Akın Aydın
Nefretin tufan olduğu şu günlerde iktidar tuttu, “nefret suçu yasası” hazırladı, vekilleri ellerini kaldırdı ve yasa geçti… AKP’nin çıkardığı kanunlar, hem koltuğu sağlama almak için hem de AB paralelinde, bizleri (milletimizi) hizaya sokmak içindir. Mesela sen, ben artık gâvura, gâvur diyemeyeceğiz! Müslüman olmayana, gayri Müslim, diyemeyeceğiz! Batıya, zina medeniyeti diyemeyeceğiz! Papazlarla iftar açanlara zehir, zıkkım olsun, diyemeyeceğiz, 3, 4 hak din olduğunu, iddia edenlere (Allah’ın hükmü ve emri gereği) kafirde, diyemeyeceğiz!!! Ülkemizin birlik ve bütünlüğüne kastedenlere, devletimizi ve milletimizi açıkça zarara uğratanlara ve bunda ısrar edenlere, “ beş, on kişinin çocuğu”, “Ermeni dölü”, “Yunan tohumu”, “bebek katili” vs. diyemeyeceğiz… “Biz, Yezid’in safındayız” diyenler alınmasın, incinmesin diye ki, Allah’ın laneti Yezit ve onun yolundan gidenlere olsun Yezid’i lanetlemeyeceğiz!!! ( Bu ırkçı, nefret üreten kafayı da iyi tanımak lazım. HYETERT)
***
Nefretin tufan olduğu şu günlerde iktidar tuttu, “nefret suçu yasası” hazırladı, vekilleri ellerini kaldırdı ve yasa geçti.
Nefret nedir? Kısaca bir kimsenin aleyhine oluşan, oluşturulan kişi veya daha geniş kitlelerin kötülüğüne, mutsuzluğuna, zarara uğramasına yönelik oluşan duygu veya düşünce diyebiliriz.
Yasa boyutunda ise şöyle bir açıklama var; “Bu yasa ile cinsiyet, ırk, renk, dil, din, inanç, etnik köken, cinsel kimlik, felsefi ve siyasi görüş, sosyal statü, medeni hal, sağlık durumu, engellilik, yaş ve benzeri temellere dayalı ayrımcılığın yasaklanmasını…”
Neyse! İşin hukuki ve siyasi boyutuyla uzmanlarımız ilgilensin. Biz sosyal boyutuyla ve halk diliyle bi bakalım nefrete ve suçlarına…
Zannetmeyin ki… Bu yasayla Erdoğan ve partisi, siyasi rakipleri, kabullenemedikleri tarihi gerçekler ve kendisini eleştiren toplum katmanlarına karşı artık… “İki ayyaş”, “Türklük, ayaklarımın altındadır”, “şerefsizler, namussuzlar” “çapulcular”, “vatan hainleri”, “camileri yıkanlar” “din düşmanları”, “darbeci zihniyet”, “ananı da al, git”, “gavat”, “haşhaşiler”, “bedduacılar”, “artistik yapma lan” vs. diyemeyecekler…
Neden mi? Bu yasanın hemen akabinde iktidar, HSYK düzenlemesi adı altında bir kanun daha hazırladı, vekilleri el kaldırdı, Abdullah Gül’de onayladı da ondan…
AKP’nin çıkardığı kanunlar, hem koltuğu sağlama almak için hem de AB paralelinde, bizleri (milletimizi) hizaya sokmak içindir. Mesela sen, ben artık gâvura, gâvur diyemeyeceğiz! Müslüman olmayana, gayri Müslim, diyemeyeceğiz! Batıya, zina medeniyeti diyemeyeceğiz! Papazlarla iftar açanlara zehir, zıkkım olsun, diyemeyeceğiz, 3, 4 hak din olduğunu, iddia edenlere (Allah’ın hükmü ve emri gereği) kafirde, diyemeyeceğiz!!!
Ülkemizin birlik ve bütünlüğüne kastedenlere, devletimizi ve milletimizi açıkça zarara uğratanlara ve bunda ısrar edenlere, “ beş, on kişinin çocuğu”, “Ermeni dölü”, “Yunan tohumu”, “bebek katili” vs. diyemeyeceğiz… “Biz, Yezid’in safındayız” diyenler alınmasın, incinmesin diye (ki, Allah’ın laneti Yezit ve onun yolundan gidenlere olsun) Yezid’i lanetlemeyeceğiz!!!
Benim bildiğim ve inandığım gerçek ise Allah ve Resulünün ortaya koyduğu, din, can, mal, namus, vatan emniyeti ve özgürlükleri çerçevesinde bütün mahlukata merhamet nazarıyla bakıp, Allah yolunda “Hiçbir kınayıcının kınamasından da korkmazlar” (Maide 54) vasfına ulaşıp, Allah için sevip yine Allah için buğz etmektir… Zaten bir Müslüman’ın kin ile tefrika ile nifak ile haset ile kibir ile işi olmaz.
* * *
Ey Erzurumlu Kardeşim!
Baban sana nasihat etmedi mi… Aklının kabul etmeyeceği şeyleri söyleme… Tok açın halinden anlamaz… Halka tepeden bakanlardan uzak dur… Dost ile düşmanını iyi seç… Edepsiz ve patavatsız kişilerle tartışma… Bulunduğun topluluk yol gösterici olsun…
Fayda sağlayacak fırsatları kaçırma… Muhtaç olduğun şeylere iyice sahip çık… Bir şeyin neticesini iyice düşünüp hesaba katmadan yapmakta acele etme… Kendini zavallı ve fakir göstermeye çalışma. Çünkü hakarete uğrarsın…
Başkasını kınayan ve hep kusur söyleyen adamdan dostu olmaz… Kuru gürültü, boş yere vakit harcamaktır… Saadet günlerindeki dosta pek güvenme. Sıkıntılı günlerinde dostluk bağını uzatmıyorsa, onu düşmanların düşmanı bil…
Devlet yöneticileri, sana yakınlık gösterirse onunla, mızrak ucunda bulunduğunu hesapla… Kendini güven içinde hissetme… Onun, sana lütufları seni ölçüsüzlüğe sürüklemesin… (Bazı Cümleler İmam Gazali Hazretlerinden alınmıştır)
Ey Kardeşim! Şikayet ediyorsun; 800 TL ile geçinemiyorum, diye. Kime şikayet ediyorsun? 12 yıl önce kapına kadar gelindi… Bu ülkenin yer altı ve yer üstü zenginlikleri anlatıldı. Bu zenginliklere ortak olman ve insanca bir hayat sürmen teklif edildi. Senden ise tek şey istendi; İşi ehline teslim et.
Sen ne yaptın! Bonservisi ABD ve AB’nin elinde olanlara teslim ettin. Şimdi ağlıyorsun. Yinede şanslısın Dadaş! Ya ananla birlikte tatile (!) gönderilseydin…
http://www.yenimesaj.com.tr/?artikel,12008909/ne-yani-capulcu-diyemeyecek-mi/akin-aydin
Yorumlar kapatıldı.