İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Davutoğlu-Venizelos Ortak Basın Toplantısı

Bakan Davutoğlu, Türkiye’deki azınlıkların durumuna ilişkin bir soru üzerine, Türkiye’nin bu konuda yaptığı büyük reformların herkes tarafından takip edildiğini düşündüğünü belirterek, şöyle konuştu: “Gayrimüslim vakıflara mülkiyet transferi konusunda hiçbir ülkenin yapmayacağı ölçüde geniş bir reformla 1 milyar doları aşan bir mülkün bu vakıflara iadesi sağlandı. Çok açık söylüyorum; başka hiçbir ülkede eski Osmanlı, Türk, Müslüman vakıflarıyla ilgili benzer bir evrensel hukuk uygulaması olmadı. Buna rağmen biz bu adımı atmakta hiçbir beis görmedik. Yine benzer şekilde San Sinod meclisinin oluşumunda Rum Ortodoks Patrikhanesi için de Türkiye’den ne talep edilmişse var olan anlaşmaları da gerektiğinde revize ederek evrensel hukukun gereği neyse onu yaptık.”

***
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Ayasofya Camisi’nin ibadete açılmasıyla ilgili olarak, “Vatandaşlarımızın hakları söz konusu olduğunda, bu vatandaşlarımızın dini ve etnik kimliği ne olursa olsun bizim için sadece vatandaşlık hukuku ve evrensel değerler geçerlidir” dedi.
Yunan mevkidaşı Evangelos Venizelos’la Atina’da ortak basın toplantısı düzenleyen Bakan Davutoğlu, Türkiye’deki azınlıkların durumuna ilişkin bir soru üzerine, Türkiye’nin bu konuda yaptığı büyük reformların herkes tarafından takip edildiğini düşündüğünü belirterek, şöyle konuştu:
“Gayrimüslim vakıflara mülkiyet transferi konusunda hiçbir ülkenin yapmayacağı ölçüde geniş bir reformla 1 milyar doları aşan bir mülkün bu vakıflara iadesi sağlandı. Çok açık söylüyorum; başka hiçbir ülkede eski Osmanlı, Türk, Müslüman vakıflarıyla ilgili benzer bir evrensel hukuk uygulaması olmadı. Buna rağmen biz bu adımı atmakta hiçbir beis görmedik. Yine benzer şekilde San Sinod meclisinin oluşumunda Rum Ortodoks Patrikhanesi için de Türkiye’den ne talep edilmişse var olan anlaşmaları da gerektiğinde revize ederek evrensel hukukun gereği neyse onu yaptık.”
Türkiye’de bütün dini kurumların aynı değerde bulunduğunu ve hepsine bu değeri göstermenin devlet olarak bir vazife olduğunu belirten Davutoğlu, “Bu anlamda da evrensel hukuku uygulayageldik, uygulayagidiyoruz. Bunu uygularken bir taraftan eğer şu dile getiriliyorsa yani ‘her Müslüman azınlığın kendi müftüsünü seçme hakkı vardır deniyorsa’ bu bir karşılıklık ilişkisinden değil sadece evrensel bir prensibi hatırlatmak içindir” ifadesini kullandı.
Davutoğlu, şöyle devam etti:
“Türkiye’de nasıl Rum Ortodoks Patrikhanesi’nde bizim vatandaşlarımız olan ve yurt dışında da tabileri olan Rum Ortodoks dostlarımızın kendi patriklerini seçme hakkı, bunu kendi kurumları içinde seçme hakkı evrensel bir değer ise Yunanistan’daki veya başka bir yerdeki Müslümanların da kendi müftülerini seçme hakkı da evrensel bir değerdir. Bunu karşılıklık esası üzerinden düşünmüş olsaydık San Sinod meclisinde gerekli düzenlemeleri yapıp çok önemli bir talebi yerine getirip bunu yapmazdık. Karşılıklık esası gözetmedik. Yine eğer karşılıklık esası gözetilmiş olsaydı vakıflara bu mal transferi konusunda adım atılmasını beklerdik. Hayır geçmişte yapılan, hukuk olarak da doğru bulmadığımız adımları telafi edecek şekilde bugün Yunanistan’ın İstanbul başkonsolosluğunun içinde bulunduğu mülkü de Aya Yorgi vakfına iade ettik. Tüm bunları yaparken bir karşılık beklemedik. Tabii ki Yunanistan ve Türkiye ortak bir tarihi, ortak bir kimliği paylaşıyor. Birçok konuda içerde konuşurken bir tarihçi olarak dikkat ettim, biz Bizans ve Osmanlı geleneklerini birlikte miras edinmiş iki ülkeyiz. Bunlar bizim ortak miraslarımız. Birçok Osmanlı kurumu Bizans’tan etkilendiği gibi birçok Yunan ve Türk kurumu da Osmanlı’dan etkilenmiştir. Bu tarihi bir vakadır. Burada yapılması gereken bu kültürel ortak geçmişi bir karşıtlık meselesi olarak değil, aksine büyük bir ortak miras olarak değerlendirmek ve örnek bir tavır sergilemektir.”
Bu tavır içinde Türkiye’nin hiçbir zaman terk etmeyeceği prensibin, kendi vatandaşlarına hangi etnik ve mezhebi kökenden olursa olsun bütün özgürlük alanlarını genişletmek olduğunu belirten Davutoğlu, “Bunu yapıyoruz, dünya buna şahittir, Avrupa Birliği raporları buna şahittir” dedi.
Ortak kültürel mirası her zaman korumanın ve dini konular söz konusu olduğunda kurumlara saygıyı ele almanın gerekliliğine de işaret eden Davutoğlu, bazı karşılıklı açıklama ve uygulamaların doğurduğu tartışmaların bilindiğini, dini kurumlara saygı söz konusu olduğunda Selanik’teki İmaret Camisi’nde dini mekanlara yakışmayacak şekilde erotik sergi açılmasının veya daha önce Selanik’te uzun yıllar önce şimdi durdurulan pornografik film oynatılmasının da Türk kamuoyunu rahatsız ettiğini vurguladı.
Türkiye’de her zaman 500 yıllık gelenek içerisinde bütün kiliselerin, ortak camilerin, sinagogların aynı ölçüde saygı gördüğüne dikkati çeken Davutoğlu, bundan sonra da bu ibadethanelerin saygı görmeye devam edeceğini kaydetti.
Davutoğlu, bu konuda Yunanistan hükümetiyle çok yakın temasın olduğunu, bazı rahatsız verici hususların iki ülke arasında aktarıldığını belirterek, şöyle devam etti:
“Bazı camilerdeki bu dini mekanlara uygun olmayan uygulamalar konusunda sıkıntılarımızı dile getirdiğimizde son derece olumlu tepkiler aldık ve gerekli adımları karşılıklı olarak atıyoruz. Hiç merak etmeyin. Türkiye’de de Yunanistan’da da tüm bu konuları açık yüreklilikle konuşabilecek hükümetler var ve biz her zaman bu kültürel mirası koruduk ve o mirasın bugüne kadar intikalinde Ayasofya’yı, 1600 yılında Mimar Sinan’ın yaptığı ekleme ve korunması da dahil olmak üzere nasıl koruduğumuzu nasıl gözümüzün bebeği gibi bu mirasa sahip çıktığımız herkes bilir. Bu çerçevede atılan adımların dini özgürlükler ve dini mekanlara saygı ölçüsünde değerlendirilmesi büyük önem taşır.”
– “Atina hayranıyım”
Doktora çalışmalarını Yunan felsefesi ve Atina üzerine yapmış akademisyen olarak bir Atina hayranı olduğunu söyleyen Davutoğlu, Atina’daki köklü medeniyet birikiminin hem iyi bir izleyicisi hem de hayranı olarak her Atina’ya gelişinde o köklü medeniyet izlerini görmekten büyük mutluluk duyduğunu vurguladı.
Aslında şehirlerin ne kadar köklü bir geçmişe sahip olduklarının şehir siluetine yansıyan farklı siluetlerle ortaya çıktığını ifade eden Davutoğlu, “Belki medeniyet bakımından en zayıf şehirler tek tip olan şehirlerdir. Tek tip mabedi, tek tip kültürel kimliği olan şehirlerdir. Oysa köklü geçmişe sahip olan şehirlerin hepsinde camiler, kiliseler, sinagoglar, farklı dini etnik unsurlar kozmopolit bir şekilde yaşarlar. Bu Atina için bir zenginliktir” diye konuştu.
Davutoğlu, “Bizim İstanbul’da en gurur duyduğumuz şey belli sokaklara gittiğinizde caminin, kilisenin ve sinagogun yan yana olmasıdır. Türkiye’de de bu ihtiyacı hisseden Hristiyan veya Musevi kalmadı. Ama o mimarinin orada duruyor olması, çan kulesinin cami minaresinin yan yana olması başlı başına bir onur veriyor. Bu nedenle bunları açık tutmak hem ibadet etme özgürlüğünü sağlamak adına önemlidir hem de o şehrin ne kadar zengin bir kültüre sahip olduğunu görmek bakımından önemlidir” dedi.
– “Fethiye Camisi’nin restorasyonu her şeyden önce Atina’ya katkıdır”
İlk defa Atina’ya 2001 yılında geldiğinde Atina sokaklarını ve Akropolis’i büyük bir hayranlıkla gezdiğini ancak tesadüfen yolunun düştüğü Fethiye Camisi’nin yıkılmak üzere olduğunu görünce içini hüzün kapladığını belirten Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Yıkılmak üzereydi, içinden otlar çıkmış, önünde bir restoran vardır. Akropolis’i ne kadar hayranlıkla seyretmişsem Fethiye Camisi’ni bir o kadar hüzünlü seyretmiştim. Atina’ya çok kültürlülük yakışır. Atina’ya ne kadar çok farklı dinden kişiler gelirse kendisine ait mekanları görmüş olmak, dolayısıyla Atina’nın o köklü geçmişini hatırlamak yakışır. O nedenle Yunanistan hükümetinin Fethiye Camisi restorasyonu konusunda aldığı karar her şeyden önce Atina’ya büyük katkıdır. Yunanistan hükümetinin bu konuda ne kadar hoş ve açık görüşlü olduğunu ortaya koyan bir katkıdır.”
Atina’ya cami yapılmasıyla ilgili Davutoğlu, “Zaten şu anda öylesine küreselleşen bir dünya içindeyiz ki hiçbir şehir tek dinli değil. Aslında her şehirde her dini topluluk var ve o toplulukların dini ihtiyacını karşılamak da modern, çağdaş, evrensel devletin bir görevidir. O bakımdan son dönemde Yunanistan hükümetinin Sayın Samaras’ın Sayın Venizelos’un attığı adımları hem takdir ediyoruz hem de bu konuda Türkiye olarak birlikte ne yapabileceksek güzel örnekler teşkil etmek adına işbirliği yapmaya hazır olduğumuzu ifade etmek istiyorum” diye konuştu.
(bitti)
Muhabir: Şeyma Tahan
Yayınlayan: Şermin Coşkun
AA
Kaynak : http://www.haber3.com/davutoglu-venizelos-ortak-basin-toplantisi-haberi-2367602h.htm#ixzz2nP3s1exP

Yorumlar kapatıldı.