İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Ermeni iddiaları çürütüldü

‘Büyükelçi Morgenthau’nun Mantık Dışı Çelişkileri’. Ermeni iddiaları konusunda yaptığı çalışmalarla tanınan tarihçi Şükrü Server Aya ‘Preposterous Pradoxes of Ambassador Morgenthau’ Büyükelçi Morgenthau’nun Mantık Dışı Çelişkileri’ adlı yeni kitabını İstanbul Rahmi Koç Müzesinde tanıttı. (Bu kaçıncı çürütme hala bitmedi iddialar:) HYETERT)

Yurdagül BEYOĞLU- Ermeni iddiaları konusunda yaptığı çalışmalarla tanınan tarihçi Şükrü Server Aya “ Preposterous Pradoxes of Ambassador Morgenthau “ Büyükelçi Morgenthau’nun Mantık Dışı Çelişkileri ) adlı yeni kitabını İstanbul Rahmi Koç Müzesinde tanıttı. Kasım 1913-Şubat 1916 arasında 26 aylık bir süreçte İstanbul Büyükelçisi olarak görev yapan Morgenthau’nun Ermeni tezlerinin kaynağı olan kitabının gerçekleri yansıtmadığını belgelerle ortaya koyan kitabın basımını İrlanda’da bulunan Athol yayınevi üstlendi. Türkiye’de ve dünyanın birçok ülkesinde görev yapan akademisyenlerinin ve bazı büyükelçilerin yer aldığı tanıtımda Athol yayınevi editörü Pat Walsh’da hazır bulundu.
Şükrü Server Aya, Ermeniler tarafından “ değeri paha biçilmez bir kaynak “ olarak nitelendirilen ve Ermenilerin sözde soykırım iddialarının çok büyük bir kısmının dayandığı kaynak olan Büyükelçi Morgenthau’nun anlatısı “ adlı bir kitabın gerçekleri yansıtmadığını belgelerle ortaya koydu.
İstanbul’da görev yaptığı süre içerisinde şehrin 10 km dışına dahi çıkmayan Morgenthau’nun kitabının, tercümanları olan Arşak Şimavonyan ve Agop Andonyan’ın anlatılarına dayandığını kanıtlayan Aya, tanıtımda yaptığı konuşmada, Büyükelçinin ABD’ye döndükten sonra Osmanlı’yı suçlayabilecek böyle bir kitap yazabileceğini Başkan Wilson’a söyleyerek onayını aldığını ve kitabın Pulitzer ödüllü Burton J. Hendrick’e yazdırılarak, karşılığında bugünkü değeri yaklaşık 1 milyon 300 bin ABD doları verildiğini kaydetti.
OBSERVER’DEN ÖVGÜ DOLU SÖZLER
Çalışmalarıyla ilgili olarak 21/8/10 tarihli Observer’de, “Şükrü Server Aya, Türk-Ermeni ihtilaflarında en verimli araştırmacılardan biri olarak gene başardı. Yaptığı analiz dengeli, verdiği verilerin kaynakları saygın, mesaj güçlü, dürüst ve açıktır. “Zavallı, açlıktan ölen Ermeniler” mitine inanlar, Aya’nın Sam Weems’in kitabı hakkındaki yorumunu okumalıdırlar. Aya’nın mesajının kıymetini artırmak için, resimler hakkında www.ethocide.com’a bakılmalı. Tebrikler Bay Aya. Siz, çoğunluk akademisyenlerin yapamadığını yaptınız; 20’inci yüzyılın en kalıcı mitlerinden birine karşı Türklerden nefret eden Ermeni yalancıların uydurma jenosit taleplerine karşı global bir uyanışı ayaklandırırdınız” şeklinde ifadelere maruz kalmasına rağmen bir yorumcunun “Şükrü ya Türk hükümeti için çalışıyor veya ciddi surette akıl hastası. Beni güldürdü… Herkese sulh” dediğini anımsatan Aya, sözlerini şöyle sürdürdü:
“83 YAŞINDAYIM, NE BEKLENTİM OLABİLİR”
“Benim ya Türk Hükümeti adına çalıştığımı veya ciddi anlamda deli olduğumu yazan okuyucu, internette adımı tıklasaydı her hangi bir işyerinin 83 yaşındaki bir kişiye hademelik işi bile verilmeyeceğini anlardı. Türk Hükümetine boş verin, bana iş teklif edecek bir kimse var mı? Bu Ermeni dostumuz, doğruyu konuştuğu için kimseye para ödenmediğini ve yalanın iyi fiyata alıcı bulduğunu, karşılığında sürekli maaş alabileceğini ve bazılarının bir Amerikalı edebiyat profesörünün editörlüğü sayesinde Nobel gibi piyangolar kazanabileceğini bilmeliydi.
“KİTAPLARIMI KENDİM BASTIRIYORUM”
Amerika’da, New York Queens semtinde mahalli bir TV’de yaptığım programda, sorulduğu vakit hiç kimseden bir yaklaşım veya teklif almadığımı, her hangi bir sponsor veya desteğim olmadığını ve çıkan kitapların tarafımdan finanse edilerek basıldığını, satışlardan gelen hasılatın maliyet ve sevk masrafını dahi karşılamadığını açık ve yüksek sesle söylemiştim. Takdir, tebrik ve Onur Madalyası (?) konularına gelince, bunları hiç görmediğim yabancılardan duyuyorum. Bu yanda Türkiye’de bazı makamları ve kişileri uyandırmak için sarf edilen nafile gayretlerden bahsetmek istemiyorum, çünkü bunlar sükût ve mesafeden başka sonuç vermemiştir.”
***
“TÜRK ORDULARININ DONARAK ÖLMESİNDE ERMENİLER’İN PAYI VAR”
Şükrü Server Aya, Noel tatili zamanında planlanan bir Türk karşı hücumunda, dağlarda -30 derecelik soğukta kaybolan Türk kıtalarının, dağ geçitlerinde Ermeni gönüllüler tarafından geciktirildiklerini ve bu zamanda Rus birliklerinin toparlanarak cepheye yetiştiklerini belirtti. Kayıtlara göre 90 bin kişilik ordunun, on günden az bir süre içinde, donatım eksikliği, hastalık, açlık ve soğuk nedeniyle yok olduğunu kaydeden Aya, “Neden araziyi çok iyi bilen Ermenilerin, buzla kaplı dar dağ geçitlerinde Türk ordusu ile savaştıklarını ve onları durduklarını söylemezler?” diye sordu.
“ERMENİLER İSYAN ETTİ”
Şubat 1915’te Van’daki Ermenilerin isyan ettiğini anlatan Aya, “Ermeni kahramanlara ait kitaplar ve resimler vardır. Müttefiklerin Gelibolu’ya çıkartma yapacağı aşikârdı ve Ermeni gönüllüler arka hatları meşgul ederek cepheye asker sevkini aksatacaklardı. Alman kumandalar, cephe hatlarında aksama yaratabilecek bütün canlıların sürülmesini istediler” dedi.
“BEYİNLERİ YIKIYORLAR”
Şükrü Server Aya, 1915 olaylarına ilişkin Ermeni iddiaları konusunda ”Amerikan ulusal arşivlerinin de söz konusu iddiaların yalan olduğunu kanıtladığını” söyledi. Ermeni lobilerinin söz konusu iddialar yoluyla ABD’deki tüm Ermenileri kontrol altında tuttuklarını ve bu yolla para kazandıklarını ifade eden Aya, özellikle II. Dünya Savaşından sonra ABD’ye Almanya’dan gelen Ermenilerin, ABD’de o zaman dağınık halde olan Ermenileri biraraya toplamak amacıyla sözde soykırım iddialarını yaymaya başladıklarını, ABD’de ve Fransa’da Ermeniler’in beyinlerinin çocukluktan itibaren yıkandığını söyledi.
“BİR GÜNDE 10 BİN İNSAN NASIL ÖLDÜRÜLEBİLİR”
1915 olaylarına ilişkin olarak o dönemde 1,5 milyonluk Ermeni nüfusunun Anadolu’da bulunmadığının da belgelerde yazdığını belirten Şükrü Server Aya, Aya, “150 günde 1,5 milyon insanın öldürülmesi nasıl olabilir? Bu günde 10 bin insanın öldürülmesi demek, bu mümkün değil, bugün bu iddiaları savunan insanlar gerçeklere değil hayallerine inanmak, bu hayalleri gerçek olarak göstermek istiyorlar. Halbuki hiçbir orijinal belgede Türkler’in Ermeniler’e karşı bir mezalim yaptığı belirtilmemiştir” dedi.
“AMERİKAN ARŞİVLERİNDE VAR”
Amerikan ulusal arşivlerinde Ermeniler’in Müslüman Türkleri katlettiklerinin açıkça yazıldığını anlatan Aya, ”Peki ABD kendi belgelerini neden incelemiyor, bunları okusa gerçek ortada, bu belgeler yalan mı söylüyor?” diye sordu. Ermeniler’in Batı’da bazı çevrelerce sürekli kurban olarak takdim edildiğini belirten Aya, bugün de Ermeni grupların siyasi baskısının devam ettiğini ifade etti.
“YALANLAR PARA EDER, DOĞRULAR ASLA”
Daha önce yazdığı “Soykırım tacirleri ve gerçekler” isimli kitabının 2008’den beri internette olduğunu anımsatan Aya “isteyen okuyabilir PDF baskı alabilir. Elimde birkaç nüsha kaldı. İçinde yaklaşık 20.000 sayfa okuma ve taramadan ayıklanmış 2000’den fazla aynen alıntı var. Birçok Elçilik raflarında görebilirsiniz, fakat kim içindekilere ve kaynakçaya bakar? Bu nedenle, ben kılları sayarcasına kanıtları aradığım ve gerçekleri savunduğum için hatalıyım. Makam ve güç, gerçekleri öğrenmeye ve savunmaya gerek görmeyenlerin elinde. Bu nedenle gerçek, yalan karşısında mağluptur. Yalanlara iyi para ödenir, doğruya asla!” dedi. 
“ERMENİ ÇOCUKLARI EĞİTİYORLAR”
“Mathilda Valsi” adlı bir CD’yi öneren Aya sözlerini şöyle tamamladı: “10-11 yaşında Ermeni çocukların okullarda veya kamplarda Türkleri nasıl öldürmeleri hakkında nasıl eğitildiklerini göreceksiniz. Bu insan ahlakı haydutlarına ve katillere hepimiz teslim olacak mıyız?  Bugüne kadar ben olmadım ve yel değirmenlerine karşı yalnız savaştım. Asıl ilgili olması gerenlerin ilgisizliği nedeniyle galip gelmeyebilirim, fakat en azından parmaklığın hangi tarafında durduğum hatırlanacaktır.”

Yorumlar kapatıldı.