mürekkebin bitki ve bitki köklerinin suyundan elde edildiğini kaydetti.
Özellikle yeşil ceviz kabuğunun çok fazla kullanıldığını ifade eden Doğan, şunları söyledi:
“Süryani kilisesinde yaklaşık 2 bin yıldır günümüze gelen hatta bütün kitaplarımız hattatların elinden geçen ve günümüze gelen bir kültürdür. Bu mürekkep genelde doğal olarak elde edilerek günümüze geldi. Biz de aynı metodu kullanarak bunu yapıyoruz. Genel olarak kullandığımız mürekkebi, yeşil ceviz kabuğundan elde ediyoruz. Daha çok eskitme bir renk vererek bu sanata uygun olduğu için kullanıyoruz. Ceviz kabuğunun suyunu alarak bir kaba koyuyoruz ve direk kullanabiliyoruz. Sadece cevizlerden değil, bitki ve köklerden de elde ediyoruz. Örneğin kırmızı rengi daha çok köklerden elde ediliyordu. Günümüzde pek fazla kullanılmasa da hala bu gelenek devam ediyor.”
– 2 bin yıldır kullanılıyor
Hat sanatının geçmişte çok yoğun olarak kullanıldığına değinen Doğan, şu ifadelerde bulundu:
“Ancak son 20-30 yıldır hayatımıza teknolojinin girmesi ile hat sanatı ikinci planda kaldı. Hat sanatının zor bir yanı var. Zorluğundan dolayı da insanlar biraz onu bertaraf ettiler. Oysa bu da kültürümüzün çok önemli bir parçası. Bunu her ne kadar az da olsa yaşatmaya çalışıyoruz. Süryani dilinde matbaa çok yakın zamanda hayatımıza girdi. Matbaadan önce bütün dini kitaplar ve bütün alanlardaki kitaplar hep el sanatı ile günümüze gelmiştir.”
– Akademik olarak ele alınsın
Doğan, Mardin Artuklu Üniversitesi’nde Süryanice bölümünün açıldığını, fakat el yazmacılığı konusunda bir gelişmenin olmadığını anlatarak, bu sanatın sürmesi için akademik olarak ele alınmasını arzu ettiklerini kaydetti.
Hat sanatının kaybolmasını istemediklerini dile getiren Doğan, “Bu sanatın kaybolmaması, devam ettirilmesi gerekiyor. Ancak bu da istek meselesidir. Herkes bu sanatı yapamayabilir. Biraz el becerisi gerektiriyor” dedi.
Mardin Artuklu Üniversitesi Arkeoloji Bölüm Başkanı Yrd. Doç. Dr. Güner Coşkunsu’nun bu sanatın yok olmaması için çok çaba sarf ettiğini aktaran Doğan, herkesin bu konuda hassas olması gerektiğini sözlerine ekledi.
http://www.haberahval.com/2-bin-yillik-gelenegi-yasatmaya-calisiyor.html

Yorumlar kapatıldı.