İçeriğe geçmek için "Enter"a basın

Bağış, Seyfo 1915 Soykırımının Çalışmalarına “Mastürbasyon” Benzetmesi Yaptığı İddialarını Kınadı

“Bugün şimdi Süryani TV’lerine mülakat verdim. Bahsi geçen yemek Büyükelçilik rezidansımızda benim davetim üzerine gerçekleşti. 24 saatliğine geldiğim Stockholm’de Süryani cemaatinin temsilcilerine 3 saat ayırmam samimiyetimin işaretidir. Özel bir görüşmenin dışarıya saptırılarak sızdırılması çok ayıp. Ben o kelimeyi kullandığımı hatırlamıyorum. Büyükelçimiz ve müsteşarımız da hatırlamıyor. Yanlışlıkla ağzımdan çıkmış olsaydı bile orada 7 Süryani misafirimizin hiç ses çıkarmaması düşündürücüdür. Orada rahatsızlıklarını ifade edip itiraz etselerdi üzüntümü anında bildirip gönüllerini alırdım. Ben kimsenin acısını hafife almam, alamam. Ama o acıları istismar edip, hiçbir manası olmayan meclis tasarılarıyla toplumu nefrete sürükleyen, nefret tüccarı siyasileri ayıplıyorum ve kınıyorum. Bu iddialar benim ve hükümetimizin Türkiye’deki reform çabalarımızı baltalamaya yöneliktir. Ama bizim demokratikleşme, şeffaflaşma ve tüm vatandaşlarımızla kucaklaşma sürecimizi baltalayamayacaklar, başaramayacaklar.”

***
Egemen Bağış, 16 Ocak 2013′de Asuri/Süryani yetkililerle Stockholm Konsolosluk binasındaki toplantı esnasında, Asuri/Süryani milletvekillerinin Seyfo 1915 soykırımının çalışmalarına “mastürbasyon” benzetmesi yaptığı iddialarını kınadı.
 Eğemen Bağış, 16 Ocak 2013′de Asuri/Süryani yetkililerle Stockholm Konsolosluk binasındaki toplantı esnasında, Asuri/Süryani milletvekillerinin Seyfo 1915 soykırımının çalışmalarına “mastürbasyon” benzetmesi yaptığı iddialarını kınadı.
Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Eğemen Bağış konuyla ilgili İHA’ya verdiği özel mülakatta şunları söyledi:
“Bugün şimdi Süryani TV’lerine mülakat verdim. Şu mesajları verdim. Bahsi geçen yemek Büyükelçilik rezidansımızda benim davetim üzerine gerçekleşti. 24 saatliğine geldiğim Stockholm’de Süryani cemaatinin temsilcilerine 3 saat ayırmam samimiyetimin işaretidir. Özel bir görüşmenin dışarıya saptırılarak sızdırılması çok ayıp. Ben o kelimeyi kullandığımı hatırlamıyorum. Büyükelçimiz ve müsteşarımız da hatırlamıyor. Yanlışlıkla ağzımdan çıkmış olsaydı bile orada 7 Süryani misafirimizin hiç ses çıkarmaması düşündürücüdür. Orada rahatsızlıklarını ifade edip itiraz etselerdi üzüntümü anında bildirip gönüllerini alırdım. Ben kimsenin acısını hafife almam, alamam. Ama o acıları istismar edip, hiçbir manası olmayan meclis tasarılarıyla toplumu nefrete sürükleyen, nefret tüccarı siyasileri ayıplıyorum ve kınıyorum. Bu iddialar benim ve hükümetimizin Türkiye’deki reform çabalarımızı baltalamaya yöneliktir. Ama bizim demokratikleşme, şeffaflaşma ve tüm vatandaşlarımızla kucaklaşma sürecimizi baltalayamayacaklar, başaramayacaklar.”
http://akunq.net/tr/?p=22225

Yorumlar kapatıldı.