İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

2015 için ne yapıyoruz?

Mehmet Çetingüleç
Peki Ermenilerin 100. yıl planına karşı bizim hazırlığımız nedir?
* Ermeni terör örgütü ASALA tarafından 1973-1984 yılları arasında şehit edilen 34 Türk diplomatın anısına İzmir Bayraklı’da bir anıt inşa edilecek.
* Ermeniler tarafından 1. Dünya Savaşı’nda katledilen Türkler anısına İstanbul ve Ankara’da iki anıt yapılacak.
* Yurt dışından gelen doktora ve yüksek lisans öğrencileri ile tur rehberleri 1915 olayları konusunda bilgilendiriliyor. Uygulama devam edecek.
* Osmanlı döneminde değişik etnik grupların barış ve huzur içinde yaşadığını göstermek için “Osmanlı Milletler Müzesi” kurulacak.

***
Türkiye ile Ermenistan arasında yaklaşık 5 yıl önce “futbol diplomasisi” ile yumuşatılan yeni bir süreç başlatılmıştı.
Cumhurbaşkanı Gül ve Ermenistan Cumhurbaşkanı Sarkisyan 2008 yılında Erivan’da, 2009 yılında Bursa’da Türkiye-Ermenistan maçlarını birlikte izlediler.
Yakınlaşma sürecinde iki ülke arasındaki sorunları çözmeye yönelik protokoller imzalandı.
Ama devamı gelmedi.
***
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, 2015 yılında soykırım iddialarının 100. yıldönümü nedeniyle konunun bütün dünyada alevlendirileceğini dikkate alarak, olası tatsız gelişmeleri engellemeye çalışıyordu.
Ancak Ermenistan’la ağır sorunları olan Azeri kardeşlerimiz Türkiye’ye çok sert tepki verdi.
Ermenilerin içerisindeki aşırı milliyetçiler ve diaspora da bu yakınlaşmadan rahatsızlık duyuyordu.
Türkiye-Ermenistan ilişkilerinin askıya alınması, ne gariptir ki hem Azerileri, hem de tutucu Ermeni diasporasını memnun etti.
Herhalde Azeriler, Ermenilerle aynı safa düşmeyi istemezdi!
***
Şimdi Ermenistan’ın 2015’te yapacağı 100. yıl atağını bekliyoruz.
Bakalım bize kızdıklarında Türk şehitliğinden bayrağımızı indirecek kadar sert tepki verebilen Azeri kardeşlerimiz Türkiye’nin köşeye sıkıştırılmasından nasıl bir yarar sağlayacak?
Azeri yönetimi belli ki, “iki devlet, tek millet” olarak tanımlanan güçlü duygusal bağlar nedeniyle ağır reaksiyon gösteriyor.
Ama bu tepkiler “ağabey”i zor durumda bırakıyor.
Halbuki, Türkiye, Ermenistan’la yakınlaşırken, Dağlık Karabağ’daki sorunun çözümünü şart koşuyordu. Yani Azerbayan-Ermenistan arasındaki sorunlar da bu yolla çözüme kavuşabilirdi.
Olmadı…
***
Peki Ermenilerin 100. yıl planına karşı bizim hazırlığımız nedir?
* Ermeni terör örgütü ASALA tarafından 1973-1984 yılları arasında şehit edilen 34 Türk diplomatın anısına İzmir Bayraklı’da bir anıt inşa edilecek.
* Ermeniler tarafından 1. Dünya Savaşı’nda katledilen Türkler anısına İstanbul ve Ankara’da iki anıt yapılacak.
* Yurt dışından gelen doktora ve yüksek lisans öğrencileri ile tur rehberleri 1915 olayları konusunda bilgilendiriliyor. Uygulama devam edecek.
* Osmanlı döneminde değişik etnik grupların barış ve huzur içinde yaşadığını göstermek için “Osmanlı Milletler Müzesi” kurulacak.
***
Dikkat ederseniz daha çok içe dönük çalışmalar.
Oysa Ermeniler dünyayı ayağa kaldırmaya hazırlanıyor.
Soykırım iddiasını bütün dünyaya kabul ettirdikten sonra konuyu Lahey Adalet Divanı’na taşıyacakları öne sürülüyor.
Biz ne yapıyoruz:
Sadece anıt yapmakla zaten büyük oranda şartlanmış olan dünya kamuoyunu ikna edebilir miyiz?
Dünya Türk tezlerine karşı iyice “sağırlaşmadan” Türkiye’nin elindeki belgelerle dışa dönük atağa kalkması; uluslararası konferanslar, toplantılar, ilanlar, filmlerle ortaya çıkması, tarihçileri şimdiden aktif bir şekilde sahaya sürmesi gerekmez mi?
Özellikle Avrupa’ya “duymak istemediği şeyleri” kabul ettirmek zor, ama belki imkansız değildir…

Yorumlar kapatıldı.