İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Kodlanma

Ohannes Conkar

1894’de, 1896’da ayrıca 1909’da Adana katliamı yaşandı.  Ve 1915’de Talat Paşa’nın başlattığı tehcir-kırım-Der Zor yollarına sürerek bir ırkı yok ettiği, Ermenilerin bu kodlamada yeri var mıdır?

Mutlaka yeri vardır ki bir gecede 250 Ermeni aydın, gazeteci, yazar, şair ve 300’e yakın zengin kişileri toplatıp, Ayaş ve Çankırı’ya ölüm yolculuğuna çıkarılmıştır. Anadolu’nun tüm şehirlerinden, Ermenileri,  Der zor yollarına göndermiştir, bunlardan sadece iki kişi kurtulabilmiş, ve o iki kişiden biri olan müzikolog ve rahip Gomidas Paris’te bir hastanede, gördüklerinden çok etkilenerek konuşamayıp, yazamayıp, besteleyemedikleri ile birlikte aklını kaybederek 20 sene hiç konuşamadan hayatını yitirmiştir.
Osmanlı bunu Birinci Dünya Savaşı’na bağlamayı uygun görmüş ve işine öyle gelmiştir. Bizi arkadan vurdular masalına halkını inandırmıştır. Rusya’da savaşta olup, Rusya’da askerlik yapan Ermenilerin varlığını unutturarak, bizi arkadan vurdular demiştir. Rusyadaki Ermeni askerleri Rusya için savaşmıştır. Osmanlıda olan Ermenilerde Osmanlı için savaşmıştır.
Osmanlı askeri olanların ailelerine dokunulmayacaktır denilmesine rağmen, asker, subay olanların aileleri bile sonu ölümle bitecek bir yürüyüşe çıkartılmıştır. Hasta, hamile kadınlar, kundakdaki çocuklar, kızlı erkekli çocuklarda ölüm yolculuğuna çıkarak yollarda telef olmuş, ya da öldürülmüştür. Yüzyılın en büyük kırımı daha çok Ermeni halkına işlenmiş olup, diğer etnik gruplarda yok edilmiş, Anadolu’dan şer ispatulasıyla kökleri kazınmıştır.
Ermenilerden kalan ganimetler de, daha çok Kürtler ve askerler tarafından, komşuları tarafından gasp edilmiştir. Evler, bağlar, bahçeler, altınlar. Kiliseler, okullar, yağmalanmış, yıkılmış ve yıkılmayanlar ise top atışları ile yıkılmıştır. Anadolu ve İç Anadolu Ermenilerden temizlenmiş, bağlar, bahçeler çoraklaşmıştır. Onlara bakacak kimse kalmamıştır. Ermeni mezarlıkları bile yok edilmiş olup, gerek ermeni mezarlıklarından ve gerekse kiliselerin taşları ev ve yol yapımında kullanılmıştır. Bir insan eğer o insansa nasıl oturur o evlerde, vicdanları sızlamaz mı?
1915’den sonra ne acıdır ki. 1915’in intikamını almak için Ermeni çetecileri kurulmuştur. Gerçek budur. Bizi arkadan vurdular masalı daha çok buna dayandırılmaktadır. Çocuklar mı? Hamile kadınlar mı? Hasta yatağından zorla alınıp götürülenler mi? Osmanlıyı arkadan vurmuştur. Bunu daha önceden planlayan İttihatçılar, Ermenilerin ne kadar silahı varsa, bir sene öcesinden toplatılmıştı. Çok az kişide olan silahlar ise zaten avlanmak için kullanılan silahlardı. Sanki Ermeni çetecileri vardı da, Türk ve Kürt çetecileri yoktu, peki bunlar kaç Ermeni köyü basıp, yıkıp öldürmüşlerdir. Kaç tane güzel Ermeni kızlarının ırzına geçmişlerdir. Alıp götürmüşlerdir. Gerek erkek ve kız çocukların. Ayrıca şu ana kadar da Çeçen çetecilerinden niçin bahsedilmediği de ayrı bir konudur. Çeçenlerin neler yaptıkları niçin yazılmaz acaba…
Yoksa Osmanlıyı esas arkadan vuran, kendilerinin fethettikleri Arap ülkeleri değil miydi? Ve bu Arap ülkelerinin bağımsızlığına kavuşması için destekleyen İlgiltere değil miydi? Merak ederim bu arap ülkelerinden niçin hiç bahsedilmez.
Osmanlının fethettiği ülkeler, buyurun gelin mi demiştir. Savaşmamışlarmıdır, bu ülkeleri ellerine geçirmek için, ve o ülkelerin zenginliklerini, ganimetlerini, güzel kızlarını, kadınlarını alıp o ülkeyi haraca bağlamamamışlar mıdır?
Tarihte her ülkede acılar yaşanmıştır. Bir ülkeyi fethetmeye giden ordu, o ülkeyi savaşla, kanla, asker, sivil, çoluk, çocuk, kadın öldürerek ele geçirmemişler midir?
Osmalının ne işi vardı, Tunus’da, Yemen’de, ve diğer arap ülkelerinde, Afrika’da, hep buraları ganimet almak için saldırmadılar mı? Güzel kızlarını, kadınlarını padişahın cariyeleri değil miydi? Ve bu cariyeler hamile kalarak kaç tane Osmanlı padişahı çıkardı. Bunun hesabını tutan oldu mu acaba?
Bu padişahlar yüzde yüz Osmanlı mıydı? Cumhuriyeti kuranlar yüzde yüz Türk müydü?
Bazı köşe yazarları bile ve hatta tarihçiler bile bu kodlanmayı bilmediğini, duymadığını söylemekte ve yazmaktadır.
Ayrıca tekrar 1983 ve 2001 tarihli iki genelgeyle kararlı bir biçimde 94 yıldır uygulanmakta, tek partili dönemde olsun, sonra çok partili dönemde olsun, gelen tüm hükümetler tarafından bu kodlanma uygulanmıştır.
Ne yazık ki şu ana kadar bu uygulama hakkında hükümet tarafından bir açıklama yapılmamıştır. Gönül isterdi ki bir hükümet yetkilisi çıkıp, bu kodlanmanın artık durdurulduğunu söyleyememiştir.
Bu kodlanma değilde, fişlendiğimizi gayet iyi biliyorduk, hissediyorduk. Yoksa niçin bilebilirlerdi, nerede Ermeni evleri varsa çarpı işareti konacak, ve her Ermeni evlerine tehdit mektubu gönderilecek. Hepsi de nüfus dairelerinden istenmiş ve yollanmıştır. Bunun başka bir açıklaması olamaz.
Başka bir açıklaması olabilir mi?
Gayrimüslimleri senelerdir bir iç düşman olarak algılayan, subay ve devlet görevlisi yapmayanların başka bir açıklaması olabilir mi?
*” Tehcirin soykırıma dönüşmesi sürecinde, İTC’nin yeraltı örgütü olan Teşkilat-ı Mahsusa’nın milisleri, ordu birlikleri, kolluk kuvvetleri ve bunların yönlendirdiği eski Hamidiye Alayları, Türk, çerkes, Laz, Gürcü, çeçen, Arnavut, Boşnak, Kürt, Zaza, Arap vb. çeteleri, başıbozuklar ve sivil halk değişik oranlarda üzerine düşeni yaptı. Tehcirin en kanlı şekilde yürütüldüğü Doğu vilayetlerinde operasyonları Teşkilat-ı Mahsusa’dan Dr. Bahaeddin Şakir, Dr. Nazım, ‘Deli’ Halit, Diyarbakır Valisi Dr. Reşit, Erzurum Valisi Tahsin, Erzurum Emniyet Müdürü Hulusi, önce Erzincan, sonra Bitlis, Bağdat ve Musul vilayetlerinin genel valisi Mehmet Memduh, 3. Ordu Kumandanı Mahmut Kamil Paşa ve bazı Alman uzmanlar (Yarbay Stange gibi) yönlendiriyordu.”
Belki konuyu dağıtacağım ama. Yazmadan da geçemeyeceğim. 1915’in ne olduğunu bilmeyen. Asala’nın hangi tarihlerde ortaya çıktığını bilmeyen kişilerden, insancıl, vicdanlı bir yazı gelebilir mi? Evet Taşnak da diyorlar, eğer Taşnak’lar Mustafa Kemal’e anlaşmasalardı, Antranik Paşa askerlerini dağıtır mıydı? Karabağ o tarihlerde çoktan Ermenistan toprağına katılırdı. Ayrıca Rusya’da bir iç savaş çıkmasaydı, ne Türkiye kurulurdu, ne de Ermenistan, acaba bunun farkına varanlar var mıdır?
1923 Lozan antlaşmasının dışında bir uygulama başlatılmıştır. İşine geldiği zaman Lozan antlaşması, işine gelmediği zaman ise bu antlaşmayı yok kabul etmiştir. Görmemezlikten gelmiş olup sağır sultanları oynamıştır. Biliyorsunuz bir söz vardır. ‘Osmanlı’da oyun çoktur’ denilir. Bu söz de miras kalmıştır. Nice İttihatçıların uyguladığı, uygulamakta olduğu. Ve bu güne kadar da devam edildiği…
Ve şimdi de AİHM kararlarını uygulamayanlar.
6-7 Eylül olayları, ‘Özel Harp Dairesi’nin’ işi değil miydi? Atatürk’ün evine bomba atıldığı yönünde daha önceden bildirilerek bir gazete baskı yaparak halkı galayene getirmiştir. Askerlere bile sivil elbise giydirilerek yakıp, yıkıp yağmalanmıştır. Gayrimüslimlerin evleri, işyerleri. Varlık Vergisi 11.11.1942 tarihli ve 3305 sayılı Varlık Vergisi Kanunu ile uygulanmıştır. Gayrimüslimlere yapılan en büyük bir haksızlıktı, bunun gibi daha niceleri var. Tüm bunlardan gerek Osmanlı’nın, üç çılgın paşanın yaptığı ve gerekse Cumhuriyetin gayrimüslimlere uyguladıkları için de özür dilenecek mi?
Osmanlının her yaptığı fetihleri kutlanacak, iyilikleri anılacak, ama yaptığı zülümlerden bahsedilmesi, zikredilmesi haşa günah…
Şu anda bile o acılar yaşanmıyor mu? Yaşanmıyor diyebilir misiniz?
Suriye’de ve diğer ülkelerde iç savaşlar yaşanmıyor mu?
Vicdanı olanların, zor da olsa vicdana gelirler mi?
Paket’e olmayan demokratik ve insan haklarına saygı, düşünce özgürlüğü, gayrimüslimlerin, Süryanilerin, Rumların
taşınmazları-gayrimenkulleri, 3. şahıslara geçmiş olsa bile hakları verilmelidir. Ruhban okulu açılmalıdır, bu konuda bir açıklama yoktur. Ekümenik hakkı verilmelidir. Siyasi suçlular ve gazeteci, yazarlar serbest bırakılmalıdır. İfade özgürlüğünden hiç bir kimse tutuklanıp hapsedilmemelidir. Yeter ki ırkçılık yapılmasın, kimse hedef gösterilmesin, tehdit edilmesin.
Büyük bir Türkiye neden korkmaktadır. Paketteki eksiklikler giderilmelidir. Muş Ermeni mahallesi yıkımı hemen durdurulmalı, aslına uygun inşa edilmeli veya onarılmalıdır.
Ohannes Conkar
Conkar Ohannis  / pakraduni5@hotmail.fr

Yorumlar kapatıldı.