İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Asuri-Süryaniler: Paket taleplerimizi karşılamıyor

Murat Kuseyrı – Stockholm
İsveç’te yaşayan Asuri-Süryani halkını temsil eden kitle örgütlerininin temsilcileri ve ileri gelenleri Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın önceki gün açıkladığı paketin taleplerine karşılık vermediğini belirterek, Mor Gabriel Manastırı’na ait toprakların geri verilmesinin bir reform olarak gösterilmesine tepki gösterdi. İsveç’te sayıları 100 bini aşan Asuri-Süryani Halkının en büyük kitle örgütü, İsveç Asuri Federasyonu’nun  Başkanı Afram Yakoub, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın açıkladığı paketin Asuri Halkının taleplerine karşılık vermediğini, Türkiye’de yaşayan halkların haklarını güvence altına alacak Anayasal değişikliklerin pakette yer almadığını söyledi.

ERDOĞAN AİHM’DE KAYBEDECEĞİNİ BİLDİĞİ İÇİN MOR GABRİEL’İN ARAZİLERİNİ GERİ VERDİ
Mor Gabriel arazisinin geri verilmesini “AKP iktidarı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde davayı kaybedeceğini bildiği için manastıra ait toprakları geri verdi” diyerek yorumlayan Jakoub, pakette Asuri-Süryani ve Kürt halkının ana dilde eğitim taleplerinin karşılanmadığını dile getirdi. İsveç’te olduğu gibi Türkiye’de ana dil eğitiminin devlet tarafından devlete ait okullarda resmi eğitim dili olarak kabul edilmesini talep ettiklerini vurguladı.
Soykırım konusunda yaptığı çalışmalarla tanınan Seyfo Center Başkanı Sabri Atman, Mor Gabriel Manastırı’nın topraklarının geri verilmesini olumlu bulduğunu ve bu kazanımın bu uğurda yıllardır mücadele yürüten herkesin başarısı olduğunu vurguladıktan sonra ‘Andımız’ın kaldırılmasını “Yalan üzerine inşa edilen resmi tarihin kiremitlerden birisinin yerinden oynaması” olarak gördüğünü belirterek konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Türküm, doğruyum, çalışkanım diye çocuklara ezberlettirilen yalan sonunda son buluyor. Özellikle Türk olmayanlara bu komedinin her gün okulllarda bağırtılması ırkçılıktan başka bir şey değildi. Basına yansıdığı kadarıyla Doğu Perinçek’in Nasyonal Sosyalist Partisi ve MHP andın kaldırılmasına karşı rahatsızlıklarını dile getirdiler ki, bu da anlaşılır bir durumdur.”
Pakette atılan olumlu adımlar olmasına rağmen Asuri, Kürt, Alevilerin beklentilerine karşılık vermediğini söyleyen Akman, devlet hazinesine aktarılan Süryanilere ait toprakların sahiplerine iade edilmesini talep ettiklerini söyledi.
Ermeni, Asuri-Süryani, Rum ve Ezidi Kürtlerine yapılan soykırımın 100. yıldönümünün yaklaştığı bir dönemde açıklanan pakette bu konu ile ilgili tek bir sözcük bile olmamasını eleştiren Akman, “Çölde zorla yürütülen ve verilen bir damla suya şükreden adam konumuna düşmeyeceğiz. Mevcut yönetim bazı haklar veriyorsa, bu verilen mücadelelerin sayesindedir” şeklinde konuştu.
DEMOKRASİ DEĞİL ALDATMA VE GÖZ BOYAMA PAKETİ
Asuri-Süryani-Keldani Derneği Başkanı Özcan Kaldoyo, Erdoğan’ın açıkladığı paketin demokratikleşme değil bir aldatmaca paketi olduğunu, tamamen göz boyama ve durumu kurtarma amacıyla hazırlandığını söyledi.
Paketin Asuri-Süryani ve Kürt Halklarının talep ve beklentilerine cevap vermediğini belirten Kaldoyo, Mor Gabriel’e ait toprakların iade edilmesinin bir reformmuş gibi lanse edilmesine “Yasalara rağmen zorbalıkla el koydukları Manastır topraklarının geri verilmesini  Süryanilere yapılan bir iyilik gibi göstermeye çalışıyorlar. Ama aynı zamanda kiliseleri camiye dönüştürüyorlar. Bundan 6 ay önce Trabzon’daki 1 500 yıllık Ayasofya Kilisesi’ni cami yaptılar” diyerek tepki gösterdi.
Asuri-Süryani Halkının ana dilde eğitim, kültürünü ve dilini geliştirme hakkının anayasal güvence altına alınmasını talep ettiğini belirttikten sonra, “Türkiye bu hakları vermemek için 50 yıldır Avrupa Birliği’nin azınlıklara haklar tanıyan sözleşmeyi imza etmemekte direniyor” şeklinde konuştu.
Botkyrka Asuri Kültür Merkezi sorumlularından George Baryawno, ‘Demokrasi Paketi’ni ileriye doğru atılmış olumlu bir adım olarak yorumladığını, ancak Asuri-Süryani Halkının beklentilerine yanıt vermediğini dile getirdi. Mor Gabriel’e ait arazinin geri verilmesinin çok önemli bir şey yapılıyormuş, bir hak veriliyormuş gibi lanse edilmesine  “Mor Gabriel’in toprakları yüzyıllardan beri manastırındı. Devlet topraklarına el koymuştu. Şimdi haksızlık düzeltiliyor ve toprakları iade ediliyor. Bunun  bir reform gibi sunulması olacak bir şey değil”  diyerek tepkisini dile getirdi.
Pakette yüzyıldan bu yana Asuri-Suryaniler başta olmak üzere Anadolu’da yaşayan Hıristiyan halka yapılanlardan ötürü özür dilenmesi beklediğini ancak AKP iktidarının geçmişte yaşanan baskı ve katliamların üstünü örtme çabasında olduğunu söyledi.
DEMOKRASİ PAKETİNDE DEMOKRASİNİN D’Sİ YOK
Araştırmacı-Yazar Hanna Beth-Sawoce,” Erdoğan’ın açıkladığı pakette demokrasinin D’si yok. Paket ne halkımızın ne de Kürt ve diğer halkların taleplerine yanıt veriyor” dedikten sonra Mor Gabriel’in topraklarına AKP İktidarının Avrupa ve diğer ülkelerde sürdürülen soykırım çalışmalarına misilleme yapmak amacıyla el koyduğu değerlendirmesinde bulundu.
Misilleme amacıyla el konulan toprakların manastıra geri iade edilmesinin bir reform olarak kabul edilemeyeceğini söyleyen Sawoce,“Ana dil üzerinde tartışılmaması gereken bir insan hakkıdır. Devlet Anadolu topraklarındaki tüm dillerin, Süryanice, Kürtçe,Arapça ve  Lazca’nın varlığını koruması ve gelişmesi için pratik düzenlemelere gitmeli. Hükümet Türkçenin dışındaki diğer dillerin varlığını kağıt üzerinde kabul ediyor. Dilimizi kabul ediyorsun ama ya sonrası?”şeklinde konuştu.
Saweco, Anadolu’daki dillerin korunması için üniversiteler bünyesinde Enstitüler açılması ve bu dillerin kendilerini geliştirebilmesi için bu bölümlere kaynak aktarılmasının önemine değindi.
TOPRAKLAR ZATEN BİZİMDİ
Asuri-Süryani İşadamı Hobil Rahavi, paketi genel anlamda olumlu ancak yetersiz bulduğunu belirttikten sonra şunları söyledi. “AKP iktidarı darbecileri içeri attı. Bazı  reformlar da yaptı. Ama ana dilin özel okullara havale edilmesi yanlış. Devletin tıpkı İsveç’te olduğu gibi Türkiye’de de yaşayan insanlara kendi ana dillerinde eğitim hakkı vermesi lazım.”
Mor Gabriel Manastırına ait arazilerin geri verilmesini ise “Topraklar zaten bizimdi. Bize  geri veriliyor ama yine de hiç yoktan iyidir” diyerek değerlendirdi.
HALKIMIZLA ALAY EDİYORLAR
Eğtimci Feyyaz Kerimo, AKP iktidarının “Demokratikleşme Paketi”yle boş bardağı dolu olarak göstermeye ve toplumu aldatmaya çalıştığını belirtikten sonra paketin açıkladığı zamanlamaya ve koşullara şu cümlelerle dikkat çekti: “
“Son iki-üç yıldır Suriye politikası hem yurtiçinde hem de ulusararası planda iflas eden, bütün komşu ülkelerle düşman (örn. Suriye, İran, Mısır) hale gelen ve Gezi Parkı olaylarıyla da karizması her alanda çizilen bir iktidarın yerel seçimler öncesinde hem güç ve moral toplama hem de ülkenin en önemli sorunlarından biri olan Kürt sorunu konusunu yeniden ileri bir tarihe atmak için bir ’imaj tazeleme’ çabası olarak değerlendiriyorum bu paketi.”
Erdoğan’ın Mor Gabriel Manastrı’na ait toprakların iade edilmesini Asurilere verilmiş bir hakmış gibi göstemesine tepki gösteren Kerimo “Oysa Mor Gabriel’in topraklarını elimizden zorla alıp gaspedenler bu hükümetin emri altında hareket eden bizzat kendi yargı  kurumlarıdır ve tarih kitaplarında Süryani halkını ’hain’ gösterenler yine bu iktidarın kendi zihniyetinde yürüyen eğitim politikalarıdır. Böyle bir şey, kanaatimce halkımızla alay etmektir! Bizim olan arazilerin yeniden bize iade edilmesi, AİHM’e giden dava karşısında rezil olmadan paçayı kurtarma çabası olarak da görülebilir. Buna rağmen bize mükafat olarak bağışlanmış gibi sevinenleri duydukça şaşırıyorum. Nasrettin Hoca’nın kendi eşeğini kaybedip yeniden bulunca sevinmesi gibi bir şey bu” şeklinde konuştu.
PAKET AKP’NIN İNKARCI VE DAYATMACI ANLAYIŞINI ORTAYA KOYDU
Mezopotamya Demokratik Değişi Partisi Genel Koordinatörü Yaşar Küçükarslan paketi Asuri-Süryani, Kürt ve diğer azınlıkların taleplerine karşılık vermeyen içi boş bir paket olarak değerlendirdi.
Paketin Kürt halkının temsilcilerine, Alevilere, Asuri ve diğer halklara ve sivil toplum temsilcilerine sorulmadan kapalı kapılar ardında hazırlandığına dikkat çeken Küçükaslan, Erdoğan’ın Mor Gabriel’e ait toprakların geri verilmesini bir reformuş gibi göstermesine “Mor Gabriel Manastır toprakları İslam inancı olmadan, Türkler, bölgede ve Mezopotamya’da yokken bu topraklar Manastıra aitti… AKP hükümeti bu Manastır sorununu bilinçli olarak, İsveç parlementosunda 1914-15 Seyfo/Soykırım ile ilgili alınan karara karşı, geliştirdiği siyasi bir baskıydı.  Bu tavır AKP bakanı olan Egemen Bağış tarafından, açık bir şekilde dile getirildi” diyerek tepki gösterdi.
Bazı Süryanilerin Mor Gabriel’in el konulan topraklarını geri iade etmek zorunda kaldığı için Erdoğan ve AKP İktidarı için övücü sözler sarfetmesini eleştiren Küçükarslan, “Erdoğan’ı bu durumda takdir etmek bir yanılgıdır, o baskıcı zihniyete destek olmak ve bizi destekleyen demokratik güçlere karşı bir haksızlıktır!  Türk devleti, AKP hükümeti kimin toprağını, kime veriyor? Herkesin bunu iyi bilmesi lazım, bu hükümet katliamcı Cumhuriyetin bugunkü temsilidir, eğer o zihniyetin temsili olmasaydı Suriye’de PYD öncülüğünde şekillendirilmek istenen halkların demokratik sistemine karşı, El Nusra, El Kaide gibi çete guruplarını desteklemez ve paketi toplumsal demokrasiye hizmet verecek şekilde, muhataplaryla tartışarak hazırlardı. Türkiye’de bütün sorunlara çözüm olmadıkça, böylesi kırıntılarla halklar ikna olmazlar. Ayrıca AKP’nin izledği bu sinsi uygulamalarla, bu küçük alay edici kırıntılarla, halkları bir birinden uzaklaştıramaz. Bu içi boş paket, AKP’nin halklar üzerinde kurmak istediği egemenlikçi, inkarcı ve dayatmacı anlayışını bir kez daha ortaya koydu” şeklinde konuştu.
İsveç’te yaşayan Asuri-Süryanilerin paketi ayrıntılı bir biçimde incelemek için tpolumun  değişik kesimlerini  kapsayan bir komite oluşturdukları, komitenin yapacağı araştırmaların ardından paket hakkında ortak bir açıklama yapacakları belirtiliyor.     
http://www.firatnews.com/news/guncel/asuri-suryaniler-paket-taleplerimizi-karsilamiyor.htm

Yorumlar kapatıldı.