İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Ümmetçiliğin ırkçılığı

Habervaktim yazarı şunları söylemişti:”Bir Müselman ile Gayrimüslim elbette eşit değildir. Müslüman önceliklidir. Bir Gayrimüslim’e, Müslüman’a itaat ve boyun eğdiği müddetçe dünyada korku yoktur. Birlikte yaşamak, ancak ve ancak Müslüman’ın sözünün geçmesi ve Gayrimüslim’in Müslüman’a itaat etmesi ile olur.” “Müslümanlar Allah’ın dostları olduğuna göre, Gayrimüslimler de İblis’in dostlarıdır.” “Irkçı mıyız? Haşa! Ümmetçiyiz. Farklı ve kapsayıcı bir şey bu.” Acaba ümmetçiler de ırkçılığı dinler üzerinden yapıyor olmasın? Hani “Affedersin Rum” derken gibi? Hani “Sarı Yahudi” derken gibi? “Çıfıt çarşısı” gibi? Irk yerine Din koyulunca, yapılan onca aşağılama, onca hakaret yok hükmünde mi sayılıyor? Temiz bir sayfa mı açılıyor, yoksa aslında yapılan, çok daha “kapsayıcı” bir tür ırkçılık mı? Hem de bu sefer gücünü kudretini, meşruiyetini göklerden aldığına inanan bir ırkçılık? Tartışılması, eleştirilmesi, “inancımıza hakaret ediliyor” tamtamlarıyla bastırılan farklı bir tür ırkçılık? (Irkçılığın en aşağılığı olabilir mi derseniz, evet deriz. HYETERT)

***
“Gavur” denilince aklınıza ne gelir? Kendi halinde bir sıfat mı, zararsız bir tanım mı, durum tespiti mi, bir tür helva mı, kuş mu çiçek mi uçak mı… Ne?
Peki sizce şair burada ne demek istemiş olabilir: “Bugün pazar, gavurlar azar.”
“Gavur ölüsü”, “Gavur dölü”, “Gavur tohumu”?
Irkçılık nedir bilmediğimiz için bu deyişlerin ne anlama geldiğini de bilmiyor olabiliriz. Hatta şöyle düşünmemiz de pekala mümkün: “Gavur derken bir ırktan söz edilmiyor ki? Ortada aşağılanan bir ırk olmadığı için, ırkçılık yapmış sayılmayız.”
Olabilir, mümkündür. Gavur yerine Kürt desek ya da Ermeni ya da Rum, o zaman ırkçılığın âlâsını yapmış oluruz değil mi? Bunda hemfikiriz sanırım. Buyurun o vakit:
“Çingen çalar, Kürt oynar.”
“Ağaçtan maşa, Kürt’ten paşa olmaz.”
“Eşeğe Kürt demişler, iki hafta saman yememiş.”
“Ermeni feneri gibi dönmek.”
“Madem Ermeni, istemeden vermeli.”
“72 buçuk millet”
“Laz, Kürt’ün deniz görmüş halidir.”
“Dürzü!”
Bakın bu “Dürzü!” hakareti çok ilginç. Özellikle Ulusalcıların bir “Be hey Dürzü!” eşiği var ki, nasıl anlatılır, neresinden tutulur belli değil. Şimdi o şiiri buraya taşımanın gereği yok gibi duruyor, bilen biliyor zaten. Bilmeyenler de kısa bir aramayla bu edebi esere ulaşabilirler. Mevzu şu ki, şiir ne anlatıyor olursa olsun hitap, vahim bir ırkçılık içeriyor ve ayar vermek için veya kapak olsun diye şiiri muhatabının yüzüne yüzüne okuyan, ya da okusun diye kopyalayıp yapıştıran kimse de çıkıp demiyor ki: “Arkadaşım bu nedir? Neden durduk yere Dürzülere hakaret ediyoruz?”
Her neyse…
Asıl mevzu bence, ırkçılığı ümmetçilikle temize çekmeye çalışmak. “Bakın sizler de biliyorsunuz ki, ırkçılık çok kötü bi şeydir. Lanet edilesi bir şeydir. Ama ümmetçilik öyle mi ya? Nasıl kapsayıcı, nasıl aynı dinin insanlarını bi araya ırk, dil vs ayırmadan getirici? Hım?”
Şimdi yazının başına bi bakalım mı birlikte?
Gavur tohumuna bakalım misal… Ya da misal şuna bakalım: “Kürt, gavura göre Müslümandır.” “Eh işte” diyor yani. “Kürt çok rererö’dür ama işte Müslüman sonuçta, gavurdan iyidir. Gavur olmak beter bir şey. Efendim? Hayır yok biz kesinle ırkçı falan değiliz. Ümmetçiyiz biz. Müslüman iyi, gayrimüslüm cık, yaramaz. Aslında Müslüman’ın da Sünni’si iyidir gerisi hikayedir ama şimdi geçelim bunu.”
Tekrar etmekte fayda var, geçen haftaydı sanırım bir Habervaktim yazarı şunları söylemişti:
“Bir Müselman ile Gayrimüslim elbette eşit değildir. Müslüman önceliklidir. Bir Gayrimüslim’e, Müslüman’a itaat ve boyun eğdiği müddetçe dünyada korku yoktur. Birlikte yaşamak, ancak ve ancak Müslüman’ın sözünün geçmesi ve Gayrimüslim’in Müslüman’a itaat etmesi ile olur.”
“Müslümanlar Allah’ın dostları olduğuna göre, Gayrimüslimler de İblis’in dostlarıdır.”
“Irkçı mıyız? Haşa! Ümmetçiyiz. Farklı ve kapsayıcı bir şey bu.”
Acaba ümmetçiler de ırkçılığı dinler üzerinden yapıyor olmasın? Hani “Affedersin Rum” derken gibi? Hani “Sarı Yahudi” derken gibi? “Çıfıt çarşısı” gibi? Irk yerine Din koyulunca, yapılan onca aşağılama, onca hakaret yok hükmünde mi sayılıyor? Temiz bir sayfa mı açılıyor, yoksa aslında yapılan, çok daha “kapsayıcı” bir tür ırkçılık mı?
Hem de bu sefer gücünü kudretini, meşruiyetini göklerden aldığına inanan bir ırkçılık? Tartışılması, eleştirilmesi, “inancımıza hakaret ediliyor” tamtamlarıyla bastırılan farklı bir tür ırkçılık?
Dila Karam
Kaynak: Ayrımcı Sözlük

http://blog.radikal.com.tr/Sayfa/ummetciligin-irkciligi-19161

Yorumlar kapatıldı.