İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

21 Eylül Dünya Barış Günü

Adil Hakyemez / adil@bianet.org
BM’nin Dünya Barış Günü 21 Eylül. Bizim kutladığımı 1 Eylül ise artık olmayan SSCB ve Varşova Paktı ülkelerinin barış günü. Kaç yıldır bunu merak ederim. Bugün de haberlerde Meclis Başkanı Bülent Arınç’ın “Dünya Barış Günü vesilesiyle” demeç yayımladığı kulağıma çalınınca öteki ülkelerin devlet ve hükümet başkanları, meclis başkanları, barış girişimi sözcüleri, insan hakları kuruluşları neler demiş diye bir kez daha boşuna sağa sola bakındım durdum.

İstanbul – BİA Haber Merkezi 21 Eylül 2013, Cumartesi 00:07
TV kanallarını dolaştım: BBC, CNN, TV5, RTL… Bir şey yok. Haber ajanslarına göz attım: AP, Reuters, İnterfax, AFP, gene bir şey yok. Gazetelere bakıyorum Guardian, New York Times, La Repubblica, Moscow Times… “Dünya” ve “barış” sözcüklerini bir arada telaffuz eden bir cümlecik bile geçmiyor.
“Acaba” diyorum “bunlar ‘savaştan menfaat’ uman haber kaynakları olmasın sakın,” ve “alternatif”lere bakıyorum L’Humanite, Il Manifesto, Taz… Boşuna. IPS, Common Dreams, Znet… Onlar da da satır yok. Ya “Indymedia” vs? Heyhat…
Son umut Granma…İngilizce, İspanyolca baskılar. Maalesef orada da bir şey yok. Aklım kurcalanıp duruyor…
Peki , neden bu “dünya barış günü”nü dünyada Kürtler, Türkler ve Kıbrıslıtürkler’den başka kimse kutlamıyor derken Dicle Haber Ajansı haberine ilişiyor gözüm:
“1 Eylül’ün Birleşmiş Milletler (BM) tarafından Dünya Barış Günü olarak ilan edilmesinin 21. yılı…”
Hımmmm… Demek ki, 1 Eylül bir Birleşmiş Milletler günüymüş. “Bir de bakayım,” diyorum “Kofi Annan ne demiş bugün.”
Tam içim ferahlayacakken heyhat BM websitesi de duvar: Şöyle bir yazı asmışlar: “Uluslararası Barış Günü 21 Eylül 2005 etkinlikleri planlanma aşamasındadır. Yakında daha fazla bilgi verilecektir.”
Kurcalayınca anlıyorum ki, Birleşmiş Milletler 1984’te değil 2001’de bir “Uluslararası Barış Günü” ihdas etmiş. Genel Kurul’un 57. birleşiminden itibaren geçerli olmak üzere, 1981’de “Uluslararası Barış Günü” ilan edilen “Genel Kurul’un açılış günü olan her Eylül’ün üçüncü salısı” yerine 21 Eylül Birleşmiş Milletlerce “Uluslar arası Barış Günü” olarak kabul ve ilan edilmiş.
İnsan merak ediyor, Meclis Başkanı ve diğer devlet erkanı 21 Eylül’de ne yapacak? “Dünya Barış Günü”nü iki kez kutlamaya kutlasınlar sakınca yok… Hatta her gün kutlasınlar ama bir de ona buna, 7 düvele “dünya barış günü” kutlu olsun diye mesaj çekip duruyorlarsa mahçup olmayalım. “Bu Türklere her gün bayram galiba” dedirtmesinler yani!!!
*                                *                               *
Bülent Arınç’ın derdi kendine. Bizim derdimiz hakiki barışseverler ve hakiki enternasyonalistler… Sanırsam bunca yıl boşa sardıktan sonra artık bir anlaşmaya varmamızın zamanı geliyor: Biz ne yapıyoruz, bir “dünya barış günü” mü kutluyoruz,Türkiye barış günü mü?
İkisini de kutlayabiliriz ve kutlayalım bence. Ne kadar çok barıştan söz etme vesilesi doğarsa o kadar iyi… Ama yalnızca Türkiye’de kutladığımız bir güne neden “dünya barış günü” diyelim? Burası biraz -biraz mı ondan da emin değilim ya- izaha muhtaç doğrusu.
Fakat tuhaflıklar bitmiyor. Anlıyorum ki “Dünya Barış Günü”müzün “meşruiyeti” bizim için “Birleşmiş Milletlerce kabul edilmiş” olmasından ileri geliyor? Öyleyse, neden onu BM tarafından saptanan tarihte 21 Eylül’de değil de 1 Eylül’de kutluyoruz. Barışçı ajanslarımız da kutlama komitelerinden alıp tahkik etmedikleri malumat yüzünden ister istemez “mizenformasyon” durumuna düşüyor: “1 Eylül’ün BM tarafından dünya barış günü kabul edilişinin 21. yılı”ymış da… Falan filan…
Benim anladığım, biz, Sovyetler Birliği henüz mevcutken SSCB ve Varşova Paktı üyesi öteki doğu Avrupa ülkeleriyle bu çizgideki güçlü Komünist Partiler’in bulunduğu ülkelerde etkin olan “Dünya Barış Konseyi”nin o zamanlar ilan ettiği bir “Dünya Barış Günü” vardı, hala onu kutluyoruz. Alâ… Fakat Alman ordularının Polonya’ya saldırdığı 1 Eylül’ü “dünya barışı”nı hatırlamak için uluslar arası bir gün olarak kabul eden SSCB ve Varşova Paktı ülkeleri de onların barış hareketleri de artık yok.
Gerçi “Dünya Barış Konseyi” de eski gücünden çok şey kaybetmiş olarak varlığını bir şekilde sürdürüyor ama onlardan yayılan bir “1 Eylül” çağrısı da duymuyoruz…Çin 1966’da çekilmişti “Konsey”den, Küba’dan da ses çıkmıyor.
Bülent Arınç’ı da zaman zaman öteki devlet ricalini de peşimize takmış olmak hoşumuza gidebilir ama eğri oturalım doğru konuşalım: “1 Eylül” sadece bizim “dünya barış günümüz”. Eğer bir BM günü istiyorsak onların 21 Eylül “Dünya Barış Günü”nü benimsemekten; “dünya barış gününü “1 Eylül”de kutlamak istiyorsak onu hakikaten “Dünya Barış Günü” kılmaktan başka çare yok. Ama “Birleşmiş Milletler’in 1 Eylül Dünya Barış Günü” diye bir gün yok…Bu tuhaflığı uzun boylu sürdürmek şart mı? (AH/ÇT)

* 1 Eylül 2005’te bianet’te yayınlanan bu yazıyı, 21 Eylül Dünya Barış Günü nedeniyle tekrar yayınlıyoruz.

Yorumlar kapatıldı.