İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Türk patronların ’’kilise’’ merakı

Türkiye’nin önde gelen patronları, Balıkesir’in Ayvalık ilçesinde bulunan eski kilise, şapel, manastır ve evleri satın alıp milyonlarca liraya restore ettiriyor. Eski ibadethaneleri müze ve malikaneye çevirenler arasında Koç, Sabancı gibi isimler de var.Balıkesir’in Ayvalık ilçesinde bulunan tarihi kilise, şapel ve manastırlar, Türkiye’nin sayılı zenginlerinin ilgisini çekiyor. Milyonlarca liraya restore ettirdikleri eski yapıları müzeye dönüştüren işadamları, dönem dönem bu noktalarda verdikleri resepsiyonlarla da adlarından söz ettiriyor. Ayvalık’ta Alev-Halis Komili, Koç Vakfı, Suzan Sabancı Dinçer, Dikran Masis gibi ünlü isimler eski Hristiyan mabetlerini restore ettirirken, Ümit-Cem Boyner ve Hülya Avşar gibi magazin dünyasının yakından tanıdığı isimler ise tarihi ev alıp onarıyor.

ESKİ MANASTIR KONUT OLDU
Ayvalık’ın Dalyan mevkiinde ilçe sakinlerinin Papaz Okulu olarak bildiği Leka Manastırı, 1990 yılında Bursa Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’nca tescillendi. Ayvalık Belediyesi’nin 1991 yılında inşaat ruhsatı vermesinin ardından söz konusu manastır, Komili Yağları’nın eski sahibi Halis Komili tarafından restore ettirildi. Bugün özel konut olarak kullanıldığı belirtilen manastırda Alev-Halis Komili çiftinin yaz aylarında yakınlarını ağırladığı öğrenildi.
Leka Manastırı’nın 1800’lü yıllarda tahrip olduğu ancak manastır yapısının korunduğu ifade edilirken, manastırın inşaatında keşişlerin çalıştığı iddia ediliyor.
ÜNLÜ ŞAPEL KOÇ VAKFI’NA EMANET
Eski adı Agios Yannis Kilisesi olan ve 5. yüzyılda Fener Rum Patrikhanesi’ne bağlanan manastırın 1800’lü yıllarda kilise hukuku konusunda dünyaca ünlü olduğu kaydedildi. Manastırda ayrıca un yapımında kullanıldığı tahmin edilen bir yel değirmeni de bulunduğu ifade edilirken, manastırda bulunan şapelin ve yel değirmeninin ünlü işadamı Rahmi Koç’un katkıları ile restore ettirildiği ve 2007 yılından bu yana da Koç Vakfı tarafından bir kitaplığa dönüştürülerek “Sevim-Necdet Kent Kitaplığı” olarak hizmet verdiği belirtildi.
Koç Vakfı’nın adını verdiği Necdet Kent ise Türkiye’nin ünlü diplomatları arasında yer alıyor. Rahmi Koç Müzesi’nin internet sitesinde, Necdet Kent ile ilgili olarak, “1943 senesinde Türk vatandaşı olan 70 Musevi’yi Auschwitz Toplama Kampı’na götürecek olan trenden indirmeleri konusunda Alman subayları ikna etmiştir. Kent’in vatanseverliği bu tek olayla da sınırlı değildir. Nazilerin Musevilere karşı olan düşmanlığını taklit eden Marsilya’daki bazı konsolosların aksine Fransa’nın güneyinde yaşayan ve geçerli Türkiye Cumhuriyeti pasaportu olmayan çok sayıda Musevi Türk vatandaşına Türk kimliği sağlamıştır. 2001 senesinde Kent yine kendisi gibi Musevileri Nazi soykırımından koruyan iki diplomatla birlikte Türk Dışişleri tarafından Türkiye Cumhuriyeti Üstün Hizmet Madalyası ile ayrıca soykırım sırasında Musevilerin kurtulmasına yardımcı olduğu için İsrail’in verdiği özel bir madalya ile ödüllendirilmiştir” deniliyor.
Sevim-Necdet Kent Kitaplığına, Necdet Kent’in oğlu Coca Cola’nın CEO’su Muhtar Kent’in babasının imzasını taşıyan bin 300 civarında kitap bağışladığı da biliniyor.
SABANCI’DAN MANASTIR RESTORASONUNA 30 MİLYON TL
Ayvalık’ta bulunan eski dini yapılara ilgi gösteren bir diğer isim Akbank Yönetim Kurulu Başkanı Suzan Sabancı Dinçer. Ayvalık Alibey Adası’nda Patriça mevkiinde bulunan Ayışığı Manastırı, mübadele sonrası Katrinli ailesi tarafından Suzan Sabancı Dinçer’e satıldı. Manastırın restorasyonun 2009 yılında başladığı ve 2012 yılında sona erdiği belirtilirken restorasyon maliyetinin 30 milyon TL’yi bulduğu kaydedildi. Suzan Sabancı Dinçer’in Ayışığı Manastırı’nı özel müze yapmak için Kültür Bakanlığına başvurusunun bulunduğu bildirildi.
ARİHİ MANASTIRI ESKİDJİ AYAĞA KALDIRACAK
17 dönümden ve 2 kadastro parselinden oluşan Ayvalık ilçesine bağlı Tavuk Adası’nda bulunan Ioannes Prodromos Manastırı da önümüzdeki günlerde restorasyon görecek. Adada bulunan 1 kadastronun mülkiyetinin Eskidji Müzecilik, diğer kadastronun ise Kültür ve Turizm Bakanlığına ait olduğu öğrenildi. Adada bulunan Prodromos Manastır’ının yapılacak restorasyonu sonrasında müze olarak Dikran Masis’in yönetim kurulu başkanlığını yaptığı Eskidji Müzeciliğe tahsis edileceği öğrenildi. Kazı sonrası rölevesi tamamlanan restorasyon projesinin onay aşamasında olduğu bildirildi. Kazı projesinin ise Balıkesir Kuvayi Milliye Müzesi ile Eskidji AŞ iş birliğinde gerçekleştirildiği kaydedildi.
Magazin dünyasının Nükhet Duru’nun eski eşi olarak bildiği Dikran Masis’in manastırı restore ettirdikten sonra adayı turizme kazandırmak için çalışacağı öğrenildi.
GÜLER SABANCI’NIN ADA SEVGİSİ
Ayvalık’ın resmi adı ile Alibey Adası, halk arasında bilinen ismi ile Cunda Adası, ünlülerin dikkatini çekiyor. Adanın sürekli ziyaretçilerinden olan Güler Sabancı’nın da turizm konusunda yatırım hazırlığında olduğu iddia ediliyor. Sabancı’nın Patriçe mevkiinde 2 eski Rum köyünde turizm yatırımı planladığı ve köy sınırları içinde kalan bir adet şapel yapısını da yaklaşık 150 bin TL’lik masraf ile restore ettirdiği biliniyor. 2012 yılında tamamlanan şapel restorasyonun ardından Sabancı’nın butik otel turizmi ile sektörde adından söz ettireceği ifade edilirken, yöre halkı ise Güler Sabancı’nın sık sık deniz yolu ile Alibey Adası’na konuk olduğunu kaydediyor.
TAKSİYARHİS KİLİSESİ’NDE KOÇ İMZASI
Ayvalık’ın Alibey Adası’nda, yıllarca içinde define aranan Taksiyarhis Kilisesi ise Rahmi Koç Müzecilik ve Kültür Vakfı tarafından restore ettiriliyor. Yaklaşık 9 milyon TL’ye mal olan restore çalışmalarının temmuz ayında bitmesinin planlandığı ve kilisenin 19 yıllığına kuruma tahsis edildiği öğrenildi.
Taksiyarhis, Alibey Adası’nın en büyük ve önemli kiliselerinden biri. Kilisenin yapım yılının 1873 olduğu tavandaki bir mühürde yazıyor. Mermer işçiliği, tavan süslemeleri, ikonları, balık derisi üzerine yapılmış azize portreleri ile döneminin en önemli kiliselerinden biri olan Taksiyarhis, uzun zamandır define avcılarının uğrak yeriydi.
Ayvalık merkezde bulunan diğer Taksiyarhis Kilisesi ise bakanlık tarafından restore ettiriliyor. 2 milyon 300 bin TL masraf yapılarak yenilenen kilisenin müze olacağı öğrenilirken, müzenin kısa zaman içinde kapılarını ziyaretçilere açacağı belirtildi.
PAPAZLAR VE RAHİPLER BALIKESİR’E DAVETLİ
Balıkesir İl Kültür ve Turizm Müdürü Abdullah Soykan, Ayvalık’ta yapılan restorasyon çalışmalarını değerlendirerek, “Ayvalık, Osmanlılar tarafından kurulmuş bir şehir değil. Osmanlılar tebaasında yaşayan Rumlar tarafından 18. yüzyılda kurulmuş bir şehir. Ayvalık’ta bulunan tarihi ve dini yerler, Ortodoks dünyasına ait olan kiliseler ve manastırlardan oluşuyor. 1924 yılında nüfus mübadelesi yaşandığında bütün bunlar boşaltıldı. Mesela Ayışığı Manastırı zamanında bir aileye verilmiş, bu aile de daha sonra da Suzan Sabancı Dinçer’e burayı satmış. Buradaki önemli nokta; Türkiye’de zengin, ekonomik durumu iyi ve entelektüel kesim olarak nitelendirdiğimiz insanların Ayvalık’a bir teveccühünün bulunması. Bu Alev-Halis Komili çiftinin Leka Manastırı ile başladı. Bu eski Papaz Okulu onlar tarafından restore ettirildi ve şu anda özel mülk olarak kullanılıyor. İçinde de küçük bir şapel var. Bartholomeos (Fener Rum Patriği) bile buranın açılışına geldi. Mesela Cem Boyner ve Ümit Boyner de Ayvalık’a yerleşti. Onlar Dalyan Boğazı’nda eski bir evi alarak restore ettirdiler. Her yıl ekim ayında Zeytin Hasat Festivali zamanında kendi evlerinde bir resepsiyon veriyorlar. Yine Alev-Halis Komili bazen Leka Manastır’ında, bazen Şeytan Sofrası’nda kahvaltı ikramında bulunuyor. Suzan Sabancı Dinçer, Ayışığı Manastırı’nda misafirlerine hoş geldin kokteyli verebiliyor. Buraya gelen ve gören insanların Ayvalık’a karşı büyük bir ilgisi uyanıyor. Bu ilgi Dikran Masis ile kendini gösterdi. Buradaki Tavuk Adası’ndaki özel mülkiyeti satın almıştı Dikran Masis, oradaki şapeli de restore ettiriyor şimdi. Suzan Sabancı Dinçer, Ayışı Manstırı’na mesela restorasyonunu yaptırdı, sadece 800 bin TL elektrik hattı çektirdiler. Cunda Adası’nda Taksiyarhis Kilisesi’ni Koç Vakfı aldı. Restorasyon ve güçlendirme yapıyor. Temmuz ayında bitiyor burası özel müze olarak kullanılacak” dedi.
Balıkesir’de inanç turizminin gelişeceğini vurgulayan Abdullah Soykan, “Türkiye Cumhuriyeti Devleti olarak bizi ilgilendiren kısım şu. Avustralya ve Yeni Zelanda’daki annelere Atatürk şöyle diyor: ’Anneler gözyaşlarınız dinsin. Evlatlarınız bu toprağın bağrında ve bizim kalbimizde.’ Biz de diyoruz ki, Ayvalık’ta bulunan Ortodoks dünyasına ait eserleri kim yaparsa yapsın bunlar Türkiye Cumhuriyeti’nin mülkiyetindedir. Bunların restorasyonu ile bütün dünyaya örnek olmak istiyoruz. Balkanlar’da 15 bin 834 adet Osmanlı eseri var. Biz önce kendi topraklarımızdaki eserleri restore edersek onlara da örnek oluruz. Geçtiğimiz dönemde Sayın Valimiz ile beraber Midilli’ye gittik. Oralardaki Osmanlı eserlerini inceledik. Orada da dile getirdim. Yıllardır Midilli’deki rahipler ve papazlar, ’Ayvalık’taki yapılarımız metruk vaziyette üzülüyoruz’ diyorlardı. Biz sizin değerlerinize sahip çıkıyoruz. İstediğiniz zaman gelin, bunları ziyaret edin. Dışişleri Bakanlığımızdan izin almak kaydıyla da 15-16 Ağustos’ta Hazreti Meryem’in göğe yükselişinde gelin, dini ibadetlerinizi burada yapın. Devletimiz nasıl Akdamar için müsaade ediyorsa burası için de müsaade edecektir şüphesiz. Ayvalık’ta yapılan bu restorasyonlar Balıkesir’in inanç turizmine başka bir soluk getirecektir” diye konuştu.
(İHA)

http://www.internethaber.com/turk-patronlarin-kilise-meraki-536280h.htm

Yorumlar kapatıldı.