İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

1915 öncesi İttihat Terakki ve Ermeniler (1)

Mehmet Bozkurt
Yıl 1914. Seçim çalışmaları var, listeler hazırlanıyor. Ermeni dini cemaatlar Taşnakçıları destekleme kararı alırken, Taşnak, İçişleri Bakanı Talat Paşa’yla pazarlığa oturuyor. 1914’ün Ağustos’unda toplanan Ermeni Taşnak Parti’sinin 8’inci kongresine İttihatçıların iki gözlemci gönderdikleri yakın tarih meraklılarının bilgisi dahilindedir. Yalnızca gözlemcilerin kimlikleri bile İttihatçıların bu kongreye verdikleri önemi göstermesi açısından önemlidir. Gözlemcilerden biri, sonradan, 922’de, Ermeni kurşunlarına hedef olacak olan İttihatçıların ideologlarından Dr. Bahattin Şakir Bey, öbürü 1913 Bab-ı Ali Baskını’nın düzenleyicilerinden, Teşkilat-ı Mahsusacı, tarihi belgelerde adının başına “büyük hatip” ibaresi düşülmüş olan Ömer Naci Bey’dir.

Ceplerinde bir teklifname…

Teklifnamenin içeriğine gelmeden önce “zaman”a dikkat çekmek isterim. Önemlidir. Çünkü Ağustos ayında İttihatçıların yönetimindeki Osmanlı hükümeti Almanya’nın safında Britanya ve Rusya’ya karşı savaşa katılması bağıtlanmış ve seferberlik ilan edilmiştir. Kasım ayında fiilen katılacağı savaşta Rusya’ya karşı Kafkas sınırında ortak bir savunma hattı oluşturulmasını isterlerken, kötüsü olursa hesabıyla, yani Doğu Anadolu’nun işgali halinde, birlikte savaşılmasını önerirler Ermeni Taşnak Partisi’ne. Teklifnamenin özü budur. Adana katliamı olarak bilinen facianın hafızalarda bıraktığı iz tazeliğini korurken bile, bu 1909’dur, İttihatçılarla Ermeni halkının en güçlü örgütü olan Taşnak Partisi arasında henüz “sözün bittiği yer” noktasına gelinmemiştir ve Ermenilerin yaşayacağı o trajik 1915 Mayısı’na sadece yedi ay vardır…
Şimdi, izin istiyor, 1915 faciasını bir sonraki yazıya bırakarak tarihin saatini geriye almak istiyorum:
1906 Temmuz … “Bir lahza-i teahhur.”
“Bir anlık gecikme…” anlamına geliyor.
Yıldız Camisi’ne yakın bir noktada, bahçe kapısının hemen yanında, bomba yüklü fayton patlar. Özgürlükçü şair Tevfik Fikret ertesi günü “Bir lahza-i teahhur”ü yazar. Türkçeleştirerek, yazıyorum, şöyle başlar: “Bir patlama… Bir duman… Ve bütün bir şenlik alayı.”
Cuma namazı çıkışı Yıldız Camii’nin avlusudur anlattığı. Uzunca bir şiirdir ve biz bu şiiri okumayı sürdürdüğümüzde bir başka dörtlüğün şu iki mısrasıyla karşılaşırız, günümüz diliyle aktarıyorum: “Ey şanlı avcı, tuzağını boşuna kurmadın!/ Attın… Ama yazık ki, yazıklar ki vuramadın!” Taşnak Partisi militanlarınca kurulan bombalı düzenek patlamış ancak Abdülhamid birkaç dakikalık gecikmeyle suikasttan kurtulmuştur. Özgürlükçü şairimiz Fikret, “Bir anlık gecikmeyi” şiire dökmüştür. İttihatçıların suikast girişimine fiilen iştirak ettiklerine dair bir kayıt olmamakla beraber, girişimden haberdar olduklarını, neticesinin de kendilerini pek hoşnut etmediğini söylemenin sakıncası olabilir ki? Arsen Avagyan’nın yalancısım. Avagyan, İttihatçıların Paris kanadı başkanı Ahmet Rıza Bey’in anılarını tanık göstererek; İstanbul’daki İttihatçıların Ahmet Rıza Bey’den eyleme dahil olmak için izin istediklerini yazıyor… Okumayı sürdürdüğümüzde Ahmet Rıza Bey’in İstanbul’un bu teklifine yanaşmadığını da öğreniyoruz. (Ermeniler İttihat ve Terakki İşbirliğinden Çatışmaya, Aras Yayınları, İst.2005)
İttihatçıların ve Ermeni Taşnak Partisi’nin Abdülhamid karşıtlığını “suikast” gibi cüretkâr bir noktaya taşıyacak boyuttaki işbirliği girişimine dikkat çektikten sonra , tarihin saatini, biraz ileriye, 1908 sonrasına, 33 sene sonra yeniden açılan Meclis-i Mebusan’a çevirelim diyorum.
İttihatçılarla birleşme
Meşrutiyet’in ilanından sonra ilk genel seçimler 1908 Kasım-Aralık aylarında yapıldı. İki partili bir seçim oldu. “Çoğunluk” değil, İttihat Terakki Partisi’nin listesinin tümü eksiksiz olarak seçildi. Seçilenler arasında 6’sı Taşnak Partisi’nden 12 Ermeni milletvekili de vardı. Bu tamam. 1908’in coşkusuyla, 1908’in yapıcılarına gösterilen büyük teveccüh anlaşılabilir bir şeydir. Peki 1912, yani “sopalı seçim” olarak kayıtlara düşmüş olan seçimlere ne demeli? Burada “sopayı” yiyen Ahrar Partisi’nin devamı, daha sonra Anadolu Savaşı’nda Ankara’nın başına bin bir bela açacak olan Damat Ferit’in partisi olacaktır. Şu bildiriye ne dersiniz; Adana’da büyük bir şiddetle bastırılan Ermeni olayları hafızalarda taptaze iken, yukarıda tarihini vermiştim, reformcu Ermeni Hınçak Cemiyet’inin yayımlamış olduğu seçim bildirisidir sözünü ettiğim: “Bundan önce Ahrar Fırkası ile birlikte etmeye karar verdik. Fakat 31 Mart Olayı’nın çıkması bize Ahrar Fırkası’nın istibdad taraftarı ve meşrutiyete karşı olan gerçek yüzünü gösterdi. Şimdi de İtilaf Fırkası’nın arkasında yine o müstebidlerin mevcudiyetini hissediyoruz. Bundan dolayı meşrutiyetin muhafızı olduklarından asla şüphemiz olmayan İttihat ile birleştik.”
Tekrar elbette gereksizdir ama ben yine de tekrarlıyorum. Bu Cemiyet reformcudur, tekrar, burası oluyor. Pek etliye sütlüye karışmaktan yana olmayan bu cemiyetin “sopa” dan korkarak İttihatçıları desteklediklerini düşünebilirsiniz. Peki Taşnakçıları ne yapmalı? Hani şu, Abdülhamid’e suikast düzenleyen; öncesinde, Osmanlı Bankası’nı dal-gündüz basıp istediklerini elde etmeyi başaran “ihtilalcileri” diyorum, onlar da seçimlerde kendilerine ortak olarak İttihatçıları seçerlerken, Ermeni kimliğiyle 13 kişiyi meclise gönderiyorlar. İttihatçıların Bab-ı Ali Baskını’yla hükümete ve devlete el koyduktan sonra Meclisin ittihatçı ve terakkici seviyesini yükseltmek için 1913’ün sonunda seçim kararı aldıklarını okuyoruz. Seçim çalışmaları var, listeler hazırlanıyor. Ermeni dini cemaatlar Taşnakçıları destekleme kararı alırken, Taşnak İçişleri Bakanı Talat Paşa’yla pazarlığa oturuyor. 2o’den aşağı olmaz… 16 neyinize yetmez… Uzlaşma sağlanıyor 12 Ermeni, Ermeni olarak Meclis’e seçiliyor. Bakıyoruz… Tarihin saati 1914 yılının Şubat ayını göstermektedir.
Bir dolu lakırdıyı şunu anlatmak için sarf ettim: 1914’ün Temmuz’undan beri savaş hazırlığı içinde olan, Ağustos’unda seferberlik ilan edip Kasım dendiğinde fiilen savaşa giren İttihatçıların, Ermenilerle ilişkileri sürdürülebilir bir seviyedeyken 7 ay sonra, Mayıs 1915’te bir gece yatıp sabaha, gözlerini kan bürümüş eli kanlı katiller, kurt adamlar olarak mı kalktılar?
(Devam edecek)

http://haber.sol.org.tr/yazarlar/mehmet-bozkurt/1915-oncesi-ittihat-terakki-ve-ermeniler-1-82767

Yorumlar kapatıldı.