İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Ermeni mülklerinin iadesi sevindirdi

Hüseyin Kaçar- Özgür Cebe

Ermenilere ait 17 mülk, Diyarbakır Surp Gragos Ermeni Kilisesi Vakfı’na iade edildi. Başlangıç olarak sevindiklerini belirten Vakıf Başkanı Ayık, 173 mülk için çalışmaların sürdüğünü söyledi. Diyarbakır’da 1915’ten sonra kullanılmadığı için harabeye dönen Sur ilçesindeki tarihi Surp Gragos Ermeni Kilisesi, 2009’da başlatılan restorasyon çalışmaları sonucu geçen yıl yeniden ibadete açıldı. 400 yıllık geçmişi bulunan kilisedeki çalışmalar sırasında, 1910 ile 1921 arasında Diyarbakır’ı terk eden Ermenilere ait 190 mülk olduğuna dair envanter bulundu. İstanbul’daki Patrikhane’ye bağlı çalışan kilise vakfı, arazi, ev, ibadethane gibi mülklerin güncel emlak alanlarını saptayıp, Diyarbakır Vakıflar Bölge Müdürlüğü’ne iade için başvurdu.

Vakıflar Genel Müdürlüğü, Sur sınırlarındaki Ermenilere ait 15 bin metrekarelik 17 mülkü tespit ederek, üzerinde kaçak yapı ve kamu binaları bulunan mülklerin iadesine karar verdi. Vakfın talep ettiği diğer 173 mülkiyete ise onay çıkmadı. Kilise vakfının bu mülkiyetlere ilişkin sunduğu tapu kayıtlarının 1910 ve öncesine ait Osmanlı döneminden kalan eski kayıtlar olduğu, Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün, ‘gösterdiğiniz kayıtlar eski ve yetersiz’ diyerek talepleri reddettiği ve güncel kayıtlar istediği kaydedildi.
‘OSMANLI KAYITLARI BELİRSİZ’
Surp Gragos Ermeni Kilisesi Vakfı Başkanı Vartkes Ergün Ayık, “190 mülkiyetten 17’sinin bugünkü tarihle vakfa ait olduklarını tescil ettirdik. Başlangıç olarak çok mutluyuz. Ne var ki bunların bazıları şu anda işgal edilmiş durumda. Üzerlerine kaçak binalar, hatta kamu binaları yapılmış” dedi. Diğer 173 mülkiyetin Osmanlıca tapu kayıtlarının sorun yarattığını belirten Ayık, “Eski kayıtlara göre tespit yapılamadı. Günümüz şartlarına göre ada, parsel ve pafta numaralı yer olarak değil, talep ettiğimiz yerler eski kayıtlara göre örneğin ‘Kirkor’un evinin yanı’, ‘Sarkisyan’ın arsasının arkasındaki Ahmet’in evinin karşısındaki ev’ ve buna benzer gibi açıklamalarla izah ediliyor. Bizden güncel bilgiler istendi. Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü’ne başvurduk. Bize yardımcı olurlarsa zaman içinde bu tapu kayıtlarındaki sıkıntıyı gidermeyi düşünüyoruz. Ondan da sonuç çıkmazsa yargı yoluna gideceğiz” dedi. Mülklerin bulunduğu bölgenin kentsel dönüşüm alanı olduğu için vakfın talep ettiği arazilerin toplam değerinin 100 milyon lira, iadesine karar verilenlerin ise yaklaşık 10 milyon lira olduğu kaydedildi.
BELEDİYE: İŞGALCİLER VAKFIN KİRACISI OLUR
Ermenilere ait taşınmazların bulunduğu Sur ilçesinin Belediye Başkanı Abdullah Demirbaş, Ermeni cemaatine yardımcı olmayı istediklerini belirterek, şunları söyledi: “Eğer bu arazilerin üzerinde bir kaçak yapılaşma varsa karşılıklı uzlaşmaya gidilir. Uzlaşma nasıl olur? Bu taşınmazların üstünde iş yeri veya ev varsa bunları yapan kişiler Ermeni Vakfı’nın doğrudan kiracıları olur. Taraflar anlaşamazsa yargı yoluna gidilir. Yargının vereceği karar doğrultusunda biz de gereken işlem neyse onu uygularız.”
MİNAREDEN YÜKSEK DİYE TOPLA YIKILDI
Diyarbakır’ın Sur ilçesinde halk arasında “Gavur mahallesi” olarak bilinen Hançepek Mahallesi’nde bulunan Surp Gragos Kilisesi, 1729’da 3 Ermeni ustası tarafından Ermeni mimarisinin bütün özelliklerini yansıtan biçimde yapıldı. Kilisenin “soğan başlı” çan kulesi yıldırım çarpması sonucu yanınca, 1883’te 29 metre yüksekliğinde daha görkemli bir şekilde inşa edildi. Altın haçlı Çan Kulesi 1915’te kentteki minarelerden yüksek olduğu gerekçesiyle top ateşiyle yıkıldı. 1915’teki göçe kadar metropolitlik kilisesi olan Surp Gragos, 1. Dünya Savaşı’nda Alman Karargâhı, daha sonra da Sümerbank’ın pamuk deposu olarak kullanıldı. Sadece sütunları ayakta kalan, tavanı, duvarları çöktüğü için meczupların mekânı haline gelen harabe halindeki kilise, 2009’da Büyükşehir Belediyesi’nin de katkılarıyla 5 milyon liraya restore edilip geçen yıl ibadete açıldı.

Yorumlar kapatıldı.