İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Soykırım Araştırmacılarından İsviçre’ye Açık Mektup / An Open Letter

Madame la Conseillère fédérale Simonetta Sommaruga
Cheffe du Département fédéral de justice et police (DFJP)
Palais fédéral ouestCH-3003 Berne
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin Doğu Perinçek’in İsviçre’ye karşı açtığı davanın kararını (AİHM. 370, 230, 17 Aralık 2013) okuduktan sonra, biz, soykırım üzerinde çalışan endişeli araştırmacılar, kararda bahsedilen bazı tarihsel ve kavramsal hatalara bir karşılık verme zorunluluğu duyuyoruz. Bu hataların ciddi bir biçimde ahlaki ve sosyal önemi olduğuna inanıyoruz.

Biz, bu mektupta ifade özgürlüğü kavramını sorgulamıyoruz; bu kavram, araştırmacıların da kabul ettiği üzere, açık ve demokratik bir toplum için gerekli bir şarttır. Ancak, Mahkeme’nin gerekçelerinin 1915 Ermeni Soykırımı’na dair tarihsel kanıtlarla, ve de inkarcılığa dair etik anlayışla çelişmesi nedeniyle kaygı duyuyoruz.
Kararda şöyle denmektedir: 1) “Soykırımı, hukuki bir terim olarak tam tanımlandığı haliyle, ispatlamak kolay değildir”; 2) “Mahkeme, tarihsel araştırmaların tanım itibarı ile tartışmaya açık ve de tartışma konusu olması nedeni ile, nihai bir karara varabilmenin ya da objektif ve mutlak doğrulara ulaşabilmenin şart olmadığını göz önüne alarak, şu anda söz konusu olan davada olduğu gibi, bu tür konularda görüş birliğine varılabileceğinden şüphe duymaktadır; Mahkeme, “ hararetli tartışma” ifadesini kullanarak Ermeni soykırımına yönelik şu andaki politik ortama atıfta bulunmaktadır.
Birincisi, soykırım üzerine çalışan araştırmacıların (herhangi bir hükümetle bağı olmayan, ve çalışmaları birçok ülkeyi, milleti ve onlarca yılı kapsayan yüzlerce bağımsız araştırmacı) kesin kanısı odur ki, Osmanlıların Ermenileri kitle katliamı ile öldürmüş olmaları, BM.CPPC 2. Madde’de tanımlanan soykırım tanımını her bakımdan karşılamaktadır. 
1997 yılında, soykırım üzerine çalışan araştırmacıların oluşturdukları Uluslararası Soykırım Araştırmacıları Birliği (IAGS), oybirliği ile Osmanlıların yaptıkları Ermeni katliamını soykırım olarak tanıdıklarını bildiren bir karar çıkarttılar. Uluslararası Geçiş Dönemi Adaleti Merkezi (ICTJ), Türk Ermeni Uzlaşma Komisyonu (TARC) için 2003 yılında hazırladığı analizde, “[1915’teki] Olaylar, Soykırımın Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi’nde (UNCPPCG) tanımlandığı şekliyle soykırım suçunun tüm koşullarını sağlamaktadır” denmektedir.
2000 yılında, önde gelen 100 Yahudi Soykırımı araştırmacısı, New York Times’ta ortak bir bildiri yayınlayarak 1915’teki olayların soykırım olduğunu belirtip, soykırımın dünya çapında tanınmasını istediler. Haziran 2005’te IAGS, Türkiye Başbakanı Erdoğan’a yazdıkları Açık Mektup’ta, Türk hükümetinin “Ermeni soykırımını belgeleyen tarihi verileri” kabul etmesini istediler. Soykırım-çalışmaları teorisyenlerinin (William Schabas gibi) üzerinde fikir birliğine vardıkları üç soykırım Türkiye’de Ermeniler,1915; Avrupa’da Yahudiler, 1940-45; ve Ruanda’da Tutsiler, 1994. Ermenilerin katledilmesi, Raphael Lemkin’in uluslararası hukukta suç sayılan soykırım kavramını oluşturmasına öncülük etmiş ve Lemkin 1944’te ilk defa Ermeni Soykırımı terimini kullanmıştır.
Mahkeme tarafından ortaya konan, soykırım suçu sadece Ruanda ve Srebrenitsa’ya atfedilebilir çünkü bunlar Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde (ICC) yargılandılar, fikri kusurludur. Soykırım suçları, araştırmacılar tarafından on yıllardır tarihsel olaylar çerçevesinde değerlendirilmektedirler. Üstelik hem Osmanlı Türklerinin 1915’te Ermenilere karşı hem de 1940larda Nazilerin Avrupa Yahudilerine karşı işledikleri suçlar, Lemkin tarafından soykırım olarak nitelendirilmiştir. Hukuk uzmanlarının belirttikleri gibi, soykırım suçları geriye dönük olarak yargılanabilir. William Schabas, 1961’de Kudüs’te yargılanan Eichmann davasında Yahudilere karşı işlenen suçları belirtmek için soykırım ifadesinin geriye dönük olarak kullanıldığına dikkatleri çekmiştir.
Dahası, Madde 10’nun altında, “Mahkeme kuşkusuz bu davayı Yahudi Soykırımını inkar suçunun işlendiği davalardan ayrı tutmaktadır… çünkü söz konusu davalar uluslararası mahkemede açıkça ispatlanmıştır.” Belirtmek isteriz ki, Raphael Lemkin’in “soykırım” kelimesini daha önceden oluşturmuş olmasına rağmen, Yahudi Soykırımı’nın failleri Nuremberg Mahkemelerinde (1945-46), soykırım suçundan değil, “insanlığa karşı suç işlemekten” yargılanmışlardır. Mahkeme’nin kararına karşın, Ermeni davasının gerçekliğine dair hukuki bir dayanağı vardır. Birincisi, Fransa, Birleşik Krallık ve Rusya’nın, Osmanlı Türk Hükümetinin Ermenileri katletmeleri karşısında, 1915’te yayınladıkları ortak deklarasyonda “insanlığa karşı işlenen suç” tabiri kullanılmıştır. Birinci Dünya Savaşından sonra, Osmanlı hükümeti Ermeni nüfusunu, tasarlayarak ve topluca katletmek suçlaması ile 200 üst düzey askeri ve sivil yetkiliyi askeri mahkemelerde yargıladı (1919-20). 2006 ICTJ kararı da bu tür bir hukuki dayanağı onaylamaktadır.
Mahkeme ayrıca, Madde 17’ye (hakların kötüye kullanımını engelleyen madde) dayanarak “1915’teki olayların hukuken ‘soykırım’ olarak tanımlanmasını reddetmek, Ermenilere karşı nefret duyulmasına neden olmamaktadır” yönünde karar almıştır. Ancak AIHM şöyle der (para 19): “Yahudi Soykırımının reddi, anti-Semitizmin ana etkenidir.” Belirtmek isteriz ki, aynı şekilde Ermeni Soykırımının Türkiye’de inkar edilmesi de Ermeni gazeteci Hrant Dink’in suikast sonucu öldürülmesiyle ve Türkiye’de başka Ermenilere şiddet uygulanmasıyla sonuçlanmıştır.
Ermeni soykırımına “uluslararası bir yalan” diyerek, Sn. Perinçek sağduyu ile çelişen bir aşırılık düzeyini açığa çıkartmaktadır. Mahkeme’nin Türkiye’deki (son yıllarda düşünce özgürlüğü ve insan hakları konusunda en kötü ülkelerden biri) inkarcılığı, “hararetli tartışma” diye niteleyerek kayırmak suretiyle yanlış bir adım attığına inanıyoruz. IAGS’nin inkarcılık ve Ermeni soykırımı üstüne yazdığı Açık Mektup’ta söylediği gibi (Ekim 2006), “Kuşkuya yer bırakmayacak kadar güçlü bilimsel kanıtlara rağmen soykırımı reddeden araştırmacılar ve akademisyenler tarihsel bir tartışmaya katılmıyorlar, onlar farklı bir amaç güdüyorlar. Ermeni Soykırımı konusunda amaçlanan, Türkiye’yi Ermenilerin planlı şekilde yok edilmeleri sorumluluğundan kurtarmak – ki bu 1915 Soykırımından beri Türkiye’deki bütün iktidar partilerinin istikrarlı bir şekilde amaçları olmuştur. 1915’te Osmanlı İmparatorluğu Ermenilerinin başına gelenleri reddeden araştırmacılar, kuşkuya yer bırakmayacak kadar kesin tarihi ve bilimsel kanıtları pervasızca görmezden gelmektedirler.”
Tanınmış soykırım araştırmacısı Deborah Lipstadt’ın yazdığı gibi: “Soykırımı inkârı etmek, Türklerin Ermeni Soykırımı’nı ya da Nazilerin Yahudi Soykırımı’nı inkâr etmesi, tarihi yeniden yorumlamak değildir (…) İnkârcıların amacı üçüncü şahısları hikâyenin başka bir yönü daha olduğuna ikna etmektir (…) ki başka bir yön yoktur.” Biz Mahkeme kararının ve kararın gerekçelerinin inkarcılığı desteklediğine ve bunun da gerçekler, uzlaşı ve ahlak üzerinde yıkıcı etkileri olduğuna inanıyoruz.
İsviçre hükümentinin, Mahkeme’nin bu davaya ilişkin kararının tekrar incelenmesi talebinde bulunacağına inanıyoruz.
Saygılarımızla,
Taner Akçam, Kaloosdian/Mugar Profesörü, Yahudi Soykırımı ve Soykırım Araştırmaları Merkezi, Clark Üniversitesi
Margaret Lavinia Anderson, Tarih Profesörü, Kaliforniya Üniversitesi – Berkeley
Joyce Apsel, Sosyal Bilimler Öğretim Üyesi, New York Üniversitesi; Uluslararası Soykırım Araştırmacıları Birliği Eski Başkanı
Yair Auron, Sosyoloji, Politik Bilimler ve İletişim Bölüm Başkanı, The Open University of Israel
Peter Balakian, Sosyal Bilimler Donald M. ve Constance H. Rebar Profesörü, Colgate Üniversitesi
Annette Becker, Tarih Profesörü, Paris Üniversitesi, Ouest Nanterre La Defense; kıdemli üye, Institut Universitaire de France
Matthias Bjornlund, Arşiv Tarihçisi; Kopenhag, Danish Institute for Study Abroad (DIS)
Donald Bloxham, Modern Tarih Profesörü, Edinburgh Üniversitesi
Cathy Caruth, Humane Letters Frank H. T. Rhodes Profesörü, Cornell Üniversitesi
Frank Chalk, Tarih Profesörü; Başkan, Montreal Soykırım ve İnsan Hakları Montreal Çalışmaları Enstitüsü
Israel Charny, Uluslararası Soykırım Araştırmacıları Birliği Eski Başkanı; Başkan, Soykırım ve Yahudi Soykırımı Enstitüsü, Kudüs
Deborah Dwork, Rose Tarih Profesörü; Strassler Soykırım ve Yahudi Soykırımı Çalışmaları Merkezi Başkanı, Clark Üniversitesi
Helen Fein, Bağımsız Araştırmacı; Soykırım Araştırmaları Enstitüsü murahhas eski üye (New York)
Marcelo Flores, Karşılaştırmalı Tarih Profesörü; başkan, Avrupa İnsan Hakları ve Soykırım Çalışmaları İdaresi, Siena Üniversitesi
Donna-Lee Frieze, Prins Senior Fellow, Yahudi Tarihi Merkezi, New York City;
Misafir Öğretim Üye, Alfred Deakin Araştırma Enstitüsü, Deakin Üniversitesi, Melbourne.
Wolfgang Gust, Bağımsız Araştırmacı, Director Armenocide.de, Hamburg
Herbert Hirsch, Politik Bilimler Profesörü, Virginia Commonwealth Üniversitesi; editör, Genocide Studies International
Marianne Hirsch, William Peterfield Trent İngiliz Edebiyatı ve Karşılaştırmalı Edebiyat Profesörü, Kadın, Cinsiyet ve Cinsellik Araştırmaları Enstitüsü Profesörü; Columbia Üniversitesi
Tessa Hofmann, Prof. h.c. Dr. phil, Frie Universitat Berlin, Doğu Avrupa Araştırmaları Enstitüsü
Richard Hovanissian, Emeritüs Profesör, California Üniversitesi Ermeni ve Yakın Doğu Tarihi, Los Angeles; Chapman Üniversitesi ve California Üniversitesi’nde Misafir Öğretim Üyesi, Irvine
Hans-Lukas Kieser, Modern Tarih Profesörü, Zürih Üniversitesi
Mark Levene, Karşılaştırmalı Tarih Okutmanı, Southampton Üniversitesi, UK
Robert Jay Lifton, MD; Seçkin EmeritusProfesör, The City University of New York
Deborah Lipstadt, Dorot Modern Yahudi Tarihi ve Yahudi Soykırımı Çalışmaları Profesörü, Emory Üniversitesi
Wendy Lower, John K. Roth Tarih Profesörü, Claremont McKenna Koleji
Robert Melson, Emeritus Profesör, Purdue Üniversitesi; Uluslararası Soykırım Araştırmacıları Birliği Eski Başkanı
Donald E. Miller, İlahiyat Profesörü; Başkan, İlahiyat ve Şehir Kültürü Merkezi, Güney California Üniversitesi
A. Dirk Moses, Küresel ve Kolonyal Tarih Profesörü, Avrupa Üniversitesi, Floransa; Soykırım Araştırmaları Dergisi Baş Editörü
James R. Russell, Mashtots Ermeni Çalışmaları Profesörü, Harvard Üniversitesi
Roger W. Smith, Hükümet Emeritus Profesörü, William and Mary Koleji; Uluslararası Soykırım Araştırmacıları Birliği Eski Başkanı
Leo Spitzer, K.T. Vernon Tarih Emeritus Profesörü , Dartmouth Koleji
Gregory Stanton, Soykırım Çalışmaları ve Önleme Araştırma Profesörü, George Mason Üniversitesi; Uluslararası Soykırım Araştırmacıları Birliği Eski Başkanı
Henry C. Theriault, Felsefe Profesörü, Worcester Eyalet Üniversitesi; Baş Editör, Genocide Studies and Prevention (Soykırım Çalışmaları ve Önleme)
Eric D. Weitz, Sosyal Bilimler ve Sanat Fakültesi Dekanı ve Tarih Profesörü, The City College of New York/Graduate Center
An Open Letter to Mme. Simonetta Sommaruga, Federal Councillor and Head, Department of Justice and Police:
After having read the European Court’s decision on Dogu Perinçek v. Switzerland (ECHR. 370, 230, 17 December, 2013) we, as scholars of human rights and genocide, believe it imperative to respond to historical and conceptual inaccuracies that are articulated in the decision, and we believe those inaccuracies have serious ethical and social significance.
We do not take issue with the notion of freedom of expression, something that scholars agree is most often an essential part of open, democratic society. We are, however, concerned about elements of the Court’s reasoning that are at odds with the facts about the historical record on the Armenian genocide of 1915 and at odds with an ethical understanding of denialism. The decision asserts that: 1) “genocide as a precisely defined legal concept was not easy to prove”; 2) “the Court doubted that there could be a general consensus as to the events such as those at issue, given that the historical research was by definition open to discussion and a matter of debate, without necessarily giving rise to a final conclusion or to the assertion of objective and absolute truths”; the court uses the phrase “heated debate” in referring to the current political context surrounding the Armenian genocide.
First, it is the overwhelming conclusion of scholars who study genocide (hundreds of independent scholars, who have no affiliations with governments, and whose work spans many countries and nationalities and the course of decades) that the Ottoman mass killings of Armenians conforms to all the aspects of Article 2 of the U.N. CPPC definition of genocide. In 1997, the International Association of Genocide Scholars (IAGS), the major body of scholars who study genocide, passed a resolution unanimously recognizing the Ottoman massacres of Armenians as genocide. The International Center for Transitional Justice (ICTJ) prepared an analysis for the Turkish Armenian Reconciliation Commission (TARC) in 2003, stating that “the Events [of 1915] include all of the elements of the crime of genocide as defined in the Convention (UNCPPCG).
In 2000, 100 leading Holocaust scholars signed a petition in The New York Times affirming the events of 1915 were genocide and urging worldwide recognition. An Open Letter from the IAGS to Turkish Prime Minister Erdogan, in June, 2005, enjoined the Turkish government to own up to “the unambiguous historical record on the Armenian genocide.” The only three histories of genocide in the 20th century that genocide-studies theorists (such as William Schabas) agree on are the cases of the Armenians in Turkey, in 1915; the Jews in Europe, in 1940–45; and the Tutsis in Rwanda, in 1994. The destruction of the Armenians was central to Raphael Lemkin’s creation of the concept of genocide as a crime in international law, and it was Lemkin who coined and first used the term Armenian Genocide in 1944.
The idea put forth by the Court that crimes of genocide may only apply to the events in Rwanda and at Srebrenica because they were tried at the ICC is incomplete. Crimes of genocide have been assessed as historical events by scholars for decades now, and both the crimes committed against the Armenians by the Ottoman Turks in 1915 and those committed against the Jews of Europe by the Nazis in the 1940s were deemed genocide by Lemkin. As legal scholars have noted, crimes of genocide can be tried retroactively, and William Schabas has pointed out that in the Eichmann trial in Jerusalem, in 1961, the word genocide was used retroactively to designate crimes committed against the Jews.
Further, under Article 10, “the Court clearly distinguished the present case from those concerning the negation of the crimes of the Holocaust. . . . because the acts that they had called into question had been found by an international court to be clearly established.” We would note that the perpetrators of the Holocaust were prosecuted at the Nuremberg Trials (1945–46), not for the crime of genocide, but for “crimes against humanity,” even though Raphael Lemkin had previously created the term “genocide.” The Armenian case, contrary to the Court’s assertion, does have a clear legal basis for its authenticity. First, “crimes against humanity” was the very phrase coined by France, the United Kingdom, and Russia in their 1915 joint declaration in response to the massacres of the Armenians by the Ottoman Turkish government. After WWI, the Ottoman government convened military tribunals (1919–20) to try 200 high-level members of the military and government for premeditated mass murder of the Armenian population. The ICTJ decision of 2006 also affirms such a legal basis.
The Court also decided, on the basis of Article 17 (prohibition of abuse of rights), that “The rejection of the legal characterization as ‘genocide’ of the 1915 events was not such as to incite hatred against the Armenian people.” Yet the ECtHR states (para 19) that “the negation of the Holocaust is today the principal motor of anti-Semitism.” We would note similarly that the denialism of the Armenian genocide in Turkey resulted in the assassination of Armenian Turkish journalist Hrant Dink, and has resulted in violence to others in Turkey.
In referring to the Armenian genocide as “an international lie,” Mr. Perençik reveals a level of extremism that belies all sense of judgment. We believe that the Court makes a misstep when it privileges Turkey’s denialism (a country with one of the worst records on intellectual freedom and human rights over the past decades) as a “heated debate.” As the IAGS has written in an Open Letter on denialism and the Armenian genocide (October, 2006), “scholars who deny the facts of genocide in the face of the overwhelming scholarly evidence are not engaging in historical debate, but have another agenda. In the case of the Armenian Genocide, the agenda is to absolve Turkey of responsibility for the planned extermination of the Armenians—an agenda consistent with every Turkish ruling party since the time of the Genocide in 1915. Scholars who dispute that what happened to the Armenians in the Ottoman Empire in 1915 constitutes genocide blatantly ignore the overwhelming historical and scholarly evidence.”
As noted genocide scholar Deborah Lipstadt has written: “Denial of genocide whether that of the Turks against the Armenians, or the Nazis against the Jews is not an act of historical reinterpretation . . . . The deniers aim at convincing innocent third parties that there is another side of the story . . . when there is no other side.” We believe that the Court’s decision and reasoning contributes to denialism and this has a corrosive impact on efforts for truth and reconciliation, and ethics.
We believe it important that the government of Switzerland request a reexamination of the Court’s judgment.
Sincerely, 
Taner Akçam, Kaloosdian/Mugar Professor, Center for Holocaust and Genocide Studies, Clark University
Joyce Apsel, Master Teacher of Humanities, New York University; Past President, International Association of Genocide Scholars
Peter Balakian, Donald M. and Constance H. Rebar Professor of the Humanities, Colgate University
Cathy Caruth, Frank H. T. Rhodes Professor of Humane Letters, Cornell University
Frank Chalk, Professor of History; Director, Montreal Institute for Genocide and Human Rights Studies
Israel Charny, Past President of International Association of Genocide Scholars, Executive Director, Institute on the Holocaust & Genocide, Jerusalem
Donna-Lee Frieze, Prins Senior Fellow, Center For Jewish History, New York City
Wolfgang Gust, Director Armenocide.de, Hamburg
Tessa Hofmann, Prof. h.c. Dr. phil., Freie Universität Berlin, Institute for Eastern European Studies
Hans-Lukas Kieser, Professor of Modern History, University of Zurich
Mark Levene, Reader in Comparative History, University of Southhampton, UK
Robert Jay Lifton, MD; Distinguished Professor Emeritus, The City University of New York
Deborah Lipstadt, Dorot Professor of Modern Jewish History and Holocaust Studies, Emory University
Wendy Lower, John K. Roth Professor of History, Claremont McKenna College
Robert Melson, Professor Emeritus, Purdue University; Past President, International Association of Genocide Scholars
Donald E. Miller, Professor of Religion; Director, Center for Religion and Civic Culture, University of Southern California
Roger W. Smith, Professor Emeritus of Government, College of William and Mary; Past President, International Association of Genocide Scholars
Leo Spitzer, K.T. Vernon Professor of History Emeritus, Dartmouth College
Gregory Stanton, Research Professor in Genocide Studies and Prevention, George Mason University; Past President, International Association of Genocide Scholars
Henry C. Theriault, Professor of Philosophy, Worcester State University; Co-Editor-in-Chief, Genocide Studies and Prevention
Eric D. Weitz, Dean of Humanities and Arts and Professor of History, The City College of New York/Graduate Center
Gönderen: Sarkis Adam

Yorumlar kapatıldı.