İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

1920 Ruhu ve 2015

Taner Akçam
Başbakan’ın Diyarbakır konuşmasındaki en önemli hususlardan birisi, yeni bir Türkiye’nin kurulmakta olduğunu ilan etmesi idi. Başbakan’a göre yeni Türkiye, 1920 Ruhu üzerine inşa edilecek. Kürdistan kelimesini kullanmasının sırrı da burada. Başbakan, bu kelimeyi kullandığı için yöneltilen eleştirilere ise, Mustafa Kemal’den alıntılarla cevap verdi.

M. Kemal’in özellikle 24 Nisan 1920 tarihinde, Ankara’da yeni Meclis’in açılış konuşmasındaki ifadelerine atıfta bulundu.
Gerçekten önemli bir konuşmadır o…
Yeni Türkiye, 1920 ruhuna uygun olarak, o dönemde kullanılan kavramlarla yeniden tanımlanmak durumunda… Erdoğan’ın söylediği bu.
Aslında, atılan her yeni adımın, otoritesi tartışılmayan kişilere atıfta bulunularak savunulması fena bir strateji değildir.
Bizim dönem solcuları pek güzel yapardık bunu. Herhangi bir tartışmada, bir Karl Marx, bir Lenin alıntısı hallederdi tüm meseleyi. Bazen kitabı karnımızda da taşırdık. Hele bir de ezberinizden sayfa numarasını falan da verirseniz, “yeme de yanında yat” durumları olur ve tartışmayı kesin galip bitirirdiniz.
Tabii bu stratejinin riskli bir tarafı da var. Karşı taraf, sizin başvurduğunuz aynı kişilere başvurarak başka alıntılar yapabilir. O zaman işin içinden çıkılmaz olurdu; aynı kişiye ait bir alıntı öteki alıntıya karşı…
Hele hele bu tarihî kişilik Mustafa Kemal olunca durum karışık ve çok riskli. Çünkü onun bir birine yüzde yüz zıt sözlerini bulmak çok zor değil.
Erdoğan’ın Kürdistan kelimesini Mustafa Kemal’e bağlaması henüz böyle bir sıkıntıya yol açmadı. Açmaması için de duacı olmakta fayda var.
Sonuçta ama, taşıdığı tüm risklerine rağmen Erdoğan’ın bu stratejisini beğendiğimi itiraf etmek zorundayım.
Stratejinin ana hatları şu: Yeni bir Türkiye; bu yeni Türkiye 1920 Ruhu esasına göre kurulacak. Yapılması gereken bu ruha uygun bir zihniyet değişimini yaratabilmek ve buna uygun kavramlar kullanmak.
2015, Ermeni soykırımının 100. yüzyılı yaklaşıyor.
Acaba Erdoğan’ın bu stratejisini 2015 için de kullansak nasıl olur?
Mademki, yeni bir Türkiye’den, 1920 Ruhu’ndan söz ediyor ve Mustafa Kemal’in özellikle 1920 civarında söylediği sözlere özel bir önem atfediyor, acaba, bu dönemde Mustafa Kemal’in Ermenilerin sürgün ve imhaları konusunda söylediklerini Erdoğan için biraraya toplasak nasıl olur?
Acaba Erdoğan, yaklaşmakta olan 2015’i Mustafa Kemal’e ait birtakım sözlerle karşılamak istemez mi?
Bence fena bir strateji değil bu.

Mustafa Kemal’in sözleri, tıpkı Kürt meselesinde olduğu gibi, Ermeni meselesinde de yeni şeylerin söylenmesine zemin teşkil eder.
Hükümetin yeni açılımlar yapmasına yardımcı olur.
Çünkü 1919-1920’li yıllarda Mustafa Kemal’in Ermeni imhaları konusunda takındığı tutum, bugünkü devlet politikalarından epey farklı.
Bugünkü devlet politikası esas olarak inkâra dayanır.
İnkâr politikası bir cümle ile özetlenebilir: “1915’te hiçbir şey olmamıştır; bir şey olmuşsa da bundan zaten Ermeniler sorumludur.”

Oysa 1918-1920 döneminde, Mustafa Kemal’in tutumu böyle değildir.
Açık bir inkâr yoktur.

Aksine Mustafa Kemal cinayetlerin işlendiğini kabul eder ve suçluların yargılanması ve cezalandırılmasını savunur.
Mademki yeni bir Türkiye ve 1920 Ruhu… Bu işi ciddiye almakta fayda var.

Başbakan Erdoğan için, bir el kitabı hazırlamaya karar verdim.

Mustafa Kemal’in, 1915 Ermeni sürgün ve katliamları konusunda söylediklerini biraraya getireceğim. Buna, Mustafa Kemal’in çıkarttığı gazete olan Minber’de konuya ilişkin yazılanları aktarmakla başlamak istiyorum.
tanerakcam@gmail.com

Yorumlar kapatıldı.