İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

24 Nisan 1915: Türkiye’nin karanlık ve kirli geçmişinin adı

Gözaltına alınan Ermenilerin, Haydarpaşa’dan Anadolu’nun içlerine ve oradan da ölüme gönderilmeden önce tutuklandıkları gün olan 24 Nisan 1915’in yıldönümünde İzmir’de 1915 olaylarının adının konulması çağrısı yapıldı. İzmir Dersimliler Derneği, Ege 78’liler Derneği, Irkçılığa ve Milliyetçiliğe Dur De Girişimi, İzmir Süryani Dostluk Platformu, İzmir Kadın yazarlar Derneği, İnsan Hakları Derneği (İHD), Mazlum-Der, Yüzleşme Atölyesi, Felsefi Muhalefet, Halkların Demokratik Kongresi (HDK) ve ÖSP’nin çağrısıyla 1922 yangını öncesinde İzmir’deki Ermenilerin yaşadığı Haynots mahallesinin bulunduğu yer olan Basmane’de bir araya gelenler, 1915 olayları ve devamında yaşanan kırımda yaşamını kaybedenleri andılar.

Anmaya, İzmir Kitap Fuarı dolayısıyla İzmir’de bulunan birçok yazarın da katıldığı anmada Zeynep Tozduman grup adına bir açıklama yaptı.
Önce Ermenilerin beyni ve vicdanı olanlar toplandı
Tozduman, “24 Nisan 1915 bir Cumartesi gecesi evlerinden toplananların büyük bir bölümü, İstanbul Ermeni toplumunun beyni, vicdanı, düşünce ve sanat hayatını temsil eden aydınlardı. Götürülen şairler, yazarlar, milletvekilleri, bilim insanları, hekimler, Ermeni Millet Meclisi’nin temsilcileriydi” hatırlatmasını yaptı.
Tozduman, gözaltına alınmaların büyük bir titizlikle örgütlendiğini, zaptiyelerin son derece kibar bir dille aynı ‘Önemli bir şey yok, bir konuda bilginize başvuracağız, beş dakika ancak alır, sonra evinize döneceksiniz’ cümlesini söylediğini belirterek, “Amaç, panik yaratmamak, ev sakinlerinin bankalarını uyarmalarına ve diğer tutuklanacakların kaçmasına meydan vermemektir” bilgisini aktardı.
Gözaltına alınanların, önce merkez cezaevi olarak kullanılan Mehterhane’ye, ertesi gün Sarayburnu’na götürülerek, orada kendilerini bekleyen bir gemiye bindirilip Haydarpaşa Tren İstasyonu’na götürüldüğünü ifade eden Tozduman, “Oradan da nereye götürüleceklerine ilişkin hiçbir bilgi verilmeksizin Anadolu’ya doğru yola çıkarıldılar. Bir grup Ayaş’a, bir grup Çankırı’ya götürüldü. Ayaş’a götürülen 70 kişiden 58’i, Çankırı’ya götürülen 150 kişiden 81’i öldürüldü” dedi.
Bir uygarlık, binlerce yıllık anayurdundan silinip yok edildi
Bu vahşette, dönemin yöneticileri olan İttihat ve Terakki Partisi ve onun tetikçi örgütü Teşkilat-ı Mahsusa aracılığı ile Anadolu’daki Ermeni varlığına, tüm tarihsel, ekonomik ve sosyal dokusuyla birlikte son verildiğine dikkat çeken Tozduman, “Söz konusu ırkçı anlayış ve uygulamalar sonucunda, Ermenilerin sadece canlarına kast edilmedi. Mallarına, mülklerine, paralarına, hatıralarına, tarihlerine el konuldu. Bir uygarlık, binlerce yıllık anayurdundan silinip yok edildi” dedi.
Zeynep Tozduman, 98 yıldır, resmi tarih dayatmasıyla, yalanla gerçeğin unutturulmaya çalışıldığını, bunda başarılı olunduğunu belirterek, “Sncak bizler 98 yıldır bize dayatılan bu yalana inanmıyoruz. Biz gerçeği istiyor ve geçmişimizle yüzleşmek istiyoruz. Biz yaşatılan bu büyük acının ağırlığı altında ezilmek istemiyoruz. Uluslararası hukukun, halkların haklı talepleri doğrultusunda uygulanmasını istiyoruz” şeklinde konuştu.
“1915 olaylarının adını koyalım”
1948 tarihli Birleşmiş Milletler “Soykırım Suçunun Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi”ni herkesin dikkatle okumasını öneren Tozduman, sözleşmenin 2. maddesinde yer alan maddeleri sıraladı ve “Bu sözleşme doğrultusunda herkesi vicdanlı olmaya ve 1915 olaylarının adını koymaya çağırıyoruz. İnsan hakları savunucuları olarak bir kez daha soykırım insanlık suçudur ve bir daha asla diyoruz” ifadelerini kullandı.
24 Nisan 1915’i ve takip eden süreçte katledilen Ermenilerin anılması eylemini provoke etmek için HKP İzmir il yöneticileri aynı yerde karşı bir açıklama yaptılar. Açıklamalarının tamamlanmasına rağmen sloganlarla provokasyonu sürdüren HKP’lilerle kısa süreli bir arbede yaşandı.

Yorumlar kapatıldı.