İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Valilik: Her isteyen Ermeni olamaz

İsmail Saymaz
İstanbul’da, din değiştirip Hıristiyan olan ve Ermeni kilisesine bağlandığı halde oğlunu Ermeni okuluna kaydettiremeyen annenin itirazı, İstanbul 7. İdare Mahkemesi tarafından haklı bulundu. Radikal, davada İstanbul Valiliği’nin savunmasına ulaştı. Valiliğin, anne N.B.E.’nin Ermeni Kilisesi’ne bağlanarak, bu inancı benimsemesini ve kilisenin verdiği belgeyi “Ermeni olmak” için yeterli bulmadığı, “Din ve ırk/milliyet farklı hususlar olup birbirine karine teşkil etmesi mümkün değildir” dediği ortaya çıktı. Savunmada ayrıca, soy kodu uygulamasının 1923’ten beri uygulandığı ifade edildi. (Bizim aslanlar dini azınlık olmayı reddetmeye devam ederse yakında kafatası ya da DNA ve kan yoluyla köken araştırmasını istenebilir. HYETERT)

Haber: İSMAİL SAYMAZ – ismail.saymaz@radikal.com.tr / Arşivi
İstanbul ’da, sonradan din değiştirip Hıristiyan olan ve Ermeni kilisesine bağlanan, ancak “gizli soy kodu” uygulaması nedeniyle oğlunu Ermeni okuluna kaydettiremeyen annenin itirazı, İstanbul 7. İdare Mahkemesi tarafından haklı bulunmuştu.
İstanbul Valiliği’nin davadaki savunmasına Radikal ulaştı. Valiliğin, anne N.B.E.’nin Ermeni Kilisesi’ne bağlanarak, bu inancı benimsemesini ve kilisenin verdiği belgeyi “Ermeni olmak” için yeterli bulmadığı, “Din ve ırk/milliyet farklı hususlar olup birbirine karine teşkil etmesi mümkün değildir” dediği ortaya çıktı. Savunmada ayrıca, soy kodu uygulamasının 1923’ten beri uygulandığı ifade edildi.
İstanbul Valiliği adına Elmas Turhan tarafından 21 Ekim 2013’te mahkemeye sunulan savunmada; 5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu’na göre azınlık okullarında yalnızca aynı azınlık grubuna mensup çocukların okuyabileceği ifade edildi. Şişli İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü ile Nüfus Müdürlüğü arasında yapılan yazışmalarda, anne N.B.E.’nin iddia ettiği gibi Ermeni asıllı olduğu bilgisinin yer almadığı belirtilerek, “Nüfus Müdürlüğü’nden gelen bilgiler doğrultusunda Özel Karagözyan Ermeni Okulu’na Ermeni asıllı olmaması sebebiyle kaydının yapılması mümkün değildir” denildi.
‘HERKES ERMENİ OLAMAZ!’
Savunmada davacının Ermeni Kilisesi’ne bağlanıp bu inancı benimsemesi yeterli bulunmayarak “Din ve ırk/milliyet farklı hususlar olup birbirine karine teşkil etmesi mümkün değildir” denildi.
Türkiye Ermeni Patrikliği’nin verdiği “Dinimizin gerektirdiği her türkü telkinat ve icabatın kendisi tarafından icra ve ikmal edilmiş ve bu belge kendisine verilmiştir” şeklindeki ihtida belgesi için de, “İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nün kilisenin kendi iç düzenini bilmesi mümkün değildir. Bu sebeple bu belgeye dayanarak, davacıyı Ermeni asıllı kabul ederek, oğlunun okula kaydının yapılması mümkün değildir” yorumunda bulunuldu.
Soy kodu uygulamasının İçişleri Bakanlığı’nı ilgilendirdiği, işlemin 1923’ten beri sürdüğü vurgulanarak, şöyle denildi: “Azınlık okullarına kayıt sırasında kayıt olacak öğrenci velisinin mahkeme kararı ile din, isim ve mezhep değiştirip değiştirmediğinin bilinmesi, 1923 yılından bu yana ‘Vukuatlı’ nüfus kayıtlarının gizli soy kodunun da Ermeni olması sebebiyle 2 çıkarılması gerekmektedir.”
İstanbul Valiliği’nin savunmasına rağmen mahkeme, bu işlemi iptal ederek, öğrencinin kayıt hakkını iade etti.

Yorumlar kapatıldı.